sidretül münteha
Sat 12 March 2011, 05:54 pm GMT +0200
7- Konut Kredisi
Soru: Bir konut kooperatifine katılacağım. Fakat devletten faizli kredi alındığı için sakıncalıdır deniyor. Katılabilir miyim?
Cevap: Konu, günümüzün gayr-i İslâmî toplumunun bir meselesi olması yanında bazı yönleriyle yeni bir konudur. Onun için şahsen benim buna nihâi cevabı vermem mümkün değildir. Bu meseleyi konu edinen ilmî toplantılara katılmış birisi olarak ancak bir özetleme yapar ve "fetvayı, müftiler verse de sen vicdanına sor" [1187] hadisi şerifi gereği size bırakırım:
Konu enflasyonla alakalıdır. Ebu Yusuf’un alışverişten ve istikrazdan doğan borçlanmalarda değere itibar edilir ve alınan rakam değil, alınan değer ödenir, yani enflasyon farkına itibar edilir, anlamında bir görüşü nakledilir. İbn Abidin meseleyi inceler ve "Hanefi mezhebinde fetva sadece buna göredir' [1188] der. Bizzat görüştüğüm, devrimizin en büyük İslâm hukukçularından Üstad Ebu Senne ise, bu sözün Ebu Yusufa ait olması şüphelidir. Çünkü zahir rivayet kitaplarında yoktur, demişlerdi. Konuyu bizde tartışanlar ise, İbn Abidin'in de tercihi üzere, geçmiş borçlarda enflasyona itibar edilip, değer farkının alınacağında hemen hemen ittifak halinde görülüyorlar. Ancak gelecekte olacak enflasyonu hesaba katıp, onun altındaki bir faizin faiz olup olmadığı biraz daha farklı bir mes'ele. Çok ihtiyatlı olanlar; muhtemel enflasyonun hiç olmadığını, ya da faiz nisbetinden daha düşük puanda gerçekleştiğini varsaydığımızda devlet belirlenen faizi almamazlık etmeyecektir, demektedirler. Diğerleri bunu gerçekçi görmemekte ve en yetkili ağızlar bile enflasyonun %30'dan düşük olmayacağını söylerken, % 15-20 faizli ve uzun vadeli bir kredide pozitif faizin bulunması binde bir ihtimal bile değildir. Bu derece zayıf bir ihtimale de hüküm bina edilmez. Sonra müslümanlar, kendilerinden toplanan vergilerden verilen bu kredileri almamakla iktisaden sıfırlanmakta ve devamlı zenginlerin lehine bir mali transfer söz-konusu olmaktadır. Bir müslüman için içinde bulunduğumuz şartlar, olağanüstü şartlardır ve bir geçiş dönemi sayılır. Binaenaleyh, bunda ayrıca zaruret de vardır. Ancak burada, enflasyon oranı faiz oranından çok çok düşük olduğundan pozitif faiz olmasa da bir negatif faiz gerçekleşmekte ve krediyi alanın faiz vermesi şöyle dursun, para değerinin düşmesiyle, aldığının çok azını vereceğinden devletten faiz almaktadır. Problem buradadır ve aslında milletten alınan bu fazlalığın tekrar millete verilmesi şartıyla bu tür krediler caiz olmalıdır, demektedirler. [1189]
[1187] Ahmed, IV/194
[1188] bk. İbn Abidin, Tenbihur-Rukûd, 11/60-61
[1189] Doç. Dr. Faruk Beşer, Fetvalarla Çağdaş Hayat, Nün Yayıncılık, İstanbul 1997: 455-456.