- Kıyas ın Tarifi

Adsense kodları


Kıyas ın Tarifi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
seymanur K
Wed 12 October 2011, 04:23 pm GMT +0200
Kıyas'ın Tarifi:


Kıyas 'ın sözlük anlamı, bir şeyi takdir etmek, ölç­mek, karşılaştırmak ve iki şey arasındaki benzerlikleri tesbit etmektir. Bu kelime, Arapça olup fiillerinin masdarıdır. İslâm hukuku terimi olarak “ta'lîl” (deduction) adı da verilen kıyas'ınçeşitli tarifleri yapılmıştır, [301]

a) Kıyas, şeriatın kaynaklarından ve şer'î meseleleri hükme bağlama vasıtalarından birisidir.  [302]

Bu tarif çok kapalı olup izaha muhtaçtır.

b) Kıyâs, hakkında nass bulunan hükmü ta'lîl ederek bir şe­yin hükmünü elde etmektir. [303] Bu tarif de, aynı şekilde kapalıdır.

c) Kıyas, hüküm ve illet bakımından fer'i, asl'a göre takdir etmek (değerlendirmek) tir. [304]

d) Kıyas, sırf sözü anlamakla kavranılamıyan ortak bir il­let sebebiyle asl'ın hükmünü fer'a geçirmek (ta'diye)dir. [305]

Bâkıllânî (Ö. 403 H.) ve Gazzâlî (Ö. 505 H.) ile Şâfiîlerin bir çoğu onu şöyle tarif ederler:

Kıyas, bir hüküm veya sıfatı isbat veya nefyetme bakımından aralarındaki ortak (cami') bir sebep (illet)'ten ötürü belii  bir şeyi (malumu), belli bir şeye (malûma) hamletmektir. [306]

Kiyas'ın daha acık ve genel tarifi şudur:

Kıyas, her ikisinde de hükme esas teşkil eden illet aynı olduğu için, hakkında nass bulunmayan bir olayın hükmünü, hakkında nass bulunan bir ola­yın hükmüne eşit kılmaktır. [307]

Bir Türk hukukçusunun tarifine göre, kıyas, şer'î hükmü bel­li olmayan bir olayı, aralarındaki müşterek hüküm sebebi gözönüne alınarak, şer'î hükmü belli olan bir olaya teşbih (benzetme) ve ictihâd ile hüküm vermektir. [308]

Bu tarifleri özetlemek gerekirse, diyebiliriz ki kıyas, nass'a dayanan meselenin hükmünü, ictihâd yoluyla, aynı illeti taşıyan ve nass ile belirtilmemiş olan mesele için de varit görmektir.

Bir kıyas işleminde, hakkında nass bulunan veya şer'î hükmü bilinen meseleye “asi” = kök), “makîs-i aleyh”/' = üzerine kıyas yapılan) veya “müşebbeh-i bih” kendi-kendişine benzetilen) adı verilir. Hakkında nass bulunmayan ve şer'î hükmü bilinmeyen meseleye “fer'“ “makıs” =kıyas  yapılan)   veya “müşebbeh”   = benzetilen)  denilir. Bu iki mesele arasındaki ortak sebebe “illet-i müşte­reke”vasf-ı müşterek” veya “vasf-ı  cami” = birleştirici vasıf) adı verilir. Asıl meseleden fer'î meseleye geçen hükme hükm-i muaddî” kıyas ya­pan hukukçuya da “kaais” denilir. [309] Burada bir kaç misal vererek, kıyas'ı biraz daha açıklamak istiyoruz:

a) Hz. Peygamber,

“Hâkim, öfkeli iken iki taraf arasında hüküm vermesin.” [310] bu­yurmuştur. Buna kıyasen Mecelle'nin 1811 nci maddesinde, “Ha­lcim, gam ve gussa (keder) ve açlık ye galebe-i nevm (uyku basma­sı) gibi sıhhat-i tefekküre mani olabilecek bir arıza ile zihni mü­şevveş olduğu halde hükme tasaddî (teşebbüs) etmemelidir.” de­nilmiştir. Bu Mecelle maddesinde zikredilen ve hüküm vermeye engel olarak görülen haller ile Hadîs'de geçen öfkeli olma arasın­daki ortak illet, bu gibi hallerin isabetli hüküm vermeye engel teş­kil etme ihtimalidir. [311]

b) Kur'ân'da, iki kız kardeşi bir nikâh altında birleştirmek yasaklanmıştır. [312] Hz. Peygamber de, “Kadın halası ve teyzesiyle (aynı zamanda bir nikah altında) birleştirilmez.” [313] buyurmuştur. Buna kıyasen biribirine mahrem olan her iki kadının bir nikah altında birleştirilemiyeceğine hükmedilmiştir; çünkü bunların hepsi, kan akrabalığını hiçe saymak (kat-i rahnı) gibi bir sonuç doğurmaktadır. [314]

c) Altına parmak basılmış olan bir senet, o parmağı basan kişiyi ilzam eder. Buna kıyasen imza da sahibini ilzam eder; çün­kü her ikisi de şahsa delalet etmektedir. [315] Kıyas'a mecaz yolu ile “nazar” ve “ictihâd” adı da verilir. [316]




[301] Mantıkî kıyas  (tasım) ile fıkhı kıyas arasındaki farkı, bu bölümün “B” paragrafında ele alacağız

[302] Serahsî, Usûl, yazma, y, 186/a.

[303] Etm'l-Hüseyn el-Basrî, el-Mu'temed, yazma, c. IX, v. 101/b.

[304] Nesefi, el-Menâr, s. 2,2.

[305] Sadru's-Şeria, Tenkihu'l-Usûl'den A. Hallaf, Masadır, s. 21.

[306] Abdulaziz el-Buhârî, Keşfu'l-Esrar, c. III, s. 268.

[307] A. Hallaf, Masâdir, s. 19.

[308] Mahmud Es'ad, Telhîs-i Usûl-i Fıkh, s. 10.

[309] Mahmud Es'ad, a.g.e., s. 341,342.

[310] Buhârî, el-Câmi'u's-Sahîh, c. IV. s. 383 (Ahkâm. 13); Ebu Davud Sünen, c. nf s. 75.

[311] Mahmud Es'ad, a.g.e., s. 12.

[312] Nisa: 4/23.

[313] Buharı, a.g.e,, c. III, s. 423 (Nikah:  27).

[314] A. Hallaf, a.g.e.,  s. 24.

[315] A Hallaf, a.g.e.,  s. 24.

[316] Serahsî, Usûl, yazma, v. 186/a;  Pezdevî   Kenzu'l-Vusûl.  Keşfu'1-Esrar kenarında, c. III, s. 267.

Dr. Abdulkadir Şener, İslam Hukukunun Kaynaklarından Kıyas, Istıhsan Ve Istıslah, Diyanet İsleri Başkanliği Yayınları: 67-69.