neslinur
Tue 13 July 2010, 01:12 am GMT +0200
Kısırlık Ve İleri Yaşta Çocuk Sahibi Olmak
Çocuk edinmede, Kur'ân-ı Kerîme göre, gerek erkek ve gerek kadın için kesin bir yaş haddi konamaz. Hattâ bâzı âyetlerde, örfen çocuktan kesilmiş olunduğu veya kısırlaşıldığı kabul edilen yaşlarda bile -istisnaî de ols- çocuk sahibi olunabileceği ifâde edilmektedir. Bu hususta iki misâl kaydedilmektedir:
1. Hz. Zekeriya örneği: Melekler Hz. Zekeriya'ya seslenerek Hz. Yahya'yı müjdeleyince, Zekeriya'nm cevabı şu olur: "Ya Rabbi! Ben artık iyice kocamış, karım da kısırken nasıl oğlum olabilir?" Buna mukabil Cenâb-ı Hak: "Böyledir, Allah dilediğini yapar" cevabını verir.[97]
2. Hz. İbrahim örneği: Aynı şekilde, Hz. İbrahim'e uğrayan melek elçiler -ki Lût kavmini cezalandırmak üzere gönderilmişlerdi- Hz.İshâk ve Hz. Ya'kûb'u müjdeleyince, Hz. İbrahim'in zevcesi hayrete düşerek: "Vay başıma gelenler! Ben bir kocakarı, kocam da ihtiyar olmuşken nasıl doğurabilirim? Doğrusu bu şaşılacakbir şey" der. Ona da verilen cevap aynı: "Ey evin hanımı! Allah'ın rahmeti ve bereketleri üzerinize olmuşken nasıl Allah'ın işine şaşarsın!"[98] .
Burada, ileri yaşa rağmen elde edilen çocuk örneklerinde geçen Hz. Yahya ve Hz. İsmail'in Kur'ân'da, mümtaz vasıflarla zikredilmiş olmaları dikkat çekicidir. Zira Hz. İsmail "gulâmun alîm" yâni bilgin bir oğul[99], Hz. Yahya da küçük yaşında büyük hikmete mazhariyetine telmîhan hikmet verilen çocuk[100] olarak tavsif edilmektedir. Bunlara, on iki kardeşi arasında on birinci sırada yer alan[101] Hz. Yûsuf da ilâve edilebilir. Çünkü kardeşlerine nazaran iki en küçükten biri olunca, o da, ailesinin yaşlılığına rastlamış olmaktadır. Yûsuf sûresinde Allah'ın husûsi "içtibâ"sma yâni seçmesine[102], rüyaların te'vîli dâhil muhtelif "ilim ve hükm"e[103] mazhariyeti haber verilen Hz. Yûsuf da Kur'ân'da ismi geçen peygamberler arasında mümtaz bir yer işgal etmektedir.[104
Çocuk edinmede, Kur'ân-ı Kerîme göre, gerek erkek ve gerek kadın için kesin bir yaş haddi konamaz. Hattâ bâzı âyetlerde, örfen çocuktan kesilmiş olunduğu veya kısırlaşıldığı kabul edilen yaşlarda bile -istisnaî de ols- çocuk sahibi olunabileceği ifâde edilmektedir. Bu hususta iki misâl kaydedilmektedir:
1. Hz. Zekeriya örneği: Melekler Hz. Zekeriya'ya seslenerek Hz. Yahya'yı müjdeleyince, Zekeriya'nm cevabı şu olur: "Ya Rabbi! Ben artık iyice kocamış, karım da kısırken nasıl oğlum olabilir?" Buna mukabil Cenâb-ı Hak: "Böyledir, Allah dilediğini yapar" cevabını verir.[97]
2. Hz. İbrahim örneği: Aynı şekilde, Hz. İbrahim'e uğrayan melek elçiler -ki Lût kavmini cezalandırmak üzere gönderilmişlerdi- Hz.İshâk ve Hz. Ya'kûb'u müjdeleyince, Hz. İbrahim'in zevcesi hayrete düşerek: "Vay başıma gelenler! Ben bir kocakarı, kocam da ihtiyar olmuşken nasıl doğurabilirim? Doğrusu bu şaşılacakbir şey" der. Ona da verilen cevap aynı: "Ey evin hanımı! Allah'ın rahmeti ve bereketleri üzerinize olmuşken nasıl Allah'ın işine şaşarsın!"[98] .
Burada, ileri yaşa rağmen elde edilen çocuk örneklerinde geçen Hz. Yahya ve Hz. İsmail'in Kur'ân'da, mümtaz vasıflarla zikredilmiş olmaları dikkat çekicidir. Zira Hz. İsmail "gulâmun alîm" yâni bilgin bir oğul[99], Hz. Yahya da küçük yaşında büyük hikmete mazhariyetine telmîhan hikmet verilen çocuk[100] olarak tavsif edilmektedir. Bunlara, on iki kardeşi arasında on birinci sırada yer alan[101] Hz. Yûsuf da ilâve edilebilir. Çünkü kardeşlerine nazaran iki en küçükten biri olunca, o da, ailesinin yaşlılığına rastlamış olmaktadır. Yûsuf sûresinde Allah'ın husûsi "içtibâ"sma yâni seçmesine[102], rüyaların te'vîli dâhil muhtelif "ilim ve hükm"e[103] mazhariyeti haber verilen Hz. Yûsuf da Kur'ân'da ismi geçen peygamberler arasında mümtaz bir yer işgal etmektedir.[104