sidretül münteha
Sat 29 October 2011, 04:16 pm GMT +0200
12. Kıran Haccı[30]
40. Cafer b. Muhammed, babasından naklediyor: Mikdad b. Esved, Sükya'da Ali b. Ebî Talib'in huzuruna girdi. Hz. Ali deve yavrularına bulamaç yediriyordu.
«— Bak, Osman b. Affan hacc-ı kıran yapmayı yasaklıyor» diye söze başladı. Bunun üzerine Hz. Ali, ellerinin unlu hamurlu olduğunu unutarak Osman b. Affan'm huzuruna kadar gitti.
«— Sen hacc-ı kıran yapmayı yasaklıyormuşsun, öyle mi?» dedi. Hz. Osman:
«— Bu benim takdirim!» diye karşılık verince Hz. Ali kızgın bir vaziyette: «Emrine amadeyim Allahım, emret! Hacla umreye (Hacc-ı kıran'a) niyet ettim!» diyerek oradan çıktı.
îmam Malik'ten: Biz Medineliler arasında da durum aynıdır. Hacc-ı kıran yapan kimse saçlarını kısaltmaz, eğer kurbanı yanında ise kesinceye kadar ihramlıya haram olan hiç bir şeyi yapmaz. Bayram günü Mina'da ihramdan çıkar.»
41. Süleyman b. Yesar'dan: Resûlullah (s.a.v.), veda haccına çıktığı zaman ashaptan bazısı sadece hac, bazısı sadece umre, bazısı da hacla umre için beraber ihrama girdi. (Tavaftan sonra) sırf hacca ve hacla umreye niyet edenler ihramdan çıkmadılar, sadece umreye niyet edip umre için ihrama girenler ise çıktılar.[31]
42. tmam Malik'den: Bazı âlimlerin şöyle dediklerini işittim: Umre için ihrama girdikten sonra hac için de ihrama girmeyi isteyen kimse eğer tavafını ve sa'yini yapmışsa olur. Çünkü tbn Ömer: «Eğer Kabe'yi tavanınıza engel olunursa Resûlullah (s.a.v.) ile beraberken yaptığımız gibi yaparız» deyip arkadaşlarına dönerek: «ikisi de aynı şeydir, şahidim olun ki ben hacla umreye beraber niyet ettim.» dediği zaman böyle yapmıştı.[32]
îmam Malik'ten: Veda haccında ashap umre için ihrama girmişti. Resûlullah (s.a.v.) onlara «Yanında hedyi (kurbanlığı) olan hacla beraber umre için de ihrama girsin. Sonra her ikisini bitirmeden ihramdan çıkmaz.» buyurdu.[33]
[30] Kıran haca: Aynı ihramla, hem hac, hem de umreyi yapmaya Kıran Haccı denir. Hanefî mezhebince en üstün hac türüdür.
[31] Süleyman b. Yesâr, mürsel olarak rivayet etmiştir. 36. hadiste, Ebu'l-Esved, Urve-Aişe senediyle mevsûl olarak nakletmiştir. Bkz.Şeybanî,393.
[32] Buharı, Muhsar, 27/1; Müslim, Hacc, 15/180.
[33] Buharı, Hacc, 25/31 (Aişe'den); Müslim, Hacc, 15/111. Ayrıca bkz. Şeybanî, 394.