- Kıraat Öğretiminin Dinî Dayanakları

Adsense kodları


Kıraat Öğretiminin Dinî Dayanakları

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
saniyenur
Tue 17 May 2011, 05:00 pm GMT +0200
1. Kıraat Öğretiminin Dinî Dayanakları

Kur'ân-ı Kerîm, güzel ses ve kendisine mahsus edâ keyfiyeti ile okunması gereken bir kitaptır. Bu özelliğin kaynağı bizzat Kur'ân'ın kendisi, onu destekleyen Nebevi tatbikat, sonraki dö­nemlerdeki uygulamalar ve sözlü edebiyattır. İlk vahyin "kıraat" kelimesine de kaynaklık eden fiil kökünden "ikra1" şeklinde gel­mesi, daha sonra gerek "ka-ra-e" gerek ağır ağır ve dikkatlice okumak anlamına gelen "ra-te-le"[293] gerekse sesli ve nağmeli olarak okuma anlamındaki "te-le-ve"[294] kökü kullanılarak emirler verilmesi ve hatırlatmalar yapılması, Hz. Peygamber'e vahyin okunuşunu Cebrail'den öğrenme, güzel okuma ve ümmetine öğretme görevini de vermiştir. Nitekim Buhâri ve Müslim gibi gü­venilir kaynakların rivayet ettiği ve birkaç ayrı koldan gelen Hz. Peygamberin Übey b. Ka'b'a Kur'ân okumasıyla ilgili "ALLAH ba­na, Kur'ân'ı sana okumamı emretti." ve "ALLAH, Lenı Yeküniîlezine Keferû sûresini sana okumamı bana emretti" ha­disleri"[295] onun bu görevini açık olarak ortaya koymaktadır. Onun ashabına ağır ağır okuması, ashâbdan tertil üzere ve güzel bir sesle okuyanları övmesi kıraat taliminin temellerini teşkil etmek-'tedir.

Hz. Peygamber Mekke'de iken, önce kendi evinde, burası Müslümanlara yetmeyince veya müşriklerin dikkatini çekince ashâbdan Erkanı b. Ebü'l-Erkam'm evinde bizzat Kur'ân öğreti­mi yapmıştır. Hicretten iki yıl önce de birinci Akabe Biatini müteâkib Mus'âb b. Ümeyr'i, Kur'ân öğretmeni olarak Medi­ne'ye göndermiştir. Mus'âb, Sa'd b. Zürâre'nin evine yerleşmiş ve öğretmenlik vazifesini burada yapmıştır. Ayrıca o, müslümanlann evlerini dolaşarak da onlara Kur'ân okutmuş­tur.[296] Hicretten sonra Peygamberimizin mescidi, bir "dârü'l-kurrâ" gibi kullanılmıştır. Zira mescid alanı içerisinde hayatlannı sürdüren Suffe ashabı, esas itibariyle Kur'ân tahsil etmekteydiler. Bir süre sonra Sufîe'nin yetersiz kalması sebebiyle, Peygamberi­miz tarafından, Medine'nin çeşitli mahallelerinde mektepler açıl­mıştır. Bunlardan birisi hicri 2. yılda Medine'de Mehzeme b. Nevfel'in evinde tesis edilen ve "dârü'l-kurrâ" adını taşıyan Kur'ân mektebidir.[297] İlgili nasları ve uygulamaları değerlendiren âlimler kıraat öğrenmenin İslâm ümmetine farz-ı kifâye olduğu­nu, bir beldede bu ilmi okutmayan ve okumayan olduğunda bel­de halkının tamamının günahkar duruma düşeceğini ifâde etmiş­lerdir.[298]


[293] el-Furkân 25/32; el-Müzzemmil 73/4.

[294] el-Bakara 2/129.

[295] bk. Buharı, "Menakibü'l-ensâr", 16, "Tefsir", 98; Müslim, "Salâtü'l-Müsâfirîn",    245,    246;    "Fezâ'ilü's-Sahâbe",    121,    122;    Tirmizî, "Menâkıb", 33; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, III, 130, 137, 185, 218, 233,273,284.

[296] İbn Sa'd, et-Tabakatü'lkübra, IV, 206-207.

[297] İbn Sa'd, et-Tabakâtü'1-kübrâ, IV, 205*206; Hamidullah, İslâm Peygam­beri, II, 770-773; İbrahim Sarıçam, "Mahreme b. Nevfel", DİA, Ankara 2003, XXVII, 389-390.

[298] İbnü'l-Cezerî, Münddü'i-muknin, s. 14; Bennâ, İthafül-mdaîâ, s. 69. Abdülhamit Birışık, Kıraat İlmi ve Tarihi, Emin Yayınları, Bursa 2004: 131-133.