- Keri Buchananın Hidayet Hikayesi

Adsense kodları


Keri Buchananın Hidayet Hikayesi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
reyyan
Wed 13 April 2011, 02:45 pm GMT +0200
Keri Buchanan’ın Hidayet Hikayesi


Elif Kapıcı

Mormonların Merkezi Utah’tan Hakikate Yolculuk

Altınoluk: Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

Keri Buchanan: Amerika’nın Utah eyaletinin başkenti Salt City’de doğdum ve orada büyüdüm.

Anne ve babam inançlı insanlar değildi, evimizde din, inanç ya da Tanrı kelimeleri telaffuz edilmezdi. 9 yaşımdayken anne ve babam boşandı ve annem Katolik inancına çok bağlı bir bey ile evlendi. Üvey babam o yıl beni bir Katolik okuluna yazdırdı. Hristiyanlık ile tanışmam ilk defa bu okulda oldu.

Altınoluk: Bu Katolik okulu daha sonra hayatınızda nasıl bir etki bıraktı? Dindar bir Hristiyan mı oldunuz yoksa Hristiyan inancından uzaklaştınız mı?

Keri: Aslına bakarsanız, ikisi de olmadı. Müsadenizle gülünç ama düşündürücü birkaç hatıramı anlatayım. 10 yaşındayken rutin olarak yaptığımız bir ayin esnasında sırayla hepimize wafer* verdiler. Bilirsiniz wafer Hz. İsa’nın vücudunu temsil eder. Ben bu waferi usulca cebime koydum, cebime koyarken ufalandı tabii ki. Rahibelerden biri uzaktan beni görüp yanıma geldi ve waferi yememi söyledi. Ben önce itiraz ettiysem de fayda vermedi, cebimden son kırıntısına kadar alıp bana yedirdi. “Tanrı babamız bunu sana bahşetmiş, yemek zorundasın” dedi. Bir yandan mantıksız bulduğum bir şeyi yapmaya zorlanmam bir yandan arkadaşlarımın içinde mahçup olmam beni çileden çıkardı. Eve gelince ağlayarak üvey babama olanları anlattım ve “Bir daha o okula gitmem, dedim. Hem zaten onlar benim sorularıma bile cevap veremiyor deyince üvey babam sordu: ‘Hangi sorularına?’ Eğer Hz. İsa Tanrı ise neden kendine dua ediyor? Tanrı el açıp Tanrıya yani kendine dua edip kendinden birşey ister mi, dedim.

Ertesi gün üvey babam okula geldi ve baş rahibe ile görüşüp durumu anlattı ve benim daha inançlı bir Hristiyan olmam için yakın alaka gösterilmesini rica etti. Baş rahibe  o gün beni yanına çağırdı ve ‘Biz Tanrıyı sorgulayamayız o isterse kendine dua eder, isteyeceği birşey varsa kendine yakararak ister’ dedi.

Yani diyeceğim o ki, teslis inancını körpecik beyinlere aşılamaya çalışan bu Katolik okulu, farkında olmadan benim kalbime Tevhid tohumu attı. Neden Tanrı 3 olsun ki, Tanrının tek ve mükemmel olması gerekir diye başladığım bu sorgulama süreci Mart 2002’de nihayet bitti.

Altınoluk: Mart 2002’de ne oldu hayatınızda?

Keri: İslam’ı buldum, Hakikati buldum. Kamil insan, güzel Peygamberim, Hz. Muhammed’i (sav) buldum. Daha genç bir yaşta bulmayı  dilerdim ama takdir-i ilahi böyleymiş.

Altınoluk: İslam’ı nasıl bulduğunuzu ve sizi İslam’ı aramaya yönelten sebepleri biraz detaylı anlatır mısınız?

Keri: Elbette. Ama öncelikle şunu söyleyeyim. Ben İslam’ı araştırmayı hiç düşünmedim. İslam’ı Arap ülkelerinin kendi kültürlerine özgü dini/ritüeli diye düşündüm ve hiç gündemimde olmadı. Ben 10 yaşımdan beri bu kainatı yaratan tek bir Tanrı vardır, O’nun yolladığı din gerçekten Hristiyanlık mı, Yahudilik mi, Budizm mi yoksa Sihizm mi diye İslam hariç tüm dinleri araştırdım ve hiç bir okuduğum kitap kalbimi tatmin etmedi.
Bir gün internette ‘Tek Tanrı nerede’ yazıp tuşa bastım. Ve Tanrı’ya dua ettim, ben Sen’in tek olduğunu ve bir hidayet rehberi gönderdiğini biliyorum ve inanıyorum. Şayet hala Sen’i bulamazsam artık evimde kendi bildiğim dualarla Sana ibadet edeceğim. Eğer bugün beni Hakikate erdirirsen o dinden de asla dönmeyeceğim diye kalbi bir dua yaptım. Sanırım o dua benim ömrümde yaptığım en ihlaslı dua idi. Öyle olmalı ki, o gün internette ilk defa islami bir web sayfasına girdim ve bir makaleyi bitirip bir başka makale okumaya başladım. Saatlerce internetin başından kalkamadım. İlk kez duyduğum o kadar çok isim ve kavram vardı ki, bunları bir kağıda not alıyor ve yine internetten tek tek araştırıyordum. Kalbim iyice mutmain olmuştu artık, İslam’ı seçme zamanı daha doğrusu İslam’a yani asli fıtratıma dönme zamanı gelmişti.

Araştırdığım kelimelerden biri de mescit kelimesiydi. İnternetten bana en yakın mescitin adresini buldum. Hemen o mescite gidip oradaki Müslümanların şahitliğinde Kelime-i Şehadet getirdim. O gün hayatımın en güzel günü ve kalbimin bir kuş kadar hafif olduğu bir gündü. O günü bana bahşettiği için Yüce Rabbime hergün şükrediyorum.
Altınoluk: O gün mescitte ömrünüzde ilk defa Müslüman kimselerle tanıştınız. Neler hissettiniz? Keri: Ben gözyaşları içinde elimdeki kağıttan okuyarak Kelime-i Şehadet getirirken oradaki hanımlar da gözyaşları içinde tekbir getirdiler. O andaki manevi atmosferi, kalbimden geçen hisleri kelimelerle anlatmak neredeyse imkansız. Tarifsiz bir huzur hali içindeydim. İsmini bilmediğim, hayatımda ilk defa gördüğüm o hanımlara kalbi yakınlık hissettim. O hanımlardan biri “Hemen Allah’a el aç dua et, şimdi senin her duan makbul, bütün günahların üzerinden döküldü tertemiz oldun” dedi. Aklıma iki şey geldi, birincisi, aylardır görmediğim, haberleşmediğim kardeşim Marci ile tekrar görüşmeye başlamak ve bu güzel dinin her inceliğini bana ve çocuklarıma sabırla öğretecek ihlaslı bir bey ile evlenmek. Bir hafta sonra Marci’den mektup aldım, beni evine davet ediyordu, beni çok özlediğini yazıyordu. 3 ay sonra da ailesi tarafından çok iyi yetiştirilmiş bir Müslüman bey ile tanıştım ve evlendik.

Şimdi beyimin sayesinde Kur’an-ı Kerim’i orijinalinden Arapça olarak okuyabiliyorum.  Pekçok dua ezberledim, yemekten evvel ve sonra okunacak dualar, bir binite binerken okunacak dua, seyahate çıkarken okunacak dua, Rasulullah’ın (sav) sürekli okuduğu dualar.

Altınoluk: Mormonların Merkezi kabul edilen Utah’ta yaşamanıza rağmen hiç bu mezhebi araştırmadınız mı?

Keri: Birkaç Mormon arkadaşım vardı bana Mormonluğu empoze etmeye çalışan. Ama ben hiç ilgi duymadım. Peygamberlerden başka bizim gibi normal insanların da vahiy almasının mümkün olduğunu iddia eden bir mezhep ancak batıl bir mezheptir. Fakat şaşırtıcı olan Türkiye gibi, İstanbul gibi her köşesi maneviyat kokusu yayan bir beldede insanların bu batıl mezhebe meyletmesidir.

Geçen sene okuduğum bir makalede Istanbul’da 2000 kişinin Mormon tarikatına bağlandığını, Mormonların bundan sonra Anadolu’nun diğer şehirlerine tebliğ için gideceklerini yazıyordu. Gerçekten çok üzücü ve düşündürücü bir durum. Manevi boşluğa düşünce insanlar ister Müslüman olsun ister Hristiyan ya da başka bir dinden olsun, o boşluğu doldurmak için batılda Hakk’ı arıyorlar. O yüzden biz Müslümanların tebliğ vazifesini daha ciddiye alması, şu kısa ve fani dünya hayatını Allah ve O’nun Resülünü insanlara anlatarak geçirmesi en elzem vazifesidir.

Altınoluk: Şuan Amerika’da İslam’a hizmet hususunda neler yapıyorsunuz?

Keri: Şuan öncelikli hedefim Arapça’yı en güzel şekilde öğrenmek ve Kur’an-ı Kerim’i anlayarak okumak. Çok yoğun bir Arapça eğitim alıyorum. Hafta sonu bir kültür merkezinde Müslüman çocuklar adını bilgiler dersi veriyorum. Tabii bir de anne olarak iki çocuğumun İslami eğitimi ile meşgulüm. En büyük arzum evlatlarımı İslam’a hizmet ederken görmek.
Altınoluk: Okuyucularımıza buradan iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Keri: Müslüman olarak doğanlara bu nimetin kıymetini bilin ve çok şükredin diyorum,

Hakikati arayanlara ise, aramaktan yorulmayın, sabırla ve ısrarla isteyin, er geç Hakikat kapısı size de açılacaktır.
Altınoluk: Bu güzel röportaj için teşekkür ederiz. Keri: Beni derginize misafir ettiğiniz için ben çok teşekkür ederim

* Wafer: Aşai rabbani ayininde yenilen mayasız ince ekmek

ehlidunya
Sat 10 August 2013, 07:43 pm GMT +0200
ALLAH mübarek eylesin İnşaallah bundan sonraki hayatında alemi islama hizmet ederek ebedi saaadeti yakalar ve kurtuluşa erenlerden olurlar.allah razı olsun

Rüveyha
Mon 24 February 2014, 08:33 am GMT +0200
MaşaAllah ..Rabbim daim eylesin..Çocukken çelişkeye düşmesi, sorduğu sorular çok akıllıca..İnsan düşününce yaptığı yanlışları fark edebiliyor,  doğruluğa kabı aralıyor adeta..Tefekkür ise dinizde ne kafar mühim olduğunu biliyoruz..Mevlam tefekkürden ayırmasın bizleri..

Sevde 38
Mon 24 February 2014, 08:48 am GMT +0200
Ihlasla, samimiyetle yapılan duanın gücü ve herkes için ibretlik bir hayat hikayesi.

8-D fatma zehra
Wed 14 May 2014, 10:08 pm GMT +0200
gerçekten çok etkileyici bir hayat hikayesi