saniyenur
Thu 5 January 2012, 02:38 pm GMT +0200
Kelâma Dair Eserleri
1. el-Mekâsıd ve bunun şerhi olan Şerhu'I-makâsid (İst. 1305/ 1887), iki cildlik gayet güzel klasik tipte bir kelâm kitabıdır. Altı bölümdür. İlk dört bölüm tamamiyle, beşinci bölüm büyük ölçüde felsefî ve nazarî mahiyettedir. 430 sayfa tutan ilk dört bölümde tamamiyle nazarî ve spekülatif konular üzerinde, 115 sayfa tutan beşinci bölümde ilahiyat meselesinde, 140 sayfa tutan altıncı bölümde de peygamberlik, kitaplar, melekler, âhiret ahvali gibi konular üzerinde durulmuştur.
Bu dönem kelâm kitaplarında olduğu gibi, Makâsıd'da da nazari, felsefî ve mantıkî bahislere, esas gaye olan ilahiyat ve sem'iyat konusundan çok daha fazla yer ayrılmıştır. Bu durum kelâmcıların felsefeye ne kadar çok yaklaştıklarını açıkça gösterir.
2. Tehzîbu'1-mantik ve'1-kelâm diğer ismiyle Gayetu tahzibi’l-kelâm fî tahrîri'l-mantık ve'I-kelâm (Kalküta, 1243/1827), isimli eseri zaten kısmen mantık, kısmen kelâmdır.
3. Şerhu'l-Akâid veya Şerhu'l-Akâidi'n-Nesefiye. Taftazânî Makâsıd'ı ve şerhini 784/1383 de Semerkand'da, Tehzîbu'l-mantik'ı 789/ 1387 de ikmal etmişti. Şerhu'l-Akâid'i 768/1367 de Harizm'de ikmal ettiğine göre, kelâm konusundaki fikirlerini durmadan felsefî ve nazarî istikamette geliştirmiştir, demektir. Gerçekten de en çok felsefi ve nazarî konulara, bu konudaki son eseri olan Tehzibu'I-mantık isimli eserinde yer vermiştir. Şerhu'l-Akâid ise Şerhu'I-makâsid'dan çok daha az nazarî ve felsefîdir. Dikkate şayandır ki, Taftazânî'nin en çok alâkaya mazhar olan ve en fazla ilgi gören eseri Şerhu'l-Akâid olmuştur. Eserin lüzumundan fazla felsefî ve nazarî olmaması, öbür iki esere nisbetle kolay anlaşılır mahiyette olması, bu ilginin yegâne sebebidir. Müslüman halk ve âlimle'ri, özellikle Hanefîlerin çoğunlukta bulundukları yerlerin ahalisi felsefî ve nazarî konulara fazla ilgi duymamışlardır.[66]
[66] Sadreddin Taftazani, Kelâm İlmi ve İslâm Akaidi (Şerhu’l-Akaid, Hazırlayan Süleyman Uludağ), Dergâh Yayınları: 64.