- Kardeş Mektuplar

Adsense kodları


Kardeş Mektuplar

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
rabia
Mon 19 April 2010, 12:26 pm GMT +0200
Sevgili Kardeşim;

Bahar yine kapıda. Toprak uyandı, böcekler telaş içinde, ağaçlar damarlara yürüyen sudan çakırkeyif. Birkaç gün önce, yörüklere özgü bütün hususiyetleri yüzünde taşıyan bir genç köylüyü dinlerken çiçek açmış ağaçları yeniden keşfettim: “Limon çiçek açıyor, sonra şeftali...nasıl rengârenk abi, bir görsen.” derken gözleri ışıl ışıldı. Tabiata, belli ki sevgilisinin mimiklerine ve jestlerine karşı sonuna kadar duyarlı bir âşık gibi bakıyordu. Bahar mutluluğunu biz şehirliler gazetelerin hafta sonu eklerinden ya da reklamlardan öğrenmeye çalışırken, tabiatın bir parçası olan o delikanlıya bu mutluluk tabiatın kendisinden, çiçekle, arıyla, yaprakla bulaşıyordu. Biz tabiatı bir dekor olarak görürken, o aynı tabiatı evi olarak görüyordu.

Kur’an-ı Kerim, tabiattaki ayetlerden, afaktaki, dış dünyadaki ayetlerden bahseder. Tabiat, okumasını bilenler için bir kitaptır. Öyle bir kitap ki, harf ve hece okuryazarlarının her zaman sökemedikleri satırlar, cümleler, nidalarla örülüdür. Duyana, dağlar haşyetle inler, sarı çiçek cevap verir, kuşlar zikreder. Tesbihat yeri göğü tutmuştur ama ayette buyrulduğu gibi, biz duymuyoruzdur.

Peki nasıl duyabiliriz? Tabiatın içinde dönenen tesbihatı, tabiatı devrana kaldıran zikri nasıl duyabiliriz? Kitaplarda yazan cümleleri okumanın bir yolu var. Harfleri birleştirmeyi, hecelemeyi öğrenirsin, başlarsın okumaya. Teknik bir şeydir bu, herkes biraz gayretle bunu başarabilir. Yabancı dildeki yazılanlara bile biraz gayretle aşina olunabilir. Ya tabiattaki yazıyı nasıl sökeceğiz? Tabiattaki tesbihatı nasıl işiteceğiz? Sarı çiçeğe sorunca cevabı nasıl alacağız?

Bazı arifler, salikin bâtınındaki hallerden gıdalandıklarını, manevi yolculukları sırasında iç hallerinin kendilerini seyr ettirdiğini, buna karşılık arifbillahın dış dünyadan da gıdalandığını, kevnî ayetleri de artık okumaya başladığını söylerler. Buna göre önce iç dünyadaki derinleşmeyi gerçekleştirmelidir; bu tahakkuk edince, dış dünya, yani büyük harfle başlayan Dünya o kişi için bir manevi tehlike olmaktan çıkıp bir hakikat aynasına, bir rahmanî tecelligâha dönüşmektedir. Salik, dünya karşısında tetikte durur, dünyayı hor görür, kendisini ayartacak bir hasım olarak görürken, arifbillah dünyadaki zikre aşina olduğu için dünyanın hikmet ve hakikatini tadar. Dünya ve nefs arifbillah için değişmiş, içlerinde gizledikleri sırlar ayan olmuş, bu ikisi kendisine yoldaş olmuştur. Salik, her nesneye ve canlıya şeriat gereği olan zahirî edebin sonucu olarak tazim ve saygı gösterirken, arifbillah marifetullah makamının gereği olan bâtınî edebin sonucu olarak bu saygıyı gösterir.

Meşhur menkıbedir ama yine de paylaşalım. Şeyhlerden birisi müritlerini kendisi için çiçek toplamaya göndermiş. Biri hariç hepsi son derece gösterişli çiçeklerle gelmişler. O derviş ise solmak üzere olan bir dal çiçek elinde, gelmiş. Niçin diğerleri gibi o rengârenk, canlı çiçeklerden toplamadığını soran şeyhine, “Hangisine elimi atsam, onu zikir halinde buldum. Sadece bu zikrini bitirmişti, o yüzden bunu getirebildim.” demiş. Diğer dervişler bir edep gereği o çiçekleri derip getirirken, tabiattaki zikri duyan bu derviş daha derin bir edebin gereği olarak çiçekleri kopartamamış. Allah bizi bütün mahlukatın zikrini duyanlardan eylesin. Doğrusunu Allah bilir ya, Peygamber Efendimiz’in “Bana eşyanın hakikatini bildir.” duasının, bu zikirden haberdar et anlamını taşıdığını da söyleyebiliriz.

Tabiattaki bu zikri duymuyor olabiliriz. Ama mademki duyanların verdikleri haberler var, o halde yukarıda değindiğimiz türden bir edebi ve tazimi elden bırakmamak icap eder. Dünyayı dağdan, taştan, bayırdan ibaret bir değirmi gezegen olarak görmek yerine, bir zikreden olarak görmenin sırrını aramalıyız. “Eşyaya edep gösteren ondan istifade eder.” dermiş eskiler. Eşyaya ve tabiata edep ve tazim tavrıyla yaklaşırsak, bu tavrımızdan manen istifade ederiz.

Tabiatı okumak için elbette baharın gelmesi gerekmiyor. Bütün nesneleri örterek onları tek tipleştiren kar’ı vahdetin sembolü olarak değerlendiren maneviyat erleri, kışı, yazı, güzü de okumuşlar, onların sırlarını da tatmışlardır. Ama bahardaki uyanış o kadar belirgin, bahardaki can insan zihni ve gönlü için o denli kışkırtıcıdır ki, bugüne kadar tabiata maneviyatın zaviyesinden bakamamışsak, artık bakabilmek için bir fırsat doğurabilir.

Sevgili Kardeşim,

Baharla birlikte ruhumuz da, gönlümüz de çiçeklensin inşallah.
el-Musavvir’e, el-Cemil’e, el-Bedî’e emanet olasın.

Hevâsının tutsağı kardeşin.

sümeyra
Mon 4 April 2011, 08:07 am GMT +0200

   Bazı arifler, salikin bâtınındaki hallerden gıdalandıklarını, manevi yolculukları sırasında iç hallerinin kendilerini seyr ettirdiğini, buna karşılık arifbillahın dış dünyadan da gıdalandığını, kevnî ayetleri de artık okumaya başladığını söylerler. Buna göre önce iç dünyadaki derinleşmeyi gerçekleştirmelidir; bu tahakkuk edince, dış dünya, yani büyük harfle başlayan Dünya o kişi için bir manevi tehlike olmaktan çıkıp bir hakikat aynasına, bir rahmanî tecelligâha dönüşmektedir. Salik, dünya karşısında tetikte durur, dünyayı hor görür, kendisini ayartacak bir hasım olarak görürken, arifbillah dünyadaki zikre aşina olduğu için dünyanın hikmet ve hakikatini tadar. Dünya ve nefs arifbillah için değişmiş, içlerinde gizledikleri sırlar ayan olmuş, bu ikisi kendisine yoldaş olmuştur. Salik, her nesneye ve canlıya şeriat gereği olan zahirî edebin sonucu olarak tazim ve saygı gösterirken, arifbillah marifetullah makamının gereği olan bâtınî edebin sonucu olarak bu saygıyı gösterir.

       KUR'AN Kainatı okuyor demiş Üstadımız..Biz de okuyabildiğimiz ölçüde nasibimizi alacağız..Peki..Biz neyi okuyoruz bu arada?

SevD@_GüLü
Mon 4 April 2011, 07:00 pm GMT +0200
Allah razı olsun rabia sumeyra bacım emeğinize sağlık paylaşımınız çok güzel

seymanur K
Sat 23 April 2011, 06:16 pm GMT +0200
ALLAH razı olsun çok güzel br paylaşım olmuş

reyyan
Sat 30 April 2011, 10:32 am GMT +0200

Baharla birlikte ruhumuz da, gönlümüz de çiçeklensin inşALLAH.
el-Musavvir’e, el-Cemil’e, el-Bedî’e emanet olasın.


Maşaallah çok güzel bir mektup olmuş, insanın düşünmesi akletmesi gerekir kainata da bu nazarla bakmak gerekli...
Allah (CC) razı olsun.Selam ve dua ile...

Canani
Wed 6 July 2011, 05:06 pm GMT +0200
Maşşalh çok güzel yüreğinize sağlık ..Rabbim tüm mahlukattaki güzellikleri görenlerden eylesin...Rabbim her şeye duyarlı kulllardan eylesin bizleri amnnn

mevlüde06
Sun 3 January 2016, 05:49 pm GMT +0200
Cok guzel bir mektup olmus hocam.emeginize yureginize saglik.
Rabbim sebepler ardindaki hakikatleri gorebilenlerden eylesin insallah bizleri.Allah razi olsun paylasim icin

Bilal2009
Sun 3 January 2016, 07:22 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah.  Bu güzel paylaşım için Rabbim razı olsun. Kur'an tabiatı bizlere ayet yapar gözler önüne koyar okumasını bilene.

Mustafa/Samed
Sun 3 January 2016, 07:41 pm GMT +0200
Ve Aleykümüsselam. Paylaşım için Rabbim razı olsun.

ikranur 7d
Sun 3 January 2016, 07:57 pm GMT +0200
selamun aleyküm.
Rabbim gözü açık önümüze sunulan güzelliklri göremyi nasip etsin. çok güzel bir paylaşım olmuş.
Allah c.c. razı olsun.

ceren
Sun 3 January 2016, 09:18 pm GMT +0200
Aleykümselam.Rabbim bizlerin kalp gözünü açsın inşallah.Onun namı ile,onun gözü ile görmeyi ve onun rızası dairede yaşamayı nasip etsin bizlere inşallah...

Alican 7-B
Fri 8 January 2016, 09:29 pm GMT +0200
Selamun aleyküm. Baharla birlikte ruhumuz da, gönlümüz de çiçeklensin inşAllah. İnşAllah hocam inşAllah. Çok güzel bir mektup olmuş hocam. Rabbim sizden razı olur inşAllah.

fatmakaradere 7B
Fri 8 January 2016, 09:45 pm GMT +0200
Bu  dünyadaki bütün insanlar mutlu olsun hiç bir kardeşliğin ve dostluğun arasına şeytan girmesin...Dünyamız kara bulutla kaplanacağına güzel kokulu çiçeklerle donansın.