Hadice
Fri 28 January 2011, 02:46 pm GMT +0200
KALP HUZURU
Allah O’dur ki, imanları üstüne iman ar-
tırsınlar diye, mü’minlerin kalbine huzur in
dirdi.”
(Kur’an-ı Kerim)
HUZURSUZ MUTLULUK OLMAZ:
Bundan kaç sene önce “el-Muhtar” dergsinde Amerikalı parlak bir doktorun yazısını okudum, doktor diyordu ki:
“Bir zamanlar gençliğimde hayatın herkesçe kabul edilen güzelliklerini bir liste halinde sıraladım ve dünyevi isteklerle şu açıklamayı yazdım: Sağlık, sevgi, kabiliyet, zenginlik ve şöhret. Sonra da kibir ve gurur ile bunu yaşlı bir hakime (bile bir kişiye) gösterdim.
Yaşlı dostum bana şöyle dedi: Güze lbir liste. Zararsız da sıralanmış. Ancak bana öyle geliyor ki, en mühim unsur (madde) unutulmuş. O olmadan liste taşımaz bir yük olur. Hakim dostum listenin üzerine bir çarpı çekti ve iki kelime yazdı: “Kalp Huzuru” Ve dedi ki: İşte bu, Allah’ın seçkin kulları için sakladığı bir lütuftur. Allah çoklarına zeka ve sağlık verir. Mal ise el kiridir. fiöhret ender değildir. Ama kalp huzurunu ancak takdir ettiği kimselere verir.
Ve izah yollu şöyle dedi: bu, bana mahsus bir görüş de değildir. Ben sadece tevrat’tan naklediyorum; Aurelius’tan ve Ladenis’ten naklediyorum. Bu hakimler şöyle demişler: Ya Rabbi, dünya nimetlerini ahmakların ayağı altına ser; bana da huzurlu bir kalp ver.
O gün bunu kabul etmek bana zor geldi. Ancak yarım asırlık özel bir tecrübeden ve ince düşüncelerden sonra anladım ki, kalp huzuru bir hayat için tek idealdır. Ve artık biliyorum ki, diğer meziyetler insana huzur sağlama için zaruri değildir. Bu huzurun mal olmadan, hatta sıhhat olmadan da geliştiğini görüyorum. Huzur, kulübeyi saraya çevirebilir. Huzursuzluk ta sarayı zinden eder.”
Bu; refah ve zenginlik ülkesi, altın ve ilim ülkesi, hürriyet ve serbestlik ülkesi Amerika’da yaşayan bir adamın sözüdür. Bunu uzun tecrübelerden sonra söylemiştir. Bu kimse hayatta kalp huzurundan, gönül rahatlığından daha kıymetli, daha üstün ve daha bereketli bir nimet bulamamıştır. Bu, hakim bir kimsenin sözüdür. Kitabımıza olabilir ve ondan yararlanabiliriz. Hikmet mü’minin yitiğidir; nerede bulursa alır.