- Kalbimize suizan düşmesin

Adsense kodları


Kalbimize suizan düşmesin

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
hafiza aise
Wed 22 August 2012, 02:41 pm GMT +0200

KALBİMİZE SUİZAN DÜŞMESİN

Haziran 2012 81.SAYI

Huriye KARNAP


Kendimizi kötü bilip, başkalarını iyi bilmenin inceliğini “Herkes yahşi ben yaman, herkes buğday ben saman” diye ifade eder Alvarlı Efe Hazretleri. Biz ise çok zaman bu inceliği ters yüz edip kendimizi “iyi” diye etiketliyoruz. Keser misali hep kendine yontan bu halimizle başkalarının iyi ve güzel yanlarını göremiyoruz. Bu da art niyetle, tahminle hüküm vermelerimizi kolaylaştırıyor. Böylece bizlere verilen kalp, akıl, göz, kulak, dil gibi nimetleri aslı astarı meçhul bilgilerin, hak terazisinde ölçülmemiş düşüncelerin, duyguların peşinden sürüklüyoruz. Velhasıl ya suizan ediyoruz ya suizanna maruz kalıyoruz yahut suizan edenlere kulak vermekte bir sakınca görmüyoruz.

SUİZAN BİZİ HELAK ETMESİN

Suizannın öyle tehlikeli boyutlarından haberdar edilmişizdir ki, helak olmamız için yeterlidir. Mesela, elimizden geldiğince dinimizin gereklerini yerine getirip “Bu halimle Rabbim’in rızasına, cennetine kavuşamam, merhametine sığınıyorum” diye düşünsek hüsnüzan sahibiyizdir, sadece kulluğumuzu Rabbimiz’e layık görmüyoruzdur. Lakin işlediğimiz günahların ağırlığıyla kesin bir hükümle “Allah beni affetmez” diyerek tövbe kapısına sırt çevirdiğimiz anda  “İşte bu sizin, Rabbiniz hakkında beslediğiniz zannınızdır. O sizi mahvetti de ziyana uğrayanlardan oldunuz” (Fussilet, 23) ayet-i kerimesinin işaret ettiği şekilde Mevla Teala’ya suizan etmiş oluruz.

ALLAH DOSTLARINA SUİZAN

Ve yine bilhassa Rasul-i Zişan Efendimiz’i (s.a.v) iz be iz takip edenler de suizanna maruz kalanlardan oluyor. Mümin kardeşlerimizi Allah için ziyaret etmenin sevap ve faziletini bildiğimiz halde, ziyaretine gidilen bir Allah dostu olduğunda “Bu zamanda evliya yoktur” diyenlerimiz de az değil. Oysa bulunduğunu Rasulullah (s.a.v) bildiriyor: “Ümmetimden bir topluluk kıyamete kadar Allah’ın emrini ayakta tutmaya devam eder. Onları terk edenler ve kendilerine karşı çıkanlar onlara bir zarar veremez. Bu durum Allah’ın kıyamet emri gelinceye kadar devam eder. Onlar insanlara devamlı üstün gelirler.” Bu hadis-i şerifin ardından kulları ıslah eden, sünneti ihya eden bir topluluğun bulunamayacağına kanaat getirmek faziletin değil, kalbi suizanna teslim etmenin göstergesidir.

SUİZAN KENDİMİZE, HÜSNÜZAN BAŞKASINA OLSUN

Sühreverdi (k.s); “Nefsi tanımanın alameti, onun hakkında suizanda bulunmaktır” der. Fakat ne çelişkidir ki nefsimizi tanımak, kusuru kendimizde aramak yerine, bize makul ve meşru gelen çeşitli vesilelerle kardeşlerimizin özel veya genel hallerini kalplerimize dolduruyoruz. Kimsenin bizi ne dili ne de kalbi ile gıybet etmesini istemezken, istemediğimizi bizden başkasına hak ve reva görüyoruz. Yolunda gitmeyen işlerimizde “Nerede yanlış yaptım?” demeden “Falan kişi büyü yapmıştır, kısmetimi bağlamıştır” diye ağıt yakıp birilerini düşman belliyoruz. Bir yerlerde fazlaca oyalansak gecikme sebebimiz bizce haklıdır ama eşimiz biraz gecikse işkilleniyoruz. Henüz gelinimizi veya kayınvalidemizi tam tanıyamamışken hemen her sözünü ve davranışını “Oğlumu elimden aldı, eşimle aramı açıyor” şeklinde yorumlayıp didişmeye başlıyoruz. Türkle, Kürtle, Lazla, Çerkezle vs. evlenilmez, iş yapılmaz genellemeleriyle toplu suizanlar yapıp, içlerinde dünya iyisi de varsa önyargımızdan dönmüyoruz. Kiminin de namazına, orucuna, hizmetine, kıyafetine öyle olumsuz nazar ediyoruz ki “Dini bizden daha iyi yaşayan yoktur” vehminde kaybolup gidiyoruz. Başımıza bir kötülük, musibet gelse “imtihan” deyip, yana yana dua ederken, başkasının başına gelen dertleri “Kim bilir ne günah işledi de Allah ona bu sıkıntıyı verdi” şeklinde yorumluyoruz. Hele bir de, bir erkeği yahut kadını karşı cinsten biriyle konuşurken görsek “Belki yakınıdır, mahremidir” demeye bile gerek duymadan “Hiç beklemezdim…” diye başlayan öyle düşünceler geçiyoruz ki zihnimizden, sonuçları vahim olabiliyor. Suizan hakkında nice misal vermek mümkün, ancak biz biraz da madalyonun arka yüzüne bakıp “Suizanna sebep olanın hiç mi kabahati yok?” diye soralım.

“KİM KENDİNİ TÖHMET ALTINDA BIRAKIRSA…”

Rabbimiz imtihan sırrı gereği bizi hoşlanmayacağımız hallerle sınayabilir. Lakin bu sınamalar bizim irademizi ortadan kaldırmayacağı gibi suizanna sebep olmamızı da gerektirmez. Bu husustaki en tesirli misali Siyer-i Nebi’den aktararak devam edelim. “Bir gece mübarek hanımlarından Safiye (r.a) mescitte itikafta bulunan Peygamberimiz’i (s.a.v) ziyarete gider. Bir süre konuştuktan sonra ayrılmak üzere ayağa kalkar. Peygamberimiz de (s.a.v.) onu kapıya kadar uğurlar. Tam o sırada Ensar’dan iki genç oradan geçmektedir. Peygamberimiz’i görünce hızlanırlar. Peygamberimiz: ‘Biraz durun’ der, ‘Bu kadın (eşim) Safiye bint Huyey’dir.’ Gençler beklenmedik bir anda yapılan bu açıklamaya bir anlam veremezler. Derler ki: ‘Sübhanallah ey Allah’ın Rasulü!’ (Bunu neden söylediniz?) Efendimiz (s.a.v) duruma şöyle açıklık getirir: ‘Şeytan kanın damarda dolaştığı gibi dolaşır durur. Ben onun kalplerinize bir kötülük atmasından, vesvese vermesinden endişe ettim.”

Rasulullah Efendimiz’in (s.a.v) hayatından bir kesiti yansıtan bu olay ve benzeri durumlar suizan edeni haklı göstermez elbette. Suizanna sebep olabilecek hal ve hareketlerden uzak durup, tedbirli olmamızın en isabetli davranış şekli olduğunu vurgular. Hasbelkader yine de suizanna maruz kalsak, en azından Hz. Ömer’in (r.a) “Kim kendini töhmet altında kalacak bir konuma sokarsa, kendisine suizanda bulunanları kınamaya hakkı yoktur” uyarısınca “Benim de hatam var” deyip, suizan edene karşı ölçülü davranmayı ve gıyabında duayı eksik etmemeyi deneyebiliriz. Ve yine önemsememiz gereken bir diğer husus da aslına, özüne vakıf olamadığını kulağımıza dökenlerle ilgilidir ki, böylelerine nezaket çerçevesinde “sus” diyebilmek suizandan korunmanın bir başka yoludur.

GÖNLÜMÜ SUİZANLA DOLDURMA!

“Başkası hakkında bana kötü bilgi getirmeyin; ben yanınıza hakkınızda iyi düşünerek selim bir kalple gelmek isterim” buyuran Peygamber Efendimiz (s.a.v) hem suizanna düşmeyen bir kalbin selamete erişebileceğini, hem de kötü düşünmeyi maharet edinenlere karşı “Gönlümü suizanla doldurma” dememiz gerektiğini salık verir. Fakat ne yazık ki görüyor, duyuyor yahut okuyoruz; falan kişi rüşvet alıp vermiştir, hırsızlık etmiştir, zinaya bulaşmıştır gibi sözler etrafımızda arz-ı endam ediyor. Doğruluğu olsa yayılmasında, tahmine dayansa dile getirilmesinde pek çok zarar barındıran bu gibi durumlarda hepimize temkinli olmak düşüyor. Zira Rabbimiz “Ey iman edenler! Size bir fasık bir haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için o haberin doğruluğunu araştırın” (Hucurat, 6) buyuruyor.

TECRÜBE EDENLER BİLİR HOŞTUR HÜSNÜ ZAN

“Öyle zannediyorum” ile başlayıp namusluya arsız, alime cahil dedirten, ailemiz başta olmak üzere diğer insanlarla sağlıklı iletişim kurmamıza engel olan suizan nefsimizin şerrinden, şeytanın tesirinden, ahlakımızın kötülüğündendir. Şu durumda “Bir an için kötü düşünsem ne olmuş ki?” diyerek suizannı hafifleştirmek lehimize görünmüyor. Zira kötü düşüncelerle aşındırdığımız insafımız ve niyetimizle harama yani tecessüse, gıybete, iftiraya hevesimizi arttırmış oluyoruz. Nihayetinde suizan içeren yaklaşım tarzımızla “Kardeşler arasında heyhat, su-i zan düştü / Zedelendi sağduyu; körleşen iz’an düştü” diyen şairin tespitindeki gibi güvenimizi yitirip, kardeşlik bağlarımızı koparıyoruz..
 
Tüm bu olumsuzluklara engel olmak için ise izleyeceğimiz yol bellidir. Rasulullah (s.a.v) “…Biri hakkında kötü düşünceden kurtulmanın yolu onu araştırmamaktır” buyuruyor. Bu minvalde tecrübe edenlerin de “hoştur” dediği hüsnüzannı alışkanlık haline getirdiğimizde nefsimizi uyanıklaştırıp “Ah bu gaflet!” demelerimizin önünü alabileceğiz. Haliyle ahlakımız güzelleşecek, herkese ve her şeye samimiyetle bakabileceğiz. Ve muhtemelen, nefsimizin zıddına attığımız böyle bir adımla Allah Teala’dan başka şeyleri düşünmekten yakındığımız namazımızın, zikrimizin vesair amellerimizin huşu ve istikamet bulmasını kolaylaştıracağız.

zerdale
Wed 12 June 2013, 11:04 pm GMT +0200
 :( :( :(yarabbi bu ahlaktan uzak eyle inşALLAH,,her halinde hayr düşünen,şerden uzak...hüsnüzan ile hareket eden kullardan eyle... :'( :'(

ayşe
Mon 2 March 2015, 05:05 pm GMT +0200
Esselâmü aleykum ve rahmetullah , amin kardeşim çok güzel Anlamlı bir yazı tekrar okumak nasip oldu.

Lal-i Hal
Wed 20 April 2016, 05:35 pm GMT +0200
Amin ecmain insallah.sui zandan cokca sakinmali.cunku araya sogukluk sokan,kardesligi bozan iliskileri sarsan hep budur.o yuzden bu hsuusta seytana ve nefsimize karsi cok uyanik olmamiz gerek.
Allah razi olsun paylasim icin Ayse abla.

damla6d
Wed 20 April 2016, 05:37 pm GMT +0200
#Esselamu aleykum..Su-i zandan sakınmalı ve Hüsn-i zan için yarışılmaıdır..Bizi su-i zana zorlayan da nefsimizdir..Onu adam etmedikçe su-i zandan uzak olamayız..Rabbim razı olsun..#

Rüveyha
Wed 20 April 2016, 06:48 pm GMT +0200
Ve aleykumusselam.Âmin ecmain İnşaAllah.Mevlam süizandan muhafaza eylesin İnşaAllah..Töhpet altın da kalmak çok kötü bir durum.Rabbim nasip etmesin.Mevlam razı olsun

Bilal2009
Wed 20 April 2016, 06:59 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah. Hakkında kötü düşündüğümüz nice kimse aslında iyidir. Rabbim paylaşım için razı olsun.

Edanur 8/D
Wed 20 April 2016, 07:18 pm GMT +0200
Esselamun Aleyküm
Bir kişi hakkında bulunduğumuz kötü zan aynı zamanda suizandır.Allah hakkı olmadığı içinde bizzat kul ile muhatap olarak helallik almalıyız.
Allah c.c razı olsun

Mustafa/Samed
Wed 20 April 2016, 07:47 pm GMT +0200
Ve Aleykümüsselam. Rabbim suizandan bizleri korusun. Paylaşım için Rabbim razı olsun.

Nursima 7/B
Wed 20 April 2016, 08:07 pm GMT +0200
Aleykümüsselam.Rabbim bizleri SüiZan'dan korusun.Kötü işlerden,şer işlerden korusun.İnsanların arasındaki ilişki negatif yönde etkileyen şeylerden kaçınalım inşAllah.

✿ Sevgi ✿
Wed 20 April 2016, 08:13 pm GMT +0200
 Aleyna Ve Aleykümüsselăm. Mevlam bizleri suizandan bulunmaktan muhafaza eylesin inşaAllah. Amin

HALACAHAN
Fri 22 April 2016, 03:33 pm GMT +0200
Selamun aleykum .. Suizan da bulunmak sadece kişiler arasında olmuyor .. kişileri birbirine iskillendirirp toplumsal felakete bile sürüklüyor suizan.. Hatta merhameti sonsuz Mevlamizi bile suizanda buunacak kadar ilerlemiyor insanı bu duygu.. Rabbim sen kalplerimizi iyilik güzellik merhamet sevgi ile donat.. Insanlar için kötülük dusunmememize  izin verme Rabbim