- Kainat ve İnsan

Adsense kodları


Kainat ve İnsan

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
neslinur
Sun 16 May 2010, 10:59 am GMT +0200
KAİNAT VE İNSAN

Muhterem Müslümanlar!

Kainatı yoktan var eden ve yöneten Allah'ın varlığı ve birliği, bugünkü ilim ve teknoloji gerçeği karşısında her geçen gün daha da açık bir şekilde anlaşılmaktadır. İlimle imanı kucaklaştıranlar, ilahi sanat eserlerindeki incelikleri ve derin hikmetleri hemen kavrayacaklar, gerçek sanatkar olan yüce yaratıcıya ulaşacaklardır.

Aklı başında olan her insan bilir ki; canlı, cansız, gördüğümüz ve görmediğimiz bütün varlık alemi, sonradan olmuştur ve olmaktadır. Yine biliriz ki, her varlığın bir yaratıcısının bulunması
mutlaka gereklidir.

Aziz Müslümanlar !

Aşağıda arz edeceğim Kur'an-ı Kerim'deki şu bir kaç ayetin üzerinde düşünüldüğü zaman ne kadar dikkat çekici olduğu görülür;

Cenab-ı Hak buyuruyor ki, "Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri peşinden gelmesinde, insanlara fayda veren şeylerle yüklü olarak denizde yüzüp giden gemilerde, Allah'ın gökten indirip de ölü haldeki toprağı canlandırdığı suda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve yer ile gök arasında Allah'ın buyruğuna bağlı hazır bekleyen bulutları yönlendirmesinde, düşünen bir toplum için, (Allah'ın varlığını ve birliğini ispatlayan üstün gücünü gösteren) bir çok deliller vardır."[1]

"Onlar, göğün nasıl yükseldiğine, dağların nasıl dikildiğine, yerin nasıl döşenip yayıldığına bakmıyorlar mı?"[2]

"Ey insanlar! (size) bir misal verildi. Şimdi onu dinleyin; Allah'ı bırakıp da yalvardıklarınız (taptıklarınız) yok mu, onların hepsi bir araya gelseler bile bir sineği dahi yaratamazlar."[3]

Bu ayetler gösteriyor ki; Allah'ın varlığını ve eşsiz kudretini ispatlayan en önemli delil, kainatın yaratılışı ve kainatta olan olaylardır.

İnsan, gerek kendi yaratılışına, gerek bugün yok iken, yarın hayata kavuşan başka varlıkların yaratılışına bir baksın! Bütün genişliği ve yüceliğiyle güzünün önüne serilmiş bulunan göklerin ve üzerinde yaşadığı yerin nasıl var olduklarını iyice bir düşünsün!

Aziz Mü'minler !

Hepimiz biliyor ve görüyoruz ki, kalbimiz, kurulmuş bir saat gibi işliyor. Damarlarımızdaki kan, gece-gündüz durmadan akışına devam ediyor. Annelerin göğüslerinde, yavruların bünyelerine uygun süt membalarının, durup dururken tam doğum sıralarında harekete getirildiğini de görüyoruz. Demek ki, hayatın açılan ilk sahifesi böyle, yani, yaratanımıza karşı borçlulukla başlamış oluyor. İnsan, bu borcunu yüce Allah'a ancak kulluk etmekle ödeyecektir.
Görme organımız olan gözü, işitme organımız olan kulağı, konuşacağımız dili, düşünme ve muhakeme organımız olan beyni, hayatımıza sebep olan kalbi... kendimiz hazırlamak, sağlamak zorunda kalsaydık, acaba halimiz nice olurdu?

Bize ücretsiz olarak bağışlanmış olan organlarımızdan herhangi birisinin, olanca imkanlarımıza rağmen onarımıyla, tedavisiyle bile başa çıkamıyoruz da, bunca şikayetlerimiz neden? Allah'a şükrederi kullardan olmak daha iyi değil mi?

Bedenimizde bulunan organlanmızı, özellikle beyin, kalp ve akıl nimetlerini düşünen bir insanın, büyük ve yüce yaratanına karşı kalbinin imanla dolup taşması, secdelere kapanması gerekmez mi? Bunun için olmalı ki: İslam büyükleri "Nefsini bilen, Rabbını da bilir." demişler ve yine;
"Yaratılanı hoş gör yaratandan ötürü" diye eklemişlerdir.

Değerli Mü'minler !

Gerçek huzur ve saadeti bulacak insanlar; mülkün sahibini eserleriyle tefekkür ederek, kainattaki eşsiz sanatı görerek gönül rahatlığına erenlerdir.

[1] Bakara, 164
[2] Gaşiye, 18-20
[3] Hacc, 73
 

ceren
Sun 14 January 2018, 04:42 pm GMT +0200
Esselmau aleyküm.Kainatı eşsiz ve benzersiz yaratan ve insanlığa sunan ,rabbime binler kez subhanallah.Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim...

Sevgi.
Sun 14 January 2018, 11:36 pm GMT +0200
Aleyküm Selâm Ve Rahmetüllahi Ve Berakâtühu
Hiç şüphesiz ki yeri ve göğü yaratan Rabbimiz'dir. Bunun tersini düşünen ziyandadır.  Mevlam bizleri herdaim verilen tüüm nimetlere şükredenlerden eylesin inşaAllah.