sumeyye
Tue 24 July 2012, 01:42 pm GMT +0200
II — Kâğıt Paranın Doğuşu ve Gelişmesi:
A) Tarihçe:
A) Tarihçe:
Altın ve gümüşten sürekli olarak para basma, hammadde temininde bazı güçlükler meydana getirince, basımı, korunması ve taşınması kolay olan kâğıt para uygulamasına geçilmiştir. Banknot ve kâğıt paranın niteliklerini anlamak için kısaca tarihçesinden söz edeceğiz.
İnsanlık âlemi çok eski çağlardan beri, madenî paralar olmadan da ekonomik hayatın yürüyebileceğini anlamıştır.
J. Dobretsberger [69] Mısır'da m.ö. 1600 yıllarında banknot tedavül ettiğini söyler [70] Bu ülkede devlet hazîne ve depolarının emânet kabul etmesi usûldendi. Halk, elindeki altın, mücevherat veya hububatı saklanmak üzere buralara tevdi eder ve kendilerine emânet bıraktıkları şeyin değerini belirten bir makbuz verilirdi. Elinde böyle bir makbuz olan kimse, belge üzerinde yazılı cins ve miktardaki malı dilediği zaman çekebilirdi. Ticaretle uğraşanlar bu makbuzları mal ve para yerine kabul ediyorlardı. Hatta bu belgeler Fenike ve Mezopotamya'da da tedavül ediyordu [71]'
Milâdın ilk yüzyılında Çin'de, daha sonra İtalya'da ve 16. yüzyılda Hollanda'da temsilî paralar çıkarılmıştır. Ancak banknotun yaygınlaşması 17. yüzyılda İngiltere ve İsveç'te cereyan eden uygulamalarla olmuştur. Bu ülkelerde, resmî darphaneler kendilerine bırakılan altın ve mücevheratı emânet olarak muhafaza ediyorlardı. Ancak, devlet, mâlî sıkıntılar yüzünden bu güveni kötüye kullanınca, sarraflar teşkilatlandılar ve halkın elindeki kıymetli eşyayıda saklamaya başladılar. İşte, sarrafların emânet bırakanlara verdiği «Goldsmith's notes» denilen makbuzlar, para yerine kullanılan ilk yazılı belgelerdir [72]
Daha sonraki yüzyıllarda bizzat devlet veya yetki verdiği müessese banknot çıkarma işini sürdürmüştür. Önceleri basılan paranın altın karşılığı tam olarak bulundurulurken, giderek karşılık oranlan azaltılmış, hatta
Avusturya, Danimarka ve Hindistan gibi bazı ülkeler yüzmilyonlar değerindeki bir altın stokunu merkez
bankalarında hareketsiz olarak tutmaktansa, ülke parasını, yabancı dövizlerden birisine bağlamayı uygun görmüşlerdir. Bu ülkelerin dış ödemelerinden büyük bir bölümü, sterlîng île cereyan ettiği için, paralarını sterlinge göre ayarlamak çıkarlarına uygun düşüyordu. Adı geçen ülkeler, döviz ihtiyacını teşkil eden nakdî sermayeyi Londra piyasasında işletmek ve ödemelerini bu şehirdeki keşîde edilen çek ve poliçelerle yapmak yolunu tuttular [73]
[69] Avusturyalı bir ekonomi profesörü olup, bir ara İ.Ü. İktisat Fakültesi'nde -hocalık yapmıştır.
[70] Feridun Ergin, İktisat, s. 569.
[71] a. esr.a.y.
[72] Ergin, a.g.e., s. 560, 570.
[73] Ergin, a.g.e., s. 574, 575
Dr. Hamdi Döndüren, Çağdaş Ekonomik Problemlere İslami Yaklaşımlar, İklim Yayınları: 36-38.