- Kadirilik

Adsense kodları


Kadirilik

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
armi
Thu 25 February 2010, 08:37 pm GMT +0200
KADİRİLİK




(Kadiriye), Abdulkadir Geylanî olarak ünlenmiş Muhyiddin Ebû Muhammed b. Ebû Salih b. Zengi-Dost (d. 1077 Geylan-ö. 1165 Bağdat)´u öncü kabul eden tarikat. Bağlılarınca Gavsu´l-Azam, Kutub, Bâzullah, Sultanu´l-Evliya, Ayetullah gibi lakablarla anıları Abdulkadir Geylânî, öğrenimini tamamladıktan sonra başladığı ders ve vaazlarını kesip yirmi beş yıl kadar süren uzlet hayatı sürdüğü bilinen bir husustur. Tasavvuf alanındaki mürşidi Ebu Saîd el-Mübarek b. Ali el-Mahzûmî idi. Tarikat silsilesi el-Mahzûmî, Ebu´l Hasan Ali İbn Muhammed b.Yusuf el-Kureşi, Ebu´l-Ferec Yusuf el-Tarsusî, Abdu´l-Aziz et-Temimî, Ebubekr Şiblî, Cüneyd Bağdâdî, Sırriyü´s-Sakatî ve Maruf el-Kerhî aracılığı ile Ehl-i Beyt imamlarından Ali el-Rıza´ya, ondan da Musa el-Kâzım, Cafer es-Sâdık, Muhammed el-Bâkır, Zeyne´l-Abidin ve Hüseyin b. Ali aracılığı ile Hz. Ali´ye dayanır.

Bugünkü kadiriye tarikatında izlenen birçok yol ve inanılan birçok hususun Hz. Ali ile hiç bir ilgisi olmadığı gayet açık olmasına rağmen her nedense bu tarikat silsilesi ona dayandırılmıştır. Hz. Ali´yi tanıyan ve bilen herkes onun böyle inanmadığını ve bu gibi davranış, amel ve inançları reddettiğini de bilmektedir. Ancak bu tarikatta görülen bir çok bid´at ve hurafenin sonradan İslam´a mal edildiği ortaya çıkmaktadır. Bu bid´at ve hurafelerin yanısıra Kadirilik´te zühd ve takvaya dayalı ameller de mevcuttur. Kadirilik´e göre tasavvuf seha, rıza, sabır, işaret, gurbet, seyahat, fakr ve suf (yün elbise) giyinmek üzerine kuruludur. Geylani´ye göre bir mürid önce bir çile dönemi yaşayarak zâhitliğe tamamiyle alışmalı, sonra uzaklaştığı dünyaya yeniden dönerek haz ve nasibini ala ala başkalarını irşad etmeli, aydınlatmalıdır. Ancak dünya ve ahiret nimetlerinin insan ile Allah arasında bir perde olduğu unutulmamalı, mutasavvıf bu nimetleri değil, Allah´ın zatını kendine amaç edinmelidir. Bunun için üç konuya özen gösterilmelidir: Allah´ın emirlerini yapmalı, yasaklarından kaçınmalı ve kadere boyun eğmelidir. Mürid öncelikle farz görevlerini yerine getirmeli, bunları bitirdikten sonra vacib ve sünnetleri yapmalı, daha sonra da nafile ibadetlerle uğraşmalıdır. Nafile ibadetlerin en önemlisi ise zikirdir.

Kadirilik´e giriş "Mübayaa" denilen bir törenle gerçekleşir. Bu tören sırasında şeyh önce üç kere Fatiha´yı, arkasından mübayaa âyetini okur ve üç kere "Estağfirullah el-azim ve etubü ileyh" der. Sağ eliyle adayın sağ elini tutar ve "Ben Allah´a, meleklerine, peygamberine şehadet ederim. Şüphesiz ben Allah ve Rasûlüne bütün günahlarımdan dolayı tevbe ve Rasûlünün emirlerine imtisal, yasaklarından ictinabla Hakk´a ibadete gayret ediciyim. Takatım nisbetinde fakir ve düşkünlerin hizmetine koşmanın en büyük vazife olduğuna inancım tamdır. Abdulkadir Geylanî Hazretleri dünya ve ahirette bizim şeyhimiz olsun. Bu ikrarımıza Cenab-ı Hak şahittir" diyerek telkinde bulunur. Telkinin son bölümü bir ahitleşmedir: "El şeyhimizin elidir. Sizin örnek tutacağınız zat Seyyid Şeyh Muhyiddin Abdulkadir Geylanî´dir. Ahid Allah ve Rasûlü iledir." Bu sırada mürid dizleri üzerine çöker ve gözlerini kapar. Şeyh üç kere kelime-i tevhidi tekrar eder, mürid de onu takip eder. Daha sonra bir makas getirilerek müridin alnından bir miktar saç kesilir. Bu, müridin masiva ile kalbî bağlarının kesildiğini simgeler. Daha sonra hep birlikte kıbleye yönelerek üç kere tekbir getirirler. Tören şeyhin duası, Hz. Peygambere salat ve selam, Hz. Peygamber´in, bütün peygamberlerin, ashabın, geçmiş velilerin, Abdulkadir Geylanî´nin ve tarikat büyüklerinin ruhlarına okunan Fatiha ile sona erer.

Kadirilere göre Mübayaa´nın her harfinin özel bir anlamı vardır. Bu anlamlar, bir bakıma Kadirilik´in esaslarını belirtir. Buna göre: Mim, Allah´ın bâkî, nefsin fânî ve mürşidin kemal sahibi olduğunu bilmektir. Be, Kalbin Allah ile, cesedin ibadet ile, zatın mürşide hizmetle, ayağın İslam´a uymakla beka kazanmasıdır. Elif, mirac ile ruhun saflaşması, her zaman verilen sözü yerine getirme, mürşidin söz ve davranışlarına içten inanmadır. Ye, sebat, bütün hallerde ihlâsın kaynağı bulunduğu intibaını uyandırmaktır. Ayn, himmet yüceliği, başkalarına uymama ve sağlam bir kalbe sahip olmadır. Te, doğruluk, tevekkül, tahakkuk ve tahkik ehli olmaktır. Kadirilik´te zikir açık olarak ve çok defa topluca yapılır. Zikir sırasında oturulabileceği gibi ayakta da durulabilir. Zikir ayakta yapılacaksa halka biçiminde dizilen müridler ellerini birbirlerinin omuzları üzerine koyarak hep bir ağızdan zikre başlarlar. Genellikle "Hu" diyerek yapılan zikir sırasında gözler kapatılır; baş, kelime-i tevhidi temsil edecek biçimde sağa-sola sallanır. Kadirilerin ayrıca her sabah namazından sonra ya da günün uygun bir vaktinde okumak zorunda oldukları virdleri vardır. Allah´a hamd, Hz. Peygamber´e salat ve selam ile dualardan oluşan bu virdler Arapça olarak okunur. Kadiriye tarikatı İslam dünyasında en yaygın tarikattır. Tarikat merkezi Bağdat´taki dergahtır ve halen Geylânî´nin soyundan geldiği kabul edilen birisi tarafından yönetilir. Kadirilik´i Anadolu´ya ilk getiren kişi Eşrefoğlu Rûmî´dir (ö. 1469). Eşrefoğlu Rûmî´nin kurduğu Eşrefiye kolu, Kadirilik´in tanınmasında önemli bir rol oynamıştır. Eşrefiye´nin daha çok Bursa ve çevresinde yayılmasına karşılık, Kadirilik´i İstanbul´da tanıtan İsmailiye ya da Rûmiye denilen kol olmuştur. Bu kolun kurucusu İsmail Rûmî (ö. 1631) Anadolu ve Rumeli´de kırk kadar Kadiri tekkesi açmıştır. Anadolu Kadiriliğinin merkezi de İsmail Rûmî´nin İstanbul Tophane´de yaptırdığı Kadirihane´dir. Fas´tan Endonezya´ya kadar çok sayıda üyesi bulunan Kadirilik, kendisinden sonra zok sayıdaki kollar aracılığı ile güç ve etkinliğini arttırmıştır. Bu kolların başlıcaları Esediye, İseviye, Yafiiye, Hilaliye, Garibiye, Halisiye, Eşrefiye ve Rûmiye´dir. Kadiriler, mühr-i Kadiri denilen bir külah (sikke), çok süslü bir tac, değerli kumaşlardan yapılan kolları geniş ve belden bir kuşakla bağlanan haydariye ya da cübbe ve şalvardan oluşan özel giysileriyle diğer insanlardan ve tarikat üyelerinden ayrılırlardı.

yagmur_7-c
Wed 2 April 2014, 08:23 pm GMT +0200
selamun aleykum;
Tarikat nedir söyler misiniz?
Abdulkadir Geylanî hazretleri çok terbiyeli birisi doğrusu. Rabbim iyi etsin..

kardelen7d
Wed 9 April 2014, 07:19 pm GMT +0200
yine i ödevime yardım ettiniz çok çok saolunn

gulbaharaktay
Sun 13 April 2014, 06:22 pm GMT +0200
her zamanki gibi ödevime yardımcı oldu.paylaşımınız için teşekkürler

gulbaharaktay
Sun 13 April 2014, 08:08 pm GMT +0200
tarikat nedir söyler misiniz?

Sevde38
Sun 13 April 2014, 08:26 pm GMT +0200
Tasavvuf veya tarikat diye yazarsanız, ilim dünyasına,  güzel yazılar çıkıyor arkadaşlar.

yunushan7d
Thu 17 April 2014, 02:20 pm GMT +0200
Bir ödevime daha yardım ettiniz helal olsun tüm ödevlerimi burdan yapıyorum.Sadece İSLAM,DİN konuları değil
ilim konularıda ağırlıklı özel içerikli bir yer burası helal olsun bende hizmet vermek istiyorum bunun için deneyimli üye olmak için çabalayacağım.

gözdenur:)
Wed 21 January 2015, 12:43 pm GMT +0200
Kadifilik de Abdülkadir geylaninin düşünceleri etrafında oluşmuş tasavvufi bi yorumdur.

bahrişan 8/b
Wed 21 January 2015, 02:55 pm GMT +0200
bugungi tarikatinda izlnen bir cok yol ve inanilan bir husus HZ ALI ile hicbir ilgisi olmadigi gayet acik olmamasina ragmen her nedense bu tarikat siresinde 
ona dayandirilmistir
alah razi olsun paylasimdan

Hatice Akdağ 7/B
Mon 30 March 2015, 09:48 pm GMT +0200
Ödevimi buradan yaptım Allah razı olsun...

selinay 7b
Fri 3 April 2015, 02:37 pm GMT +0200
Kadirilik Abdülkadir Geylani'nin düşünceleri etrafında oluşmuş bir tasavvufi bir yorumdur. O , verdiği öğütlerle, derslerle insanları etkilemişve görüşlerini ve yorumlarını yayma imkanı bulmuştur.
Allah sizden razı olsun...


ikranur 7d
Fri 3 April 2015, 03:05 pm GMT +0200
Bugünkü kadiriye tarikatında izlenen birçok yol ve inanılan birçok hususun Hz. Ali ile hiç bir ilgisi olmadığı gayet açık olmasına rağmen her nedense bu tarikat silsilesi ona dayandırılmıştır. Hz. Ali´yi tanıyan ve bilen herkes onun böyle inanmadığını ve bu gibi davranış, amel ve inançları reddettiğini de bilmektedir.Paylaşım için teşekkür ederim Allah (c.c.)razı olsun.