- Kader-Kaza

Adsense kodları


Kader-Kaza

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
fakir
Wed 11 February 2009, 08:39 pm GMT +0200
KADER VE KAZA KAVRAMI
 

 

KADER, bizim cüz'î irademizin katkısı olmadan, ilâhî iradenin veya Allah'ın müsaade verip, başka bir cüz'î iradenin bize tesir ettiği olayların bütününe denir.
Kur'ân-ı Kerim ayetleriyle bu konu incelendiğinde, ilâhî iradenin vücuda getirdiği kader, «Takdir-i ilâhî» olarak ifade ediliyor. Cüz-î irademizin katkısı olmadan, içinde yaşadığımız toplumun fertlerinden serbest irade sahibi birisinin, serbest iradesiyle vücuda getirdiği olaydan bizim etkilenmemizle oluşan ikinci bir kader var ki, buna «Müsaadeli Kader» diyoruz.

İster ilâhî kader, ister müsaadeli kader olsun, her halûkârda bizim cüz'î irademizin burada bir fonksiyonu yoktur. Cüz-î irademizin katkısı olmadan, bu sebeple oluşa gelen olaylara kader ismini veriyoruz.

KAZA ise, kendi cüz-î irademizle işlediğimiz olaylara verilen addır. Allahû Teâlâ, Kamer Suresi'nin 49. âyet-i kerimesinde;

54/KAMER-49: “İnnâ külle şey'in halaknâhü bikader.”
Biz her şeyi bir kaderle yarattık, böylece olayları tezekkür edersiniz.

Bu âyet-i kerimeden de anlıyoruz ki, serbest irademizle oluşturduğumuz, kazada da yine bir kader unsuru vardır. Serbest irademizle oluşturduğumuz olaylardaki kader, nasip şeklinde devreye girer. İlâhî iradenin vücuda getirip, bize tesir eden olaylardan sadece hayır gelebilir veya hayır ulaşabilir. İlâhî iradenin, kuluna zulmetmesi söz konusu değildir. Allahû Teâlâ, daimî olarak kullarına hayrı ulaştırmaktadır. Bu nedenle, ilâhî iradenin vücuda getirip, bize tesir eden kader unsurundan dolayı hiç kimsenin bir derecat kaybetmesi ve cehenneme gitmesi mümkün değildir. O halde, “Benim kaderimde cehenneme gitmek varsa, ben ne diye bu amelleri işleyeyim” demek, temelden yanlıştır. İnsanlar cehennemi hak ederler. Ama cennete, Allah'ın fazl-û keremiyle ulaşılabilir. Çünkü üç emanetle, serbest irade ve aklın standartları içinde yaratılan bir insanın, Allah'ın yardımının kendisine ulaşmaması halinde kurtuluşa ulaşması mümkün değildir. Eğer biz insanlar, kurtuluşa ulaşabiliyorsak bu, Rabbimizin biz insanlar için vazifeli kıldığı Allah'ın Resûl'leri ve bu Resûl'lerin bizlere açıkladığı Allah'ın âyet-i kerimeleri sayesinde gerçekleşiyor. Bu iki kaynak olmadan, kurtuluşun en alt basamağı olan dünya hayatını yaşarken Allah'ın Zat'ına ulaşma talebi, hiç kimsenin kendi aklı ile bulabileceği bir sonuç, bir davet değildir. Eğer bugün kurtuluşun en alt basamağında Allah'a ulaşmayı dileyen, Allah'ın kurtuluşuna ulaşanlar varsa, mutlaka Allah'ın fazl-û keremi sayesinde gerçekleşmiştir. Allahû Tealâ'nın Kur'ân-ı Kerim'i ve Allah'ın ikramı olan Allah'ın Resûl'leri vasıtasiyle bizler, bu davetin sahibi oluyoruz. Bu davete uyan Allah'a dunya hayatında ulaşmayı dileyen herkes için kurtuluş, Allah tarafından garanti edilmiştir O halde diyoruz ki, cennete Allah'ın fazl-û keremiyle girilebiliyor. Cehennemi ise, insanlar kendileri hak ediyorlar. Çünkü şer fiillerde Allah'ın bir yardımı yoktur. Allahû Teâlâ, Kur'ân-ı Kerim'de şerr fiillere verdiği cezayı, bire-birlik standart içerisinde gerçekleştirdiğini ifade ediyor. En'am Suresi'nin 160. âyet-i kerimesinde:

“Men câe bisseyyieti felâ yüczâ illâ mislehâ.”
Kim bir seyyiat işlerse, misliyle cezalanır.

Cehennem, akıl ve baliğ olduğumuz noktadan ölüme kadar geçen ömür sermayesi içerisinde, yapmış olduğumuz seyyiatlerden dolayı ceza çekilen bir yer ise, o zaman kesinlikle cehenneme biz kendi elimizle kendimizi mahkûm ediyoruz demek lâzımdır. Efendi Hazretleri bir olay anlatır: “Allah'ın bir adalet kılıcı var. Gökten yeryüzüne uzanıyor. Ama bu kılıç hiçbir zaman hareket halinde değil. Adalet kılıcı hareket halinde olmamasına rağmen, insanlar kendi serbest iradeleri ile vücuda getirdikleri şerr fiiller sebebi ile, her gün biraz daha o kılıca yaklaşırlar. Ve öyle bir gün gelir ki, kılıca ulaşıp boynunu o kılıca vururlar. Adeta kendi elleriyle kendilerini cezalandırırlar.” O halde insanlar, cehennemi hak ederler. Ama cennete, Allah'ın fazl-û keremiyle girerler. Müsaadeli kader ve ilâhî kaderin bizde oluşturduğu olaylarda, bizler için bir kayıp söz konusu değildir. Müsaadeli kader açısından konuyu incelersek, dışımızdaki bir insan, kendi serbest iradesi ile dört şekilde davranış gösterebilir:
1) Kötülüğe karşı hayırla mukabele edebilir.
2) Yapmış olduğumuz davranışın karşısında o kişi, serbest iradesiyle bizi affedebilir.
3) Kısası tatbik edebilir.
4) Serbest iradesiyle zulüm işleyebilir, bize zulmedebilir.

 

İşte kötülüğe karşı hayırla mukabele etmek, affetmek ve kısası tatbik etmek, yâni kısacası Allahû Tealâ'nın ölçüleri dahilinde o kişinin bize ulaştırdığı olaydan bizler, sadece ve sadece fayda alıyoruz. O kişi, hayrı işliyor. Ne zaman o kişi, bize serbest iradesiyle zulmederse, o zaman bizler hayrın sahibi oluyoruz. Kısas ancak, daha evvel işlemiş olduğumuz bir fiilin bize ödettirilmesi olabilir. Bu da bizler için bir hayırdır, kefârettir.O halde eğer genelleştirmek gerekirse, müsaadeli kader tahtında bize ulaşan olaylar iki türlü olabiliyor: Ya bir fayda, ya bir hayır. Hayır olabilmesi için, karşı tarafın bize zulmetmesi lâzım. Fayda olabilmesi için de, karşı tarafın, serbest iradesiyle Allah'ın ölçüleri içerisinde kalmak suretiyle bize bir hayır ulaştırması lâzım. İlâhî iradenin bize ulaştırdığı olaylarda zulüm faktörü yoktur. Kur'ân-ı Kerim'deki pek çok âyet-i kerimede «Allah kullarına zulmedici değildir,» buyruğu mevcuttur. İlâhî irade, Zat'ına karşı yapmış olduğumuz negatif davranışlarda değişik şekilde davranabilir, kötülüğe karşı hayırla mukabele edebilir, bizi affedebilir veya azap edebilir. Ama her halûkârda kesinlikle Allah'tan bize ulaşan, sadece ve sadece hayırdır.
 

Gulinur
Mon 7 February 2011, 12:31 pm GMT +0200


    Bu konu daha önce duymadığım bilgileri içerdiği için merakla okudum..Rabbim idrak edebilmeyi nasib etsin,inşaallah..

    O halde eğer genelleştirmek gerekirse, müsaadeli kader tahtında bize ulaşan olaylar iki türlü olabiliyor: Ya bir fayda, ya bir hayır. Hayır olabilmesi için, karşı tarafın bize zulmetmesi lâzım. Fayda olabilmesi için de, karşı tarafın, serbest iradesiyle ALLAH'ın ölçüleri içerisinde kalmak suretiyle bize bir hayır ulaştırması lâzım. İlâhî iradenin bize ulaştırdığı olaylarda zulüm faktörü yoktur. Kur'ân-ı Kerim'deki pek çok âyet-i kerimede «ALLAH kullarına zulmedici değildir,» buyruğu mevcuttur. İlâhî irade, Zat'ına karşı yapmış olduğumuz negatif davranışlarda değişik şekilde davranabilir, kötülüğe karşı hayırla mukabele edebilir, bizi affedebilir veya azap edebilir. Ama her halûkârda kesinlikle ALLAH'tan bize ulaşan, sadece ve sadece hayırdır.

            Hocam Allah razı olsun bu değerli bilgiler için

   

yagmur_7-c
Fri 7 February 2014, 07:53 pm GMT +0200
SELAMÜNALEYKÜM;

KADER, bizim cüz'î irademizin katkısı olmadan, ilâhî iradenin veya Allah'ın müsaade verip, başka bir cüz'î iradenin bize tesir ettiği olayların bütününe denir.
Kur'ân-ı Kerim ayetleriyle bu konu incelendiğinde, ilâhî iradenin vücuda getirdiği kader, «Takdir-i ilâhî» olarak ifade ediliyor. Cüz-î irademizin katkısı olmadan, içinde yaşadığımız toplumun fertlerinden serbest irade sahibi birisinin, serbest iradesiyle vücuda getirdiği olaydan bizim etkilenmemizle oluşan ikinci bir kader var ki, buna «Müsaadeli Kader» diyoruz.

KADER : manın şartlarından altıncısı, kader ve kazaya, ister iyi, ister kötü, her şeyin Allah'ın bilmesi, dilemesi ve yaratmasıyla olduğuna inanmaktır. Kâinatta, olacak şeylerin zamanını, yerini, özelliklerini ve nasıl olacaklarını, henüz onlar olmadan Allah'ın ezelde bilmesi ve takdir etmesine kader denir. Allah'ın ezelde takdir ettiği şeyleri zamanı gelince bu takdire uygun olarak yaratmasına kaza denir. Kaderi bir plâna benzetirsek, Kaza da plâna uygun olarak o şeyin yapılmasıdır. Kâinatta meydana gelen her şey, Allah'ın bilmesi, dilemesi ve yaratması iledir. O'ndan başka yaratıcı yoktur. Kader ve Kazaya iman etmek, her şeyin Allah tarafından belirlenmesine ve zamanı gelince belirlendiği gibi yine Allah tarafından yaratılmasına inanmak demektir.

♥  Allah kaderimizi güzel etsin.. :) ♥

mevlüdekalınsaz
Fri 7 February 2014, 07:55 pm GMT +0200
Ve aleykümselam;Hocam gerçekten çok güzel ve aydınlatıcı bir yazı olmuş...Emeğinize sağlık.Bilmediğim bir çok bilgi öğrendim.
Verdiğiniz bu güzel bilgiler için teşekkürler.Rabbim razı gelsin inşALLAH.Bizlere de hakkıyla idrak edebilmeyi ve öğrendiklerimizle amel edebilmeyi nasip etsin....

gulbaharaktay
Thu 20 March 2014, 04:50 pm GMT +0200

Ve aleykümselam;Hocam gerçekten çok güzel ve aydınlatıcı bir yazı olmuş...Emeğinize sağlık.Bilmediğim bir çok bilgi öğrendim.
Verdiğiniz bu güzel bilgiler için teşekkürler.Rabbim razı gelsin inşALLAH.Bizlere de hakkıyla idrak edebilmeyi ve öğrendiklerimizle amel edebilmeyi nasip etsin.AMİN.

furkan 8A
Wed 22 October 2014, 06:25 pm GMT +0200
  Hocam    teşekkür ederim valla birası olmasa ödevleri nasıl yaparız biz

yunushan7d
Wed 22 October 2014, 06:43 pm GMT +0200
ödevimde buradanda yararlandım sağolun .

ehlidunya
Wed 22 October 2014, 06:49 pm GMT +0200
Allah razi olsun insaallah bu bilgileri hayatimiza tatbik eder amel ederiz

bahrişan 8/b
Wed 21 January 2015, 05:56 pm GMT +0200
cehennem akil ve balig oldugumuz noktadan olume kadar gecen omur sermayesi icerisinde yapmis oldugumuz dolayi ceza cekilen bir yer ise ozaman kesinlikle cehenneme biz kendi elimizle kendimizi mahkum ediyoruz
allah razi olsun paylasimdan

[Muhammed]
Wed 10 June 2015, 06:53 pm GMT +0200
Esselamu Alleyküm Ve Rahmetullahi Ve Berakatuh...Maşşallah,hocamız konuyu çok güzel aydınlatmış.Rabbim (c.c) bizlerin kaderini güzel eylesin İnlaAllah.
Allah razı olsun.

ceren
Wed 22 July 2015, 09:06 pm GMT +0200
Aleykümselam.Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim.Kader bizim müdahale edemediğimiz,kaza da bizim müdahalemiz ile olan olaylardır.Kazaya ,kadere iman eden ve amel eden kullardan olalım inşallah...

Bilal2009
Sun 2 August 2015, 11:47 am GMT +0200
Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah,  Hayır Allah ( celle celaluhu ) tarafından biz günahkarlara ulaşır.  Fakat biz onu ser olarak görürüz de isyana basvururuz.  Rabbim ( celle celaluhu ) bizleri bu halden korusun.

HALACAHAN
Tue 8 December 2015, 12:54 pm GMT +0200
 Kur'ân-ı Kerim'deki pek çok âyet-i kerimede «Allah kullarına zulmedici değildir,» buyruğu mevcuttur. İlâhî irade, Zat'ına karşı yapmış olduğumuz negatif davranışlarda değişik şekilde davranabilir, kötülüğe karşı hayırla mukabele edebilir, bizi affedebilir veya azap edebilir. Ama her halûkârda kesinlikle Allah'tan bize ulaşan, sadece ve sadece hayırdır.

Mustafa/Samed
Tue 8 December 2015, 01:53 pm GMT +0200
Ve Aleykümüsselam. Paylaşım için Rabbim razı olsun.

Yağmur Gümüş 8-B
Tue 8 December 2015, 01:54 pm GMT +0200
Bismillah...
Bir insanın yaşayacaklarının planlaması kader iken bunun yaşanması olması ise kazadır. Kaza insan iradesi ile gerçekleştirir.
Paylaşım için teşekkürler...

muratyiğit7-b
Tue 8 December 2015, 02:38 pm GMT +0200
Ve Aleykümüsselam Kaza ve kadere'de inanmalıyız çünkü onunda önemi büyüktür.Allah bütün müslümanların günahlarını afetsin İnşallah...
                                                             Âmin   

IRMAK8f
Tue 8 December 2015, 02:43 pm GMT +0200
SELAMUN ALEYKUM;Kaza ve kader imanın şartlarından 1 tanesidir.Kader olacak olayların zamanlanması planlanmasıdır kaza ise  bunun gerçekleşmesidir.Allah c.c bize imanı tam olanlardan eylesin inşallah.RABBIM hepimizden razı olsun...

Kevšer
Tue 8 December 2015, 05:02 pm GMT +0200
  Aleyna Ve Aleykümüsselăm ecmain. . Bazen şer sandığımız olaylarda nice hayırlar gizlidir bunu bizler bilemeyiz. Oyüzden herdaim bundada bir hayr vardır demek lâzımdır. Mevlam hakkımızda herzaman hayırlı olanı nasip eylesin inşaAllah.

selinay 7b
Tue 8 December 2015, 06:14 pm GMT +0200
Selamun aleykum
Kader; Yüce Allah'i bir canli icin planladigi bir yasamdir. Kaza ise bu olaylarin zamani gelince yasanmasina denir.
Allah razı olsun

ilhan kütükçü
Tue 8 December 2015, 06:40 pm GMT +0200
Hocam yazdığınız bu yazı sayesinde zihnimde kaza ve kader kavramı dahada açıklayabilecek hala geldim sağolun.

ikranur 7d
Tue 8 December 2015, 07:42 pm GMT +0200
bu kavramları öğrenmemde daha çok yardımcı oldunuz Allah (c.c.) razı olsun.

Rüveyha
Tue 12 April 2016, 10:14 am GMT +0200
Ve aleykumusselam.Âmin ecmain İnşaAllah.Kader ve kaza konusun iyi anlaşılması çok önemli..İnşaAllah bizler de kader ve kazaya iman ediyoruz.Rabbim raız olsun İnşaAllah

rabiayldz
Fri 2 December 2016, 05:48 pm GMT +0200
Selamun aleyküm.Kaza ve Kader kavramlarını iyi anlamak gerekir ve önemlidir de.Kaderimiz böyleymiş deyip de geçilmemeli.Kendi planlarını kurup onu düzgünce uygulamak gerekir.Rabbim sünnetleri hayırlıca yapanlardan eylesin.

Allah c.c razı olsun..

muratb8
Fri 2 December 2016, 07:06 pm GMT +0200
Aleyküm selam Kaza ve kader kavramları çok önemlidir bilgilendirme için teşekkürler.Bu ayetler önemli bilgilerimizi güçlendirir ve bilgi verir.

HALACAHAN
Tue 17 January 2017, 03:14 pm GMT +0200
Rabbim imanimizi kamil eylesin bizleri kendine kul kabul eylesin