- Kabir azabı

Adsense kodları


Kabir azabı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
hafiza aise
Fri 25 March 2011, 05:28 pm GMT +0200
6. Kabir Azabı

 

116. Berâ' ibnul-Âzib (r.ahümâ)'dan rivayet edilmiştir:

Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:

"Kabirde soru sorulduğunda, Müslüman kişi; Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın resulü olduğuna şahitlik[114] Allah'ın; 'Allah, kendisine iman edenleri, dünya ve ahiret hayatında sabit bir söz üzere tespit eder [115] sözü (nün anlamı), budur. [116]

(Hadisin lafeı, Buhârî'ye aittir.) [117]

Bir rivayette ise, Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurur:

Allah, kendisine iman edenleri, sabit bir söz üzere tespit eder.[118] sözü, kabir azabı hakkında inmiştir. (Çünkü kabirde) kişiye: Rabbin kimdir?' diye sorulur. Kişi de:

Rabbim Allah'tır. Peygamberim de, Muhammed (s.a.v) dir' diye cevap venr.[119]

Yalnız başka bir rivayette ise Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurur:

Allah, kendisine iman edenleri, sabit bir söz üzere tespit eder [120] sözü, kabir azabı [121] hakkındadır. (Çünkü kabirde) kişiye:



[114] İnsan, nerede ve nasıl ölürse ölsün, kabre konduğu zaman ilk kapılacağı şey, sorguya çekilmesi ve bu sorgu işini de Münker ve Nekir adlı iki meleğin yapmasıdır. Dünyada mümin olarak yaşamış ve bu İmân üzere ölmüş olan kimselere, yüce Allah, meleklerin sorduğu soruların cevabını ilham eder ve gelen meleklerin heybetinden hiç korkmaksizın kolayca cevap verirler. O andan itibaren de nimet içinde kıyametin kopmasını ve ahiretteki makamlarına kavuşmayı arzuyla beklerler.

Küfür ve İsyan üzere ölmüş olan kimseler ise, sorgu meleklerinden ççok feci bir şekilde korkarlar ve sorular karşısında şaşırıp cevap veremezler. Azap içerisinde kıyametin kopmasını beklerler, fç)

[115] İbrahim: 14/27

[116] Buhârî, Cenâiz 87, Tefsiru Sure-i İbrahim 2; Müslim, Sıfatu'l-Cennet 73-74 (2871); Ebu Dâvud, Sünnet 23-24 (4750); Tirmizî, Tefsiru Sure-i İbrahim 14 (3119); Nesâî, Cenâiz 114; İbn Mâce, Zühd 32 (4269); Ahmed b. Hanbel, 4/295-296

[117] Buhârî, Tefsiru Sure-i İbrahim 2

[118] İbrahim: 14/27

[119] Müslim, Sifatu'I-Cennet 73 (2871)

[120] İbrahim: 14/27

[121] Kabir azabından ve nimetinden kasıt; ölümden sonra başlayıp Kıyamete kadar sürecek olan dönemdeki azab ve nimettir.

Aslında berzah hayatındaki azap, nimet ve sorgulamanın kabre izafe edilerek "kabir sorgulaması, azabı ve nimeti" denilmesi; tağlib yoluyla, yani ölenlerin çoğunun kabre konulması sebebiyledir. Yoksa bunların İlla da kabirde olacakları anlamında değildir. Öyle olsaydı, çeşitli sebeplerle kabre konmayanların kabirdeki azabtan kurtulmaları gerekirdi. Kabir azabının olacağını kabul edenler, sorgulama ve nimeti de kabul edip bu konuda şu ayetleri delil getirmişlerdir: Tevbe: 9/101, İbrahim: 14/27, Meryem: 19/15, Taha: 20/124, Secde: 32/21, Mümin: 40/11, 46, Tur: 52/47, Nuh: 71/25, Tekasür: 102/1-4. Bu ayetlerden bazıları, kabir azabına açıkça delalet etmekte, bazıları ise sadece işaret etmektedir. Kabir azabı, geçici ve devamlı olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

Kabir nimetinin varlığı ise, ayetler ve mana yönünden tevatür derecesine ulaşan hadislerle sabittir. Nimeti hak etmiş olanlar, normal yollarla kabre konulmamış olsalar bile, öldükten sonra mutlaka bu nimeti idrak edeceklerdir. Ölen kimsenin azap çekmesini iki şekilde açıklamak mümkündür:

1.  Ruh açısından. Ölen kimselerin ruhları, kabirdeki sorgulamalarına göre gittikleri berzah hayatında, eğer dünyada günahkar kimselerden iseler orada mutsuz ve huzursuz bîr hayat sürdürmeleri, onlar İçin bir azap şeklidir. Çünkü Kıyamet kopuncaya kadar bu şekilde bir hayat geçirmeleri, manevi açıdan onları hüzünlendirir. Bu da onları mutsuz kılar.

2. Beden Açısından. Ölen kimsenin, kabirde; Yılan-çıyan ve haşerat tarafından ısırılması ve sokulması, cehennemlik olan kimseye sabah-akşam cehennemdeki yerinin gösterilmesi, bazı kötü kimselerin toprak tarafından kabul edilmeyip insanlara ibret olsun diye dışarı atılması gibi hususlar.

işte Hz. Peygamber (s.a.v), ümmetinin ve sahabilerinin bu tür kabir azablarına uğramaması İçin uyarıda bulunmuştur. Bunu, bazen kendi şahsında, bazen de direkt olarak ümmetine karşı ve bazen de hanımlarına karşı yapmıştır.

Hz. Peygamber (s.a.v)'in, kabir azabından Allah'a sığınması ve kabirde azabtan koruması için Allah'a duâ etmesi, duayla azabın hafifletileceğine yada tamamen kalkacağına delalet etmektedir, (ç)

yunus emre 7/B
Thu 9 October 2014, 09:57 pm GMT +0200
allahim sen bizlere cennete gitmeyi nasip et yarabbim

hafiza aise
Thu 9 October 2014, 10:15 pm GMT +0200
Esselamu aleykum ; dualarimizda kabir azabınin dehsetinden Allaha sığınıyoruz. Bu dünyada ne uzere yasarsak kabirde ona gore muamele göreceğiz.  Rabbim yardimcimiz olsun. ..

ehlidunya
Thu 9 October 2014, 10:50 pm GMT +0200
Ve aleykum selam yarabbi sen bizleri kabir azabından muhafaza eyle bizleri dosdoğru yola ilet ...

Sevgi.
Sat 16 July 2022, 11:12 am GMT +0200
Esselamü Aleyküm. Rabbim bizleri kabir azabından muhafaza eylesin inşaAllah

Bilal2009
Tue 19 July 2022, 06:59 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri kabir azabından korusun Rabbim paylaşım için razı olsun