- İzahat

Adsense kodları


İzahat

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Sat 10 September 2011, 12:08 pm GMT +0200


İzahat


Hadisi şerîtde beyan edifen yedi adet helak, edşn günahları, maddeler halinde kısa kısa açıklayalım.

a) Allâha en büyük zulüm ve küfü:1 olan şirk, Allâha eş tanımakdır. Zi­ra her şeyin halikı ve râzıkı olan mevlayı müteâla mahlukları, ateş ve leş­leri, taş ve tunçları ilah tanımak veya cenabu hakka yakfaşama iddiası ile edindikleri putlara ilah diyerek tapmak şekli Allâha karşı en büyük küstahr liktır. Bu sebebdende dünyada en ağır beia, müsîbet ve felâketlerle helâku perişan olunup ahirettede dünyanın azab ve ateşinin yetmiş misli fazia olan cehennem ateşinde ebedî bir azabla cezalandırılacaklardır.

Kur'an< kerimde şöyle buyurulmştur :

«Elbette âyetlerimizi inkar eden kâfirleri yarın (âhirette) ateşe ataca­ğız. Derileri piştikçe azabı (ebedi) duysunlar diye onlara, değiştirerek başka deriler (et, kemik ve derilerini tazeleyerek azab) vereceğiz.» Nisa sûresi, 5c

Müşrfk ve kâfirlerin cehennemde ebedi yanmasının sebebi hikmetleri ile daha başka kötülüklerini biririci hadisi şerifin izahında ve daha ilerdeki hadislerde zikredilmiştik Ayrıca «İslamda Evliya Meselesi! ve Harikalar» a'd-if eserimizde' beyan "edilmiştir.

Müşrikler pek çok çeşitlere ayrılmıştır. Bâzılarını sıralayalım :       

1- Putlara tapanlar vardırki, bunlar, taşdan, tunçdan, gümüştün ya-pitmış putlara taparlar. Kendilerinin; kahraman, Q\'m, fâzıl ve  büyük kabul ettikleri kişilerin veya varlıkların^ resim ye heykellerini bu maddelerden ya­parak huzurlarında tapınmışlar ve saygıda bulunmuşlardır. Onlardan yar­dım dilemişler ve onlardan kurtuluş beklemişlerdir. Aynı müşriklik hâlâ iş­lenmektedir.

2 - Bir kısım müşriklerde, çeşidli agoç. ve otlara tapınmışlardır. Buda hemen hemen sevgiden nes'et eden bir şirktir.

3  - Sığır ve öküze ve hatta sığırın tercine tapanlarda vardır. Bu şekil-ceki put perestler, Hindistanda pek çoktur. Vaktiyle buzağıya taDaniarda bu kabil müşriklerdendir.

4 - Canlı insanlara tapon müşriklerde olmuştur. Meselâ : Fir'avrü, nemrudu ilah tanıyanlar bu kabil kâfirlerdendir. Ayrıca Uzeyr (A.S) Allanın oğlu diyen yahudiler ve mesih (İsa A.S.) Alfanın oğlu diye Htrıstıyanlarda'bu şekilde müşriklerdendir.

5- Basit cisimlerden ateşe tapan müşriklerde vardır. Bunlarda ateşi nah tanırntşlardır. Bunlara «Mecûsi-ateş perest» denir.

6 - Ulvi isimlerden güneşe, aya ve yıldızlara tapanlar olmuştur. Bun­lara sâbi-e ve müneccimler, denilmiştir. Aynı zamanda bunlara «Eflâkiyyünv de denir.

Cisimlerden başka çeşid İlah tanıyanlarda olmuştur. Ve şu isimleri ta­şımışlardır :

7-   Alemi idare edenler nur ve zulmet isimli ilahlar idare eder, demiş­lerdir. Ayrıca mauyyen ruh kendine mahsus olan alemi idare eder, diyenler olmuştur. Yani her âlemi bir ruh idare ettiğini iddia etmişlerdir. Bu sebeble bunlarda.ruhları, put şekline sokarak ruh idare ettiğini iddia etmişlerdir. Do-iaysiyte bunlarda ruhları put şekline sokarak put perest müşrikler şeklini almışlardır

8 - Alemi., yezdan ve Ehremen veya biri çfiv yani Allah, biri iblis ve şeytan ismi rle antlan iki kardeş ilâhın idare .ettiğini iddia, edenler olmuştur. Güya bu iki ilandan yezdan hayır, Bhremende şer yarattrmış veya hayırları div namındaki ilah, şerleride şeytan' yoratırmış. Bunlara, .sineviye-seneviye denilmiştir. Yanı; bunlara iki ilah tanıyan «stneviye» denilmiştir.-

9- Her şeyin hâlıki ve idare edeni dört llahdır. diyenlerde vardır. Gü­ya hararet, soğukluk, yaşlık-ve kuruluk yaratirmış. Bunlara «tabialcıiars denilmiştir. Bunların apdailık ve küfürleride gayet barizdir.

Bu çeşit ve emsali şirk ye küfürlerin hepsini birden cerh eden ilâhi ayet terden bir kaçının meallerini nakledelim.

Bir âyeti kerime meali :

«Allah (C.C.) dedi : İki Hah edinmeyin. O (Allah), ancak bir ilandır. Onun için yalnız benden korkun.»                                                        Nahl Sûresi, 51

Diğer âyeti kerime meali :

«Eğer yer ite gökte Allah d an başka ilahlar olsaydı, bunların ikiside şüp­hesiz fesada uğrar (gavga eder) yok oluyorlardı. Öyle ise, Arşın Rabbisi elan Allah, onların vasfett'kferi şeylerden (Noksanlıklardan) beri ve yücedir.»Enbiyâ Sûresi, 22

Allaha ortak koşan müşriklerin necisliklerini beyan eden âyet meali :

«Ey iman edenler! Müşrikler, ancak bir pisliktirler.»     Tevbe sûresi, 28

b) Hadisi şerifde helak edici fenalıklardan birisininde «SİHİR» olduğu beyan edilmiştir.

SİHİR : Gizli ve hileli sebeblerie insanların gözüne asılsız şeyleri varmış gibi gösterme ve her çeşid hile ve aldatıcıhk mehâretiyle ortaya atılan ve yapılan fevkalâde şeydir. Ve bu sihir, fasık, zalim kimselerde görülür. Ha­ram ve serdir. Fakat yinede vâkî olur. Zira hayır ve şerri Allah yaratır. Hay­rı rızası ile yaratır. Şerride rızası olmadgnJstemiyerek ve sevmiyerek yara­tır. Kul. kazanır. Aliahda yaratır.

Bâzı kişiler sihirbazların yaptıkları şeyleri keramet zannederler. Halbu­ki kerametle sihir arasında çok açık farklar vardır. Bu farkı kerametin tari-finîde yaparak anlamaya çalışalım.

Keramet : Peygamberlik davası olmadığı halde âlim, kâmil, âbid ve salih kişilerde zuhur eden fevkalade hallere «keramet» denirkK bu adama «velî* ismi verilir ve bu zat hem Allanın hak ve emirlerine riâyet eder ve hemrie kulların ve hatta bütün yaratıkların haklarına riâyet eder.                                ;

Sihir ise, abdest, namaz bilmeyen, hak hukuk tanımayan ve her türlü kötülükleri İşleyen veya işlemekten çekinmeyen kimselerde görülür.

Dinin, insanların ve ferdjerin zararına olan sihir, haramdır. Çünkü bun­dan din, millet ve aileler zarar görürler. Din ve milletin zararına olan şey­lerle meşkul olmak ise, elbette haramdır. Bu sebebden haram olduğunu bi­lerek, yapan ve yapdıran âsi ve günahkâr olur.

Helal diyen dinden çıkar. Sihire helal diyenin, itikudı küfre vardığından öldürülmesi gerekir.

Nitekim sahabeden. Hz, Ömer ve oğlu Abdullah (R.A), Hz. Osman (R.A).-H.e diğer bazı sahabeler sihir yapan kimsenin öldürülmesinin lazım olduğunu beyan etmişlerdir. Keza İmamı mâlik, İmamı Azam ve Ahmet bin Hanbe! (R.A) gibi müctehidlerde sihirbazın öldürülmesinin çavib olduğuna hük­metmişlerdir.

Bu zatların hükümleri, sihri helal diyen veya günah kabul etmeyen kim­seler hakkındadır.  Yoksa sihrin haramhğını kabul eder ve ancak harem diyerek yapar veya yapılırsa, bu takdirde âsi. bir mümin oiur. Sihrin nevile­rini ve Kur'andaki hükümleri «Kur'an dili» adlı eserin birinci cildi ile «İslum-tia Evliya meselesi ve Harikalar» adlı eserimizde vardır.

c) Hadisi şerifde «Allartüteâkının haram kıldığı nefsi haksız yers öf-dürmek. Fakat haklı olarak öldürmek müstesnadır.» Cümlesinde mündemiç olan hükümler. Fıkıh kitaplarında uzun uzun beyan edilmiştir. Bilhossc »Mülteka tercümesi» adlı eserimizin dördüncü cildinde geniş izahat vardır Biz burada haksız yere adam öldürmenin tehlikesi ile öldürülmeleri caiz olanlar hakkında bir kaç şer'i hüküm nakledelim.

Kur'anı kerimde şöyle buygrulmuştur ;

«Allanın haram kıldığı nefsi (canı) haksız yere öldürmeyin. Ancak haklı olarak öldürmek müstesnadır.»                                              Enam sûresi, 151

Diğer âyeti kerime meali :

«Kim kısas (ve saire) gerekmeksizin veya yer yüzünden bir fesad çikar-maksızın (günahsız) bir nefsi öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi (gü­nah) olur. » Mâide sûresi, 32

Haksız yere bilerek adam öldürmenin cezası ile ilgili hüküm meali

«Kimde t'r mümini kasden (helal diyerek) öldürürse, onun cezası, için­de devamlı kalmak üzere, cehennemdir. Alfah ona (katile) gazab etmiş la­net etmiş ve büyük bir azab hazırlamıştır.»Nisa sûresi, 93

Evet adamı haksız yere öldüren kimse, haram ve günah olduğunu bilip ve inanarak öldürürse, günah kabul ederek öldürdüğünden kâfir olmaz, âsî ve günahkar olur. Cehennem müstehak olur. Allahüteâla arda edebilir. Fa­kat haksız yere adam öldürmeyi helal der ve o inançla öldürürse, hararm helal deyip işlemekle kâfir-olur. Kâfirier ise. Cehennemde ebedi yanacak­lardır; Öyle olunca böyle katilde cehennemde ebedi yanacaktır.

İntihar yoluyla kendini öldürenin günahı başkasını öldürenin günahın­dan/daha eşettür. Zira merhametsizliğin en aşağısı ve kötüsü yapılıyor.

Haklı olarak öldürülmeleri caiz olanlar, şunlardır :

1)  Dinden dönüp irtidat ederek kâfir olan kimse, öldürülür.

2)   Evli olduğu halde zina edenlerde, recim-taşlanmak suretiyle öldürü­lür.

â) Haksız yere adam öldüren kimse, kısas yapmak suretiyle öldürülür, Bu üç hükmünde delilleri ve izahı, âyetlerle uzun uzun gerekir. Fakat bahsimiz çok uzayacak, bu sebeble fıkıhda beyan edilen bu   hükümleride

kısa kısa saymış oluyoruz.

Üç hükmü beyan eden bir hadisi şerif meali şöyledir :

«Bir müslümanın öldürülmesi ancak üç hasletden biri sebebi ile helal olabilir.

— Ya üzerinden nikâh geçmiş bir kimsenin zina etmesi ile  recmedilir taşlayarak öldürülür.)

—  Yahut da müstümanı haksız yere kasden (bilerek) öldüren adam, öldürülür.

—  Yahutda İslamdan çıkıp ^mürten olan) Allah ve Resulüne karşı harb eden ve neticede öldürülen veya asılan yahut o yerden sürgün edi'en adam­dır.»   [182]

d) Hadisi şerifde «Faiz yemek» cümlesi ilede Kur'anı kerimde beyan edilen şu hükme işaret vardır :

«Allah (c.c) plış verişi helal ve fâtzi (ribayı) haram kılmıştır.» Bakara, 275

Faizin çeşidleri ve kötülükleri, fıkthdo beyan edilmiştir. Fikihdan olan «Mültekâ tercümesi» adlı eserimizin üçüncü cildinde geniş bilgiler mevcut­tur.

6) Hadisi şerifde, «yetimin malını yemek» cümlesi ilede yetimlerin mal­larını haksız yere zulmen yeminin haram ve tehlikelerini beyan den Nah* hükümlere işaret vardır. Maruf ve nak ölçüleri dâhilinde yetimlerin malını yemenin caiz olduğuda beyan edilmiştir.

Kur'anı kerimde şöyle buyurulmuştur :

«Yetimlerin mallarını zulmen (haksız olarak)! yiyenier, karınlarına an­cak bir ateş yeyip doldururlar ve onlar, yakında alevli ateşe gireceklerdir.»

Nisa   sûresi,   10

Diğer âyeti kerime meali :

«Ey yetimlerin velileri (koruyucuları)! yetimleri,Ibüyüyüb) nikah çağına örmelerine kadar deneyin (koruyun). Eğer bulûğa vardıktan sonra kendile­rinde bir akıl ve rüşd görür ve anlarsanız, hemen mallarını onlara teslim edin. Büyüyüp ellerine alacaklar diye, c- mattan (yetimlerin mallarını), israfla yemeğe kalkışmayın. Şayet velî (yetimin koruyucusu) zengin ise, yetimin malına dokunmasın. Fakir olduğu takdirde, örfe göre (meşru şekilde) bir şey (ücret ve saire) yesin..»   Nisa sûresi, 6

Evet yetimi evinde büyüten, işinde çalıştıran ve bir iş buyuran, o yeti­min ücretini vermesi lazımdır. Hatta öğreten ve talim terbiyesi İle maşkul olan hocası dahi bir iş buyurursa,,ü,cretini ödemesi gerektiği b.eyan ediimiş-tir. Ancak annesi buyurduğu ve yaptırdığı işler karşılığında, ücret ödemesi ge rekmediği açıklanmıştır.

Yetimin hakkını koruyan ve yetime bakan kimselerin, cennette peygam­berimizle dip dibe komşu olacağı, dünyadada yetime bokan kişinin gönlü­nün sorudu, evinin bereketli ve ruhunun müsterih olacağı, ceşidli hadisi ne­bevilerde beyan edilmiştir.

f) Hadisi şerifde «Düşmanla göğüs göğüse çarpışma gününde harp sa­hasından dönüp, kaçmak» cümlesindede din, millet ve vatan müdafası ânın-

da kaçmanın en büyük hıyanet ve fenalık olduğu beyan edilmiştir. Bu cümîe-dede.pek cok âyeti kerimelere işaret vardır. Fakat burada nakledemiyece-ğiz.

9) Hadisi şerifde «Fuhuş ve kötülükten haberi ve ilgisi olmayan iffetli ve namuslu mümine kadınlara zina ile iftira etmek» Cümlesi ilede aile ocağın­daki saadet ve ahengi bozmak, ehli namus kişileri karalamak cinayetini i?-leyen âdi insanların kötülüklerini beyan etmiş oluyor.

Ehli namus kadınlara iftira etmek. Her zaman görülmüştür. Hatta diz zaö Hz. Âişe validemize «ifik vak'ast» diye vasıflandırılan hâdise ile en ağır iftirayı yapmışlardır. Bu hâdise nûr sûresinin M. âyeti kerimesiyle başlayarak açık bir şekilde aydınlatılmıştır.

Günümüzdede bu gibi haller, çeşidti neden ve seüeblerle görülmekte dir. Müfteriye 80 değnek vurulması hükmünün icra edildiği parlak zaman ve mekanda o âdi iftira olursa, artık bu gün daha acâibi işlenmekden alıkona-rraz. Zira sucun sahibi belfi olup ortaya çıksa, cezai müeyyide olan 8Odey-neği yememektedirler. Bu halde ve hareketde bir çok müfsidfere cüret ver­mekte ve serkeşlikleri artmaktadır.

Zina He iftira edene yapılacak cezai müeyyide meali.:

«İffetli müslüman kadınlara zina ile iftira edenler, sonra (bunu isbat İçin) dört şahid getirmeyenler (müfteriler vorya) işte bunlara seksen değ­nek vurun. (Hiç bir şey Hakkında) bunların şahitliklerini ebediyyen kabul et­meyin. İşte bunlar, fasıkların tâ kendileridirler.»    Nur sûresi, 4

İffetli erkeklere zina ile iftira etmek, aynı günah ve haramdır.

Bu hususu geniş şekilde ifâde eden fıkıh kitaplarına müracaat etmek lazımdır. Bizim «Müiteka Tercümesinin ikinci cildinde de beyan edilmiştir. [183]

 

Tercümesi :
 

53 - (5) Yine Ebû Hureyre (R.A) deri mervtdir, demiştir :

Resûlulfah (SAV) buyurdu :

«Zina eden kimse, zina ettiği vakit : Mü'min olduğu halde zina etmez.

—  Hırsızlık yapan kimse, hırsızlık yaparken mü'min olduğu halde hır­sızlık yapmaz.

—  Şarap içen kimse, şarap içme esnasında mü'min olduğu halde şarap içmez.

—  Zulmen b;ir malı alan kimseye insanlar (korku ve heyecanla) bakar-tar iken gasbeden kimse, gasbettiği vakit mü'min olduğu halde kabıp almaz.

—  Sizin biriniz canilik (veya hainlik) yapdığt zaman mü'min ofduğu hal­de hainlik (hilekarlık) yapmaz.[184]

—  Binaen aleyh aman (bunları işlemekden) kaçınınız, kaçınınız,» [185]

 

İzahat

 

Bu hadisi şerifde beyan edilen hüküm gereğince, haram ve büyük gü­nah olan zina, hırsızlık, şarab içmek, zulüm yolu ile malt gasbetmek ve hıya-netlikde bulunan kimse, îmanın kemahndan mahrum olur. Yukarda izah edil­diği üzere îmanın aslı yok olmaz. Zira büyük günah ve haramlar, sahibini kâ­fir etmez. Ancak haramlara helâl diye veya tahfif eden kimse kâfir olur. Yani hiçe sayan ve «gönlümün isteğini, alnımın yazısını işleyonım neden günah ve aytb olsun., gibi..» cümlelerle küçümseyen kimseler, kâfir olurlar.

Şimdi bu hadisi şerif hakkında açıklayıcı tevilleri sıralayalım :

Buradaki büyük günahları işleyen kimse, îmanı kâmil ile bu kötülüğü yapmaz, yahut Allanın azabından emin olduğu halde bu fenalıkları işlemez.

Yahut Allaha itaat ve inkıyad ettiği halde bu kötülükleri yapmaz. Muti ve, itaatkar kimse, bu fenalıklara asla yanaşmaz. .Yahut bu fenalıkları işleyen kimse. Allanın azab ve cezasına müstehak olur. Bu korkudan dolayı İmanlı kimse böyle şeylere yanaşmaz.                                               

Yahut bu büyük günahları işlemekten inzör (korkutmak} için âKibetin kötülüğünü beyan etmiş oluyor.

Yahut bu fenalıkları işleyen kimsenin İmanı, başının üstüne çıkıp gölge şeklinde durur. O kötüiükden tevbe ve rucû edince tekrar sahibine döner.

Yahut bu fenalıkları işleyen kimse, Allahdan utanmadığı halde yapar. 7ira haya imandandır. Utanan kişi böyîe şeyleri işlemez. İşlerse, îmandan mahrum olan hayasızlıkdan dolayı yapar. Dolaysiyle kâmil îmandan mahrum dur, demektir.

Bu mes'efenin daha geniş izahı, ikinci hadisi şerifde ve büyük günahlar bahsinde yazılmıştır. Ayrıca îmanın çıkış ve girişini temsîiî olarak ibni Abbas (R.A} in beyanını, hemen ilerde 54. hadisi şerifde okumuş olacağız. [186]

 

Tercümesi :
 

54 - (6)  İbni Abbas (R.A) in rivayetinde :

«Öldüren kimse, öldürürken mü'min olduğu halde öldürmez.» Zikredil­miştir.

—  İkrime (R.A) dedi. : İbni Abbas (R.A) a dedim ki: îman bu adamdan (katilden) nasıl soyulur?

—  Hemen ibni Abbas böylece dedi ve parmaklarını birbirine kenetledi ve sonra çıkardı.

—  Binâen aleyh eğer tevbe ederse, iman ona böylece avdet eder, dedi ve parmaklarını birbirine kenetledi.

—  Ebû AbdtHöh (yâni, İmâmı Buhârî) dedi : İşte bu kimse, tam mü'min olmaz ve o kimsenin îmanının nûruda olmaz.» Bu hüküm, Buhârînindir. [187]





[183] Mustafa Uysal, İzahlı Mişkat El Mesabih Tercümesi, Uysal Yayınları 1/166-171.

[184] Buhârî, Müslim.

[185] Mustafa Uysal, İzahlı Mişkat El Mesabih Tercümesi, Uysal Yayınları 1/171-172.

[186] Mustafa Uysal, İzahlı Mişkat El Mesabih Tercümesi, Uysal Yayınları 1/172.

[187] Mustafa Uysal, İzahlı Mişkat El Mesabih Tercümesi, Uysal Yayınları 1/173.