- İzahat

Adsense kodları


İzahat

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Fri 9 September 2011, 02:28 pm GMT +0200
İzahat


Hadîsi şerifde geçen îmanın aslından ve alâmetlerinden olan üç haslet, çok ve çok mühimdir. Zira bugün bu hasletlere sahib olanlara küfür kelime­sini söyleyen, küçümseyen veya hiçimseyenler, pek çoğalmıştır.

Meselâ : Çeşitli kurup ve fırkalara mensub olanlar, kendilerine iltihak etmeyen veya kendilerini desteklemeyenlere «küfür» kelimesini söylemek­tedirler. Bu iltihak etmeyenler veya desteklemeyip ilgilenmeyenler, mihrab-da imam, hutbede hatip, kürsüde vaiz, beş vaktini kılan, zekatını veren, oru­cunu tutan ve hac farizasını edâ eden müslümanlarda'nda olsalar, çekinme­den yine serserice kötüleme, ithametme ve tekfir etme dalâletine düşenlere şâhid oluyoruz, duyuyoruz.

Zavallı adamcağızlar, başkasına «kâfir» demekle belkide ve muhakkak kendileri kâfir olacaklarını, veya olduklarını bilemiyorlar.

Evet akıllı müslüman, bir mümine bir günahından veya kötü olan bir amelinden dolayı küfür kelimesi ile ısnad etmez. Zira böyle hareket etmek, imanlı ve kâmil bir îmana sâhib olmanın alâmetinden olduğu, peygamber efendimiz tarafından beyan buyurulmuştur.

Firakı dâlleden Havâricler, bir müslüman büyük günah veya küçük gü­nah işledim! kâfir olur, demişler. Keza mutezilelerde, küfürle îman arasında bir mertebede olduğunu söylemişlerdir. Yani büyük günâh işleyen kimseye ne müslüman ve nede kâfir hiç birisini söylemiyorlar. îmanla küfür arasında olur, demişlerdir.

Bu her iki fırkanın, tehlikeli ve kötü yolda ve akidede oldukları aşikar­dır. Zira âyeti kerime ve hadîsi şeriflere muhalefetleri meydandadır.

Bir de hak yolunda cihad etmenin, Deccâl ile savaşıncaya kadar devam edeceğini beyan buyurmasıda, cihâdın kıymetli ve çok mühim bir vazife ol­duğuna işarettir.

Cihadın en efdalı, zâlim sultanın yanında ve zamanında hakkı olduğu gi­bi söylemek ve yapmakdır. İslâmı alaya aian, ağızlarında geveleyen, islam-dan bahseden veya islâmı yaşayanların hoş karşılanmadığı bir zaman ve mekanda, islâmı savunmak için her çeşit mücâdele ve cihad yolunu tâkib etmek, elbet çok ve çok değerli amellerdendir.

Yazıyla, sözle, amelle, maila, mülkle, evlad ve ahfadla bu cihadı yap­maya çalışanlar, elhamdülilflah bugün devam etmektedir, ve kıyamete ka­dar, hem dînimiz bakî kalacak ve hemde hak mücâdelesi devam edecektir Yeterki cenâbu hak, bizleri ve neslimizi bu kıymetli dâvanın birer neferi olarak çalışmamızı ihsan buyursun, devam ettirsin. Amin.

Deccâlın gelmesi keyfiyeti hakkında, çok çeşitli rivayetlerle hadîsi şe­rifler vardır. Kıyametin büyük alâmeti olarak beyan edilmiştir. Deccâlın otuz dan fazla olduğuda bâzı hadisi şeriflerde zikredilmiştir. Fakat en büyük ve en azılısı, Deccâlın zuhuru ânında Isa aleyhisselâmın yer yüzüne ineceği ve azgınlıkda son hadde varmış olan Deccâh öldüreceğini bizzat peygamberi­miz buyurmuştur.

Ayrıca yukarda geçen 42. hadîsi şerifin izahını dikkatla okuyunuz.

Akait kitablarında bu mevzu açık bir ifâde ile yazılmıştır, keza Emâüde şöyledir :

«İsa (A.S), ilerde gelecektir. Sonra azgın ve çapkın olan Deccâh öldü­recektir.»

Bu gerçekler açık iken, bazı sapık fikirliler, Deccâlın zuhurunu ve İsâ aleyhisselâmtn yer yüzüne ineceğini inkâr etmektedirler. Gerçek mümin, böyle sapıklara iltifat etmez. Kader hakkında, ikinci hadîsi şerifin izahına bakınız. [201]   

 
Tercümesi :
 

60 - (12) Ebû Hureyre (R.A) den mervidir, demiştir :

Resûlullah (SAV) buyurdu ki:

«Kul, zina ettiği vakit: Sman çıkar, sanki başının üstünde gölge gibi olur. Binâenaleyh o amelden (zinadan) çekindiği vakit, îman ona tekrar döner.»[202] 

 

İzahat
 

Hadîsi şerifde beyan edilen hüküm hakkında şu anlayışlar ve İzahat vardır  :

a)  Mümin, zinayı haram ve günah olduğunu bilip inandığı halde yapar­sa, ondan îmanın nuru ve kemâh çıkar. Zinadan tevbe edrb   çekindiğinde îmanın nur ve kemâli tekrar avdet eder.

b)  Zinada bulunan bir müminden, îmanın en büyük ve mükemmel olan şubesi haya, ondan çıkar. Tevbe edib zinadan çekindiğinde îmanın şubesin­den olan haya tekrar avdet eder.

c)  Yahut zina eden bir kişi, sanki kendisinden îman sökülüp çıkan za­vallı kimselerin hali gibi, çirk   ve müievvesliğe dalan kimse gibidir. îmanını kirletir, îmanı olmayan kimseye döner, demektir. Zira kâmil îman, sahibine böyle mülevves ve kirli işleri yapdırmaz.

d)  Yahut bu hadîsi şerifi Resulü Ekrem efendimiz, müminleri böyle kö­tülükleri işlemekten kaçındırmak için tekdir ve tahzir için buyurmuştur Zira zinayı haram ve günah kabul ederek işleyen kâfir oîmaz. İmandan çıkmaz. Asî ve günahkâr bir mümin olur.

Her ne şekil ve maksadla olursa olsun, zina en kötü ve haram ameller­dendir. Zinaya tevessül eden bir kişi, kendi anasına, kız kardeşine, hanımına halası ve tezyesine başka birisi zina yaparak tecâvuzda bulunmasına gönlü râzî olmaz. Hoş karşılamaz.

Başkasının ırzına tecâvüz ederek zinada bulunmak isteyenler, evvelâ bunları düşünmeli ondan sonra ile tecâvuza bakmalı. Böyle şuur ve izanla düşünen bir mümin, asla ve kafa zinaya tevessül etmez.

Şu hakîkatı iyi bilmek lazımdır. «Zina yapana, zina yapılır, ilin kapısını çalanın, kapısı çalınır. İlin ırzına yan bakanın, ırzına yan bakılır.»

Ataların bir sözü vardır. «Çalma kapıyı, çalallar kapını.»

Evet «bu dünya, et kulum bul kulum, dünyasıdır.» Eden bulur. Ama er, ama geç, mutlaka eden, bulur, yapana, yapılır.

Zinanın çeşitleri ve şekilleri hakkında gerekli bilgi, ileride seksen altın­cı (86). hadîsi şerifde gelecektir. [203]   




[201] Mustafa Uysal, İzahlı Mişkat El Mesabih Tercümesi, Uysal Yayınları 1/183-184.

[202] Tirmizi, Ebû Dâvud(Bu hadis, Hâkimin süneninde de vardır ve hâkim, sahih hadisdir. de­miştir.)

Mustafa Uysal, İzahlı Mişkat El Mesabih Tercümesi, Uysal Yayınları 1/184.

[203] Mustafa Uysal, İzahlı Mişkat El Mesabih Tercümesi, Uysal Yayınları 1/185.