- İyiliğin karşılığı

Adsense kodları


İyiliğin karşılığı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
ezelinur
Thu 8 July 2010, 05:18 pm GMT +0200
İYİLİĞİN KARŞILIĞI



1) Kavurucu çölün ortasında üç genç yorgun argın ilerliyorlardı Bu gençler, Peygamber efendimizin torunları Hasan, Hüseyin ile
amcalarının oğlu Abdullah idi Mekke'den Medine'ye dönüyorlardı Çöl ortasında yiyecek
ve içecekleri tükenmişti Çok da acıkmış ve
susamışlardı Yüce Allah'a sığınarak yollarına
devam ediyorlardı




2) Biraz ilerde, çölün bittiği yerde bir çadır
farkettiler Dizlerindeki son dermanı da kullanarak çadıra zar-zor ulaşabildiler
Çadırdan, fakir olduğu her halinden belli
olan bir kadın çıktı Ona selâm vererek:
- İçecek bir şeyiniz var mı teyze? diye sordular Kadın onlara sevgiyle baktı Çadırın içinde serin bir yer göstererek;




3) - Buyrun oturun hele, dinlenin biraz, dedi
Yaşlı kadının bu davetini seve seve kabul ettiler Oturup dinlendiler Hazret-i Hüseyin Efendimiz tekrar sordu
- İçecek bir şeyiniz yok mu teyze?
Kadın güler yüzle cevap verdi:
- Bir keçim var
Onlar kadının ne demek istediğini anlamaya
çalışırlarken, kadın da dışarı çıkmıştı




4) Bir müddet sonra bir bakraç sütle dönüp onlara birer tas ikram etti Böylece susuzluklarını giderince, bu defa ne kadar aç olduklarını hissettiler
- Teyzeciğim, karnımız da çok aç Acaba yiyecek bir şeyiniz var mı? diye sordular




5) Kadıncağız yine güleryüzle;
-Bir keçim var, diyerek dışarı çıktı Çok geçmeden keçi ile beraber çadırın önüne geldi ve içeri seslenerek;
- Bana yardım ederseniz keçiyi kesip pişirebiliriz, dedi
Bu iyiliksever kadını kırmayıp, keçiyi kesip yüzerek hep beraber pişirip yediler




6) Sonra da;
- Teyzeciğim bizler Haşimoğullarındanız, Medine'ye yolunuz düşerse mutlaka bize uğrayın, diyerek ona hayır dualarda bulunup yola koyuldular
Onlar gittikten az sona kadının kocası geldi Keçiyi ortalıkta göremeyince hanımına sordu Kadıncağız olanları bir bir anlattı




7)Adam karısına şaşkın şaşkın bakakaldı Sonra oturup bir müddet kara kara düşündü ve;
- Biliyorsun ki o keçiden başka bir şeyimiz yoktu, dedi Şimdi ne yapacağız?
Karısının hiç de üzgün bir hali yoktu Beyini teselli ederek;
- Allah, darda kalan kullarını gözetir, dedi




8)Onlar gibi temiz, asil ve nur yüzlü insanları
ağırlamak herkese nasib olmaz
Kadın, onların peygamber torunu olduğunu
bilmediği halde, sırf Allah misafiri diye tek
serveti olan keçisini ikram etmişti




9) Aradan uzun zaman geçmiş ve kadınla ko-
casının yolu birgün Medine'ye düşmüştü Alış
veriş için şehrin pazarına doğru yürürlerken,
güleryüzlü bir genç çıktı önlerine




10)Bu, Hazret-i Hasan'dı
Kadını tanıyıp selam verdi ve;
- Beni hatırladınız mı? diye sordu
Yaşlı karı koca blr müddet şaşkın şaşkın
baktılar Hazret-i Hasan'ın yüzüne Onlar
hatırlamayınca, Hasan efendimiz açıkladı:




11)- Bir müddet önce üç kişi sizin çadırınıza gelmişti Onlara süt ikrâm etmiş, bir de keçinizi kesmiştiniz İşte ben onlardan biriyim
Kadının yüzü sevinçle aydınlandı
- Tabii ya! Sen o hayırlı misafirlerden birisin




12)Hazret-i Hasan onları evine götürüp, çok
tatlı şeyler söyleyerek ikram ve iltifatlarda
bulundu Sonra da 1000 dirhem gümüş
ve yüz koyun borç alarak onlara hediye edip,
yanlarına da bir adam kattı ve kardeşi
Hüseyin'e yolladı




13)Hazret-i Hüseyin efendimiz de tıpkı ağabeyi gibi onları güler yüzle karşıladı O da bin dirhem gümüşle ikiyüz koyun borç alıp hediye
etti ve onları üçüncü kişi olan amcaoğlu
Abdullah'a gönderdi Abdullah onları sevinçle karşılayıp evine davet etti ve;
- Hasan ve Hüseyin'e uğradınız mı?
diye sordu Kadın;
- Evet, dedi Onlar ne kadar cömert insanlarmış ki bize pek çok koyun ve gümüş hediye ettiler

Hazret-i Abdullah derin bir nefes aldı ve dalgın gözlerle boşluğa bakarak;
- Keşke önce bana gelmiş olsaydınız, dedi
Onlar Sevgili Peygamberimizin torunlarıdır
Dünya malına önem vermedikleri için mutlaka
borç altına girmişlerdir




14)Kadınla kocası onların kim olduklarını öğrenince karşılaştıkları bu nimet için çok sevinip şükrettiler

Abdullah da onlara 2000 dirhem gümüşle dörtyüz koyun hediye etti ve güler yüzle uğurladı Böylece karı koca 4000 dirhem gümüş ve yediyüz koyunla, yani büyük bir servetle çadırlarına döndüler

Peygamberimizin sevdiklerine yapılan küçük bir yardımın karşılığını daha dünyada iken böylesine bir servetle gördüler

Kim bilir ahirette ne gibi mükafatlarla
karşılaşacaklardı