- İstinca adabı

Adsense kodları


İstinca adabı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
sidretül münteha
Thu 27 January 2011, 05:27 pm GMT +0200
20.  istinca (Tuvalet) Âdabı



Tuvalet ihtiyacı duyulduğu zaman gözlerden uzaklaşmak [43]tuvalet esnasında konuşmamak [44] sağ elle istinca etmemek [45] ve eli ile zekerini tut­mamak gibi istinca ve helaya girme âdabının çoğu -ki hepsi sünnetten öğrenilmiştir- fıkıh âlimlerince mendubluğa yorulmuştur. Ancak bir mes'ele hakkında ihtilâf edilmiştir. O da tuvalet esnasında kişinin kıbleye yüzünü ve arkasını dönmesidir. Ulema -bunun nerede olursa olsun- caiz olmadığını, -nerede olursa olsun- caiz olduğunu ve binalarda caiz olup kırda caiz olmadı­ğını söyleyip üç çeşit görüşte bulunmuşlardır.

Bu ihtilâfın sebebi; bu hususta birbiriyle çelişen iki sabit hadisin vürûd (gelmesi) etmesidir. Biri, Peygamber (s.a.s) Efendimiz'in: «Ayak yoluna gittiğiniz zaman ne önünüze, ne de arkanıza kıbleyi al­mayınız, doğuya veya batıya yüzünüzü çeviriniz» [46] buyurduğuna dair Ebû Eyyûb el-Ensârî'nin hadisidir.

ikincisi Abdullah b. Ömer'in «Kızkardeşim Hafsa'nın evinin damına çıkmıştım. Peygamber (s.a.s) Efendimiz kaza-i hacet için Şam'a karsı ve ar­kası kıbleye dönük olarak iki kerpiç üzerine oturduğunu gördüm» mealinde­ki hadisidir [47].

Ulema da, bu iki hadisin yorumunda üç yol tutmuştur. Birincisi, te'lif, ikincisi tercih, üçüncüsü birbirleri ile çatışan hadislerin ikisini de hükümsüz kılma yoludur. Te'lif yoluna gidenler, Ebû Eyyûb'un hadisini kırlara ve örtü bulunma­yan yerlere, îbn Ömer'in hadisini de Örtü bulunan yerlere yormuşlardır. Bu, îmam Mâlikin görüşüdür.

Tercih yoluna gidenler Ebû Eyyûb'un hadisini tercih etmişlerdir. Çünkü bunlar: «İki hadis birbirleri ile çeliştiği zaman, eğer birinde vaz'edilmiş bir hüküm bulunup da diğerinde bulunmaz ve hangisinin önce rivayet edildiği bilinmezse, vaz'edilen hükmü ihtiva eden hadisi almak lâzımdır. Zira -âdil kimseler tarafından rivayet edildiği için- bu hadis ile amel etmek vacibtir. Çünkü, her ne kadar bu hadis hükmünün tatbik edilmediği de yine âdil kim­seler tarafından rivayet edilmiş ise de, bunun, hükmün vaz'ından sonra mı yoksa önce mi olduğu bilinmez. Böyle bir ihtimal ile, nesih olunduğunu söy­leyip de amel edilmesi vacib olan bir hükmü terk etmemiz -hükmün tatbik edilmeyişi vaz'ından sonra idi diye kesin bir nakil bulunmazsa- caiz olamaz. Çünkü şer'î hükümler belli yerlerde zanna dayanmaktadır ki o da hükmün ref (kaldırıldığı) veya ibka edildiği (sürdürüldüğü) kanaatini veren zanlardır. Hemen rastgele herhangi bir zan değildir. Bunun içindir ki,

"Zan ile amel vacib olamaz. Ancak, kesin olarak bilinmekte olan asıl ile amel etmek vacibtir" demişler ve bunlar, vaz'edildiği kesin olarak bilinen ve aynı çeşitten olan zanlarla amel edilmesini gerektiren hükmü kasdetmişlerdir.

Bu da, Endülüslü Ebû Muhammed b. Hazm'm prensibi olup güzel ve fı­kıhta söz sahibi kimselerin usûlüne uygun ve «Serî delil ile sabit olan bir hü­küm şekk (şüphe) ile ortadan kalkmaz» kaidesine dayanan bir prensiptir.

Çatışan hadislerin ikisini de hükümsüz kılma yoluna gelince: O da, "Şekk, hükmü iskat eder» (düşürür)", kaidesine dayanmaktadır ki bu da, îmam Dâvûd-i Zâhirî'nin görüşüdür. Fakat Ebû Muhammed b. Hazm onun etba'ından olduğu halde onun bu görüşüne katılmamıştır.

Taharet bahsinin usûl ve kaideleri mesabesinde olduğunu zannettiğim mes'eleler işte bunlardır ki çoğu şeriatın mantukudur (söylediklerindendir). Yani çoğu mantuka ya pek yakındır veya mantuk ile az çok alâkalı olan şeylerdir. Naklettiğim görüşlerden her birini kendi sahibine isnad ederken de çoğunda dayandığım kaynak, (îbn Abdilberr'in) «EL-ÎSTİZKÂR» adındaki kitaptır. Okuyanlara herhangi bir hataya rast geldiklerinde hatayı ıslah et­mek için izin veriyorum. Yardım eden ve basan veren yalnız Cenâb-ı Al­lah'tır. [48]


[43] Ebû Dâvûd, Taharet, 1/1, no: 1.

[44] Ebû Dâvûd, Taharet, 1/7, no: 15.

[45] Buhârî, Vudu\ 4/19, no: 154; Müslim, Taharet, 1/8, no: 269.

[46] Buhârî, Taharet, 1/29, no: 394; Müslim, Taharet, 1/17, no: 264; Ebû Dâvûd, Taharet 1/4, no: 9.

[47] Buhârî, Vudu', 4/12, no: 145; Müslim. Taharet, 2/17, no: 266; Ebû Dâvûd, Taharet, 1/5. no: 12.

[48] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 1/211-212.

Lal-i Hal
Sun 8 May 2016, 08:31 am GMT +0200
Allah razi olsun hocam.cok faydali detayli bir derleme olmus.
Rabbim ilmimizi ziyadelestirsin insallah

Sevgi.
Sat 23 November 2019, 06:48 am GMT +0200
Bunlar çok önemli bilgiler. Rabbim bizleri herzaman rızasına uygun şekilde hareket edenlerden eylesin inşaAllah

ceren
Sat 23 November 2019, 04:25 pm GMT +0200
Esselamu aleyküm.rabbim razı olsun bizlere bu bilgileri sunan kardeşimizden...

Bilal2009
Fri 20 December 2019, 07:26 am GMT +0200
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri ilim öğrenen kullarından eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun