saniyenur
Thu 29 December 2011, 07:15 pm GMT +0200
B) Istılahta Bid'at
Bid'at kelimesinin ıstılâhî manası, farklı şekillerde yapılmıştır. Kelimenin lügat manası, ağırlıklı olarak "yenilik" anlamını taşımakla birlikte, terim olarak kullanılmasında kelimeye farklı manalar yüklenmiştir. Bu farklılıklar, daha çok kelimenin kapsamını tayin etme konusundan kaynaklanmaktadır. Yapılan bid'at tariflerine bakıldığı zaman, bunları genel olarak iki grupta toplamak mümkündür. Bunlar, geniş kapsamlı ve dar kapsamlı tariflerdir.
Geniş kapsamlı tarife göre bid'at: "Hz. Peygamber'den sonra ortaya çıkan her şeydir."[275]
Dar kapsamlı tarife göre bid'at: "Hz. Peygamber'den sonra ortaya çıkan ve dinle ilgili olup ilave ve eksiltme özelliği taşıyan her şeydir."[276]
Her iki tarifi tahlil edersek, görüldüğü gibi "Hz. Peygamber'den sonra ortaya çıkma" konusunda müştereklik olmasına rağmen, muhtevaları açısından farklılık göstermektedirler. Yani birinci tarife göre bid'atın muhtevasına "her şey" girerken, ikinci tarife göre bid'atın muhtevasına sadece "dinle ilgili hususlar" girmektedir. Her iki tarife göre de, bid'at kelimesinin manasındaki "yenilik" daha çok mezmum manada anlaşılmış, kapsam ne olursa olsun dinde kaynağı olmayan davranış olarak kabul edilmiştir. Yapılan mücadele ise, dinin tahrif edilmesi endişesindendir.
Burada üzerinde durulması gereken bir başka husus, Hz. Peygamber döneminin sonunun, bid'atların ortaya çıkmasında sınır kabul edilmesidir. Ancak bu sınır Hz. Peygamber'in bu konudaki hadisleri dikkate alınarak itibar edilen hadisin delalet ettiği manaya göre, Hulafâi raşidin dönemi, Sahâbe-i kiram dönemi ve Tabiîn dönemi sonuna kadar genişlemiştir. Bu ihtilaf, sünnet tarifi ve mahiyeti hakkındaki ihtilaftan kaynaklanmaktadır. Çünkü sünnet ve bid'at biri diğerinin negatifi iki kelimedir.
Şimdi bid'at anlayışındaki bu dönemler hakkında bilgi verelim:[277]
[275] Izzûddin İbn Abdlsselâm, Kavaidü'l-Ahkâm, 1,172; Atıyye, a.g.e., s.162.
[276] Tehânevî, a.g.e., 1,133; Atıyye, a.g.e., göst. yer.; Yaran, R., DİA, VI, 129; Bid’at mad.
[277] Ali Çelik, Kavram ve Mahiyet Olarak Sünnet ve Bid’at, Beyan Yayınları, İstanbul, 1997: 105-106.