- İslami Milliyetin Mahiyeti

Adsense kodları


İslami Milliyetin Mahiyeti

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
Eslemnur
Thu 30 September 2010, 07:58 am GMT +0200
Bölüm: V
Takdim

Hind - Pakistan ülkesi taksiminden önceki Hindistanda, siyasî meselelerin en başında bulunan en mühim mevzu milliyet tasavvuru meselesi idi. Müslü­manlar her zaman kendileri için, ayrı bir "milliyet" düşü­nüyorlardı. Kendi camialarının da yarı bir millet olduğunu ileri sürüyorlardı. Onlar asla gayrı - Müslim milletlerle bir arada yaşayamayacaklarını ve gayrı - Müslim kavimlere ile bir millet olmayı tasavvur edemiyorlardı. Böyle bir şeyi de asla kabul etmelerine imkân yoktu. Fakat yirminci asırda, Avrupa'nın tesiri altında, kalan Hin­distanın siyasi durumları yüzünden "Birleşik Milliyet" fitnesinin ateşi alevlendi. Bu mesele, ileri gelen şahsiyetlere hatta derin görüş sahiplerine bile tesir etmişti.

Merhum Allame İkbal, Mevlana Mevdûdi Sahib ve diğer mütefekkirler, bu zümrelerin bu şekildeki düşünce­lerine cevap vererek "Birleşik Milliyet" fikrini ağır bir su­rette tenkid ettiler. İşte o zamanki fikri rehberliğin netice­sinde Müslümanlar. "Birleşik Milliyet" fikrinden vazgeç­tiler. İki ayrı millet mefhumu kabul edilerek, Pakistanın kurulması hareketine yol açıldı.

Bu uyanışta Mevlânâ Mevdudi Sahib'in de büyük bir hissesi vardır. Biz de Zatı Faziletlerinin bu husustaki yazmış ve söylemiş bulunduğu mevzuları biraraya getirip bunların arasından en mühim iki konuyu seçtik. Bu iki konu Tercüman - ül - Kur'an'-ın, 1933 • Kasım - Aralık aylarında ve yine 1939 Haziran nüshalarında neşredil­miştir. Bundan önce de bu husustaki mevzular ayrıca bir kitapta da toplanmıştır. Şüphesiz, bu mevzular on mil­yonlarca (Lakhon: 10 milyonlar) halkın fikrine tesir etti. Neticede Müslüman Milliyetçiliğinin ne demek olduğu ortaya çıkmış oldu.

Hazırlayıcı.


İslami Milliyetin Mahiyeti

İnsan, yabanî yaşayıştan medenî hayata adım attığı zaman, toplum arasındaki fert için bazı vecibeler (so­rumluluklar) kendiliğinden ortaya çıkar. Birlikte yapılması gereken işler ve çoğunluğun meseleleri, fertleri ister is­temez bir araya getirir; böylelikle şahısların biribirileriyle kaynaşması, anlaşması ve karşılıklı yardımlaşması mümkün olur. Bu birlik onları, daha güçlü ve hayata karşı daha hazırlıklı kılar. Medeniyetin yeni mesafeler katetmesiyle beraber, toplumdaki bu birlik dairesi de daha genişleyip gider Nihayet büyük bir insan kitlesi, bir araya gelir ve bir hayli, insan da bu dairenin içine girer. Fertlerin biraraya toplandıkları bu dairenin ismine "Ka­vim: Millet" diyoruz. Bu kelimeye yani millet veya milliyet bugünkü mânada ve bugünkü istilahta yeni ortaya çıkmış bir tâbirdir. Fakat bu kelime eskiden beri, medeni milletler ve medenî kavimler için yine de kullanılmış bir ıstılahtır. Bu kelime ile eski Mısır, Babil, Roma, Yunan ve diğer bir hayli medenî topluluklara isim verilmiştir. Bugün Avrupada da böyledir. İngiliz milleti, Fransız milleti, Al­man milleti, İtalyan milleti vesaire... denmektedir.