sidretül münteha
Tue 15 November 2011, 08:09 pm GMT +0200
18. İslamdan Dönen Kişi (Mürted)
15. Zeyd b. Eşlem (r.a.)'dan: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: «— Dinini değiştirenin boynunu vurunuz.»[24]
îmam Malik der ki: (Allah daha iyi bilir) görüşüme göre, Resûlullah (s.a.v.)'in «dinini değiştirenin boynunu vurunuz.» buyruğunun anlamı şudur: îslam dininden çıkıp başka dine giren zındık ve benzeri kişiler yakalanırlarsa, tevbe ettirilmeden öldürülürler. Çünkü onların tevbeleri kabul edilmez[25] ve küfürlerini gizleyip müslüman göründükleri için tevbe ettirileceklerini sanmıyorum. Bunların tevbe ettik demelerine itibar edilmez. Ancak tslamdan çıkıp başka dine girer ve bunu da açıklarsa, bu kişi tevbeye çağrılır, tevbe ederse ne âlâ, etmezse öldürülür. Bunu (bir ferd değil de) bir toplum yaparsa, hüküm aynıdır. Bence Islama davet edilir ve tevbe etmeleri istenir. Tevbe ederlerse, tevbeleri
kabul edilir. Tevbe etmezlerse, öldürülürler. Bana göre, (Allah daha iyi bilir,) bu hadisle Resûlullah (s.a.v.) yahudilikten hıristi-yanlığa, Hıristiyanlıktan yahudiliğe geçenleri ya da diğer dinlerden kendi dinini değiştirenleri kasdetmemiş, yalnız îslamdan çıkanı kasdetmiştir. Bu hadisle kasdedilen, (Allah daha iyi bilir), îslamdan çıkıp başka dine geçen ve bunu da açıklayan kişilerdir.
16. Muhammed b. Abdullah b. Abd el-Kârî der ki: Ebû Musa el-Eş'arî'nin yanından, Ömer b. el-Hattab'a bir adam geldi. Ömer, adama halkı sordu, oda Ömer'e açıklamalarda bulundu. Sonra Hz. Ömer ona:
«— Oralara ait yeni bir haberin var mı?» diye sordu. Adam: «— Evet, adamın biri irtidat etti» dedi. Hz. Ömer: «— Ona ne yaptınız?» diye sordu. Adam:
«— Yakaladık ve boynunu vurduk» diye cevap verdi. Hz. Ömer:
«— Onu üç gün hapsederek, her gün bir ekmek verip tevbeye davet etmediniz mi? Olur ki tevbe eder ve Allah'ın emrine (Islanışa dönerdi.»[26] dedi.
Sonra Hz. Ömer sözüne şöyle devam etti:
«— Allah'ım ben (orada) bulunmadım. Öldürülmesini de emretmedim. Bana bildirilseydi öldürülmesine razı olmazdım.»[27]
[24] Bütün ravilerle mürseldir. Buharı (Cihad, 56/149)'de mevsûldür.
[25] Bu konuda, Ebû Hanife'nin iki görüşü vardır. Birisi tevbesinin kabul edileceği, diğeri de kabul edilmeyeceği şeklindedir,
[26] irtidat, müslüman olduktan sonra islam'dan çıkıp küfre girmeye denir.
[27] Ebû Musa el-Eş'ari'nin, Hz. Ömer'in görüşüne muhalif hareket etmesi gösteriyor ki, o devirde irtidat etme hadisesi çok az oluyor ve kimse bunun hükmünü tam olarak bilmiyordu.