- İslama uygun olan İsrailîyyat

Adsense kodları


İslama uygun olan İsrailîyyat

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Fri 6 May 2011, 11:53 am GMT +0200
1- İslama Uygun Olan İsrailîyyat
 



Bundan amaç, sağlam bir senetle hadis kitaplarında yer alan, Hz. Peygamber veya sahabeler tarafından anlatılan, geçmiş milletlerin din ve kültürlerine ait haberlerdir. Bunların içeriği İs­lâm inancına uygun olduğu gibi, rivayet yollan da sağlamdır. [36]

 

2- Hiç Bir Şekilde İslama Uymayan İsrailiyyat

 

Hangi konuyla ilgili olursa olsun, tslâmın esaslarına uy­mayan, akıl yönünden de kabul edilmeyecek olan rivayetler.

Üzülerek söyleyelim ki tefsir ve tarih kitaplarına bu tür is­railiyyat bol miktarda girmiştir. Pek çok yazar bunları gözden geçirmeden ve tenkit etmeden kitaplarına almışlardır. [37]

 

3- Doğrulanmayan Veya Yalanlanmayan İsrailiyyat
 

Bu kısma giren israiliyyatm doğruluğunu veya yanlışlığını isbat edecek bir delil yoktur. Doğru da olabilirler, yanlış ta ola­bilirler.

Ancak müslümanlarm böyle israiliyyata da asla ihtiyaçla­rı yoktur. Bunlar gereksiz laf kalabalığından, hayal ürünü efsa­nelerden başka bir şey değildir. Bu gibi israiliyyat, müslümanla­rın ne inançlarını güçlendirir, ne bilgilerini artırır, ne de onlara ibret dersi verir.

Üstelik bu gibi israiliyyatı kitaplarına alan yazarlar, bun­ların yahudi ve hırıstiyan kaynaklarından ve onların kitapların­dan aktarıldığını belirtmemişler, böylece bir çok lüzumsuz bilgi İslâmî zannedilmiş, İslâmın ikinci kaynağı hadisler bir tarafa atılmış, asırlardan beri bu gibi hurafeler İslâm adına anlatılmış, sayfalar ve kafalar bunlarla oyalandırılmıştır. Maalesef pek çoğu da İslâmî gerçeklermiş gibi sanılmıştır. [38]

Bu üç çeşit israiliyyata bir de "çağdaş israiliyyat'ı eklemek gerekir.

Çünkü bugün İslâm kültürünü ve saf İslâm inancını kitaplardaki ve kafalardaki eski îsrailiyyatla birlikte asıl bu 'çağdaş israiliyyat' tehdit etmektedir. İsrailiyyat' tahrif (bozma-dejenere etme) kültürünü ve anlayışını sembolize eder. Buna göre İslâm kültürünü tahrife yönelik bütün kültürler 'çağdaş israiliyyat'tır.

Tarihte İslâm kültürünü, yabancı kaynaklardan aktarılan yalan yanlış, İslâm akidesine uymayan kültürler bozmuştu. Bu­gün müslümanların inancını bozan, kültürlerini dejenere eden, onları İslâm'dan uzaklaştıran her türlü akım, fikir, ideoloji, siya­si sistem, asılsız rivayetler çağdaş israiliyattır.

Kitaplara girmiş ve halk arasında yaygın bir şekilde dola­şan eski israiliyyattan kaçınmak gerektiği gibi, bugün müslümanları kısmen bozan ve hâlâ da tehdit eden masum yüzlü çağ­daş israiliyyat karşısında da dikkatli olmak gerekir. [39]

İslâmın başlangıç yıllarında haberlerin sağlamlığını ve kimden nasıl alındığını belirleyen 'senet-rivâyet edenler zinciri' işine çok önem veriliyordu. Ancak daha sonraları bu konudaki titizlik azalmış, bu nedenle haberlerin kaynağı-sağlamca biline­mez olmuştu. Zaman içerisinde müslümanlar arasında asılsız, uydurma ve İslâm'a uymayan yığınla haber ve rivayet yayılmış, bunların bir çoğu da tefsir ve öteki kitaplara girmiştir. [40]

Kıssa anlatanlar (kusas) da bu hikayeleri dilden dile aktar­mışlardır. Halkın bu gibi rivayetlerden hoşlandığı; onların bu­gün bile halk arasında çok yaygın olmasından bellidir.

Bu rivayetlerden peygamberler hakkında anlatılanlar, Kur'an'ın haber verdiğini kat kat aştığı gibi, bu uydurma haber­ler onlar hakkında yanlış görüşlerin yayılmasına sebep olmuşlar­dır. Hatta çoğu zaman Kur'an'ın bir peygamber hakkında verdi­ği bilgilerden çok, bu israiliyyat kaynaklı bilgiler yaygınlık ka­zanmıştır.

Biz bu çalışmamızda Hz. Süleyman'la ilgili olarak anlatı­lan israiliyyata yer vermeyeceğiz. Okuyucuyu bu lüzumsuz ve saçma sapan masallarla oyalandırmanın bir faydası yoktur. An­cak konunun akışı içerisinde, yeri geldikçe çok yaygın olanları­na kısaca işaret ederek Hz. Süleyman'ın (a.s.) Kur'an ışığında ta­nınmasına çalışacağız.

Unutmamak gerekir ki Kur'an'ın 'ğayb' dediği, üstelik ta­rihte olmuş olayları bütünüyle bilmemiz, daha doğrusu sağlam kaynakların dışında daha fazlasına ulaşmamız mümkün değil­dir. Bize düşen bize bildirilenle yetinmek ve ondan ibret dersi al­maktır.

Gayb'ı kurcalamak bizi, kaldıramayacağımız bir yükün al­tına sokar. Bizim görevimiz bize bildirilmeyen perde arkasını ne pahasına olursa olsun bilmek değildir. Şüphesiz Kur'an bize ye­tecek kadarını açıklamıştır. Daha fazlasına ihtiyaç olsaydı onu da bize bildirirdi. [41]




[36] Hüseyin K. Ece, Hz. Süleyman, H. Ece Yayınları: 39.

[37] Hüseyin K. Ece, Hz. Süleyman, H. Ece Yayınları: 39.

[38] Doç. A. Aydemir, T. îsrailiyyat, s: 34-44, Daha fazla bilgi iğin bak. Prof. I. Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, Ank. 1988, 1/120-140. Dr. S. Şimşek, K.K. Giriş, s: 129-136, M. Halil el-Kattan, Ulûmu'l Kur'an, Çev. A. Erkan, işi. 1997, s: 487-489. A. Yücel, Ş. İsl. Ans. İsrailiyyat mad. 3/207-208

[39] M. İslâmoğlu, Yahudileşme Temayülü, ist. 1995, Denge, s:212-220

[40] Doç. A. Aydemir, İslâmî Kaynaklara Göre Peygamberler, Ank. 1990, Önsöz.

[41] Hüseyin K. Ece, Hz. Süleyman, H. Ece Yayınları: 39-41.