sumeyye
Wed 27 April 2011, 12:33 pm GMT +0200
İslam Tarihinin Kaynakları
Elimizdeki mevcut İslam Tarihlerine baktığımız zaman müelliflerin bilhassa şu altı dalda ayrı ayrı yada umûmi Tarih olarak bir arada eser verdiklerini görüyoruz.
1- İslam öncesi peygamberler ve milletler tarihi.
2- Peygamberimize ait sîre ve meğazi tarihi.
3- Ölüm, doğum yada dönem sırasına göre (tabakat) sahabe ve alimlerin hayatlarını esas alan tarihler.
4- Yıl yada devletler sırasına göre siyasi tarihler.
5- Ayet ve hadislerde haber verilen gelecek asırlar içerisinde vu-kû'u beklenilen olaylar tarihi. Buna Fiten, Melâhim ve Kıyamet tarihide diyebiliriz.
Bunların dışında Yahya b. Maîyn, İmam Buharı ve diğer bazı alimlerin Tarih adını verdiği eserler kendi sahasında çok mühim eserler olsada bunları gerçek tarih anlamıyla düşünemeyiz. Sadece doğum ölüm ve görüşme yaptığı alimler, noktasından bunların tarihle alakası varsada gaye bu zatların kimliğini tanımaktır.
6- Daha sonraları türü unutulan şehir tarihleri. Şam Tarihi, Bağdat Tarihi, Vasıt Tarihi, İsfahan Tarih gibi eserler.
İşte bu altı çeşit tarihin kaynaklarıda ayrı ayrı membâları gerektirmektir. Şimdi bu kaynaklara sırasıyla kısaca temas edelim.
1- İslam öncesi dönemin kaynaklan: Bu dönem yaratılış, kainatın ve insanların yaratılışı gibi bölümlerle insan oğlundan önceye dayandığı için bu tür bir bilginin hiç bir şekilde Vahiy dışında tam doğru olarak bilinmesi düşünülemez. Onun için bu konunun tek kaynağı Vahiy'dir. Yani gökten inen kutsal kitaplardır. Buna binâen bu konuda eser yazanlar Tevrat, yer yer İncil ve Kurana dayanmaya mecburdurlar. Birde Peygamberlerin verdikleri haberler son derece önem taşımaktadırlar. Ancak İsrail kıssalarının bile içine karıştığı muharref İncil ve Tevrat'ın, onların şerhleri mahiyetindeki uydurma eserlerin konuya birinci derecede kaynak olması imkan dışıdır. Bu konunun yegane kaynağı Kuran ve Efendimizin haber verdiği şeylerdir. Yaratılıştan Peygamberimizin dönemine kadar geçen zaman için en sağlam kaynak budur. Ancak orada geçen, haber verilen hadiseler şüphesiz çok az bir bölüm teşkil eder.
İslam tarihçileri bu bölümde müttefik bir usul koymamışlardır. Bunlar Ebû Hüreyre, Ebû Safd el-Hudrî ve Cabir ve Abdullah b. Amr (r.a.)'ların naklettikleri hadiste geçen:
«Benden size bir ayet bile ulaşsa onu tebliğ edin. İsrail oğullarından yapılan nakiileride anlatabilirsiniz. Bunda bir sakınca yoktur. Kim benden olmadığını bildiği halde- benim üzerime- şöyle buyurdu diyerek- bir yalan uy durursa, kendine ateşten oturağını hazırlasın.»[6] hadisi ile amel ederek İsrail oğullarındanda nakil yapılabileceği görU şüyle yola çıkanlar olduğu gibi, onlardan hiç nakil yapmayanlarda vardır.
İbni Kesîr gibi rivayette sahih haberi ön planda tutanlar, bu dönem için ayet ve hadis kullanmaya çok önem verip yahudi ve hıris-tiyan kaynaklara güvenmemişlerdir.
2- Siyer ve Meğazi kaynaklan: Bunlarda israiliyyat ve yabancı kaynak kullanılmaz. Bunların birinci derecede kaynağı Kuran, hadis ve sahabe müşahedeleridir. Ancak. Ashab devrinde bizzat sîre ve meğâzî derlenmiş olmadığı için bu bilgiler bir dönem sonra tabiin zamanında tedvinine başlanıp daha sonraki devirlerde genişleyerek bu günkü haline gelmiştir.
3- Sahabe, Tabiin, Tebei Tabiin ve ondan sonra gelen alimlerin tabakatları: Bunların ilki olan sahabelerin hayatları için yegane kaynak, tabiînin onlara dair bize ulaştırdıkları bilgilerdir. Hadis kitapları bu konunun en esaslı kaynağıdır. Daha sonra sahabeler için hususi eserlerde yazılmış ve sahabeler hakkında geniş bilgiler kaydedilmiştir. Mesela İmam Ahmed'in Humeydî'nin. Ebû Yalanın, İshak b. Rahe-veyhin "Müsned" adlı eserleri doğrudan doğruya hadis kitabı olmasına rağmen hadisleri alfabetik sahabe adına göre naklettikleri için her sahabenin kaç hadis naklettiği takriben anlaşılmış olduğu gibi o sahabenin hayatında geçen hadiseleride indirek olarak vermiş oluyor.
Tabiin ve sonrakiler hakkında kaynaklar güvenilir inşaların birbirleri hakkında söyledikleri ile bizzat kendilerinin ortaya koydukları eserlerleridir.
4- Yıl veya devletler sırasına göre olanların kaynaklan: Bizatihi ya müşahadeye yaha müşahedenin nakillerine dayanır. Bizzat o devreyi gören âlimlerin kaleme aldıkları konunun en iyi eserleridir.
5- Fiten vel-Melâhim, Kıyamet Tarihi: Bunlar sadece ayet ve hadislerden alınır. Bunlar hakkında yorum, tahmin ve benzeri şeyler caiz olmaz. Zîra gaib olanı ancak Allah (c.c) bilir.
6- Şehir ismine göre yazılan Tarih: Bunlar ya şehrin adıyla yada o şehrin fethedilişini anlatacakmış gibi yazılan kitaplardır. Ama o şehirdeki geçen olaylarla beraber orada yaşayan alim, emir ve benzeri kimseleri içine alır. Bu sebepten kaynağı çok daha çeşitlidir. [7]
[6] Buharı Enbiya 60/ Bab no 50; Tahavî 4/128: Tirmizî 2669; Dâranıî 1/136; Müsned 2/J59; Tahavî Müşki] 1/40. 169; Abdürrezzak 10157; Ebû Nüaym Hilye 6/78; Tarih-i İsfahan 1/149; Şerefli Eshabi'i Hadis 17; İbni Abdiil Ber Camiul Beyan 2/40; İbni Ebî Şeybe daha kısa olarak 9/62; Ebû Dâvûd 3662; Müsned 2/159, 202, 474, 502, 3/46, 56; Humeydî 1165; İbni Hibban (Muhtasarı) 109; Şafiî Müsned 240; Ebû Ya'la 2/1209; Müslim 3004; İbni Mâce 27.
[7] İmam Zehebi, Tarihu’l-İslam, Cantaş Yayınları: 1/19-22