sumeyye
Wed 11 July 2012, 01:21 pm GMT +0200
IV — İşçinin Elindeki Alet ve Malzemelerin Emânet Sayılması:
İslâm hukuku işçi, memur, zanaatkar, ve serbest meslek sahiplerinin eli ve emri altındaki başkasına ait malları emânet hükümlerine tâbi tutmuştur. Bu hüküm gereği, kendilerinin ihmali, kusuru veya kastı olmaksızın mal zayi olursa ödetme yoluna gidilmemiştir [487] İşçi ihmal veya kasıt sonucu mala zarara vermişse tazmin yükümlülüğü vardır.
İslâm'ın ilk devirlerinde zanaatkarlar ve serbest meslek sahipleri yanma bırakılan eşya, onların kastı olmaksızın zayi olursa ödettirilmez ve sözlerine güvenilirdi. Fakat giderek bu güvenin kötüye kullanılması ve eşya sahiplerinin bundan zarar görmesi üzerine, Hz. Ömer, halifeliği sırasında kaçınılması mümkün olan bir sebeple zayi olan eşyanın da ödettirilmesi yoluna gitti. Hz. Ali de aynı usûlü benimsedi [488]
Âyet-i kerîmede şöyle buyurulur :
«İki kadından biri :
Babacığım, onu ücretli olarak tut. Çalıştırdığın işçilerin en iyisi bu güçlü ve güvenilir adamdır, dedi.» [489]
Bu âyette işçide bulunması gereken iki özelliğe dikkat çekilir.
1) İşi yapacak güç ve yeteneğe sahip bulunması,
2) Güvenilir bir kişiliğe sahip olması. İşveren, milyonlarla hatta milyarlarla ifade edilen mal varlığını işçisine teslim eder. İşçinin bunu kendi malı gibi koruması, telef olmasını önlemesi gerekir.
Hz. Peygamber de şöyle buyurmuştur :
«Gönül hoşluğu ile görevini yerine getiren veznedar, ALLAH rızası için sadaka verenlerin ecrini alır.» [490]
Bu hadis, elinin altında büyük meblağlara ulaşan emanet paralar bulunan kimselerle ilgilidir. Çalışmasının karşılığı olan ücretle yetinerek bu paraları emanet bilmesi, bu emaneti kendisine güvenerek teslim eden işverenine ihanet etmeyi aklından bile geçirmeksizin gönül rahatlığı içinde paraları sarf yerlerine ulaştırması, ona, sanki bu paralan yoksullara dağıtmış gibi ecir kazandırır,
İslâm hukuku devlet, vakıf ve yetim malı gibi emanet serveti elinde tutanların tasarruflarını genel prensibe bağlamıştır. Bu malların alımı, satımı veya kiralanması emsal bedel üzerinden yapılabilir. Eğer temsilci güveni kötüye kullanarak bu tasarrufları fahiş gabin ölçüsünde işverenin aleyhine olacak şekilde yapmışsa akit muteber sayılmamıştır. Menfaati haleldar olan işverenin akdi feshederek emsal fiyat üzerinden yeniden gerçekleştirmesi mümkündür [491]
[487] Mecelle, mad. 610.
[488] Şafiî, el-Ümm, c. VII, s. 87, 261; Zeylâ'î, Nasbu'r-Râye c. IV, s. 141.
[489] Kasas, 26.
[490] Buhârî, Zekât: 25.
[491] el-Kâsânî, age. c. IV, s. 199-200; el-Mevsûatü'1-fıkhıyye, c. I, s. 273; Ali Haydar, age. c. I, s. 588, 589; Dr. Hamdi Döndüren, İslâm Hukulcuna Göre Alım Satımda Kâr Hadleri, s. 151, 152.
Dr. Hamdi Döndüren, Çağdaş Ekonomik Problemlere İslami Yaklaşımlar, İklim Yayınları: 212-214.