reyyan
Sat 21 August 2010, 05:44 am GMT +0200
İpek Yaygı Üzerinde Oturmak, Onu Giyinmek Gibidir
Amaç, erkeklerin bu gibi lüks sayılan eşyaya ilgisini azaltmak ve onları hayat adamı olarak her an sahnede çalışır halde görmektir. Kaldı ki, ipek yaygıya ve benzeri eşyaya cevaz veya ruhsat verildiği halde, tahrîm hükmü hedefine ulaşmamış olur, Oysa İslâm'ın genel kaidelerinden biri de şudur: Yasaklanan bir şeye vesile ve vasıta olan veya ona kapı açan her şeyi de yasaklamak gerekir.
İlgili hadîsler:
Huzeyfe (r.a.)'den yapılan rivayette demiştir ki:
"Resûlüllah (a.s.) Efendimiz bizi altın ve gümüş kaplardan (su veya herhangi bir meşrubat İçmemizi ve onlarda yemek yememizi ipek ve dîbac atlas denilen kalınca ipekten dokunmuş) elbise giyinmemizi, bunların üzerinde oturmamızı yasakladı."[390]
Hz. Ali (r.a.)'den yapılan rivayette, demiştir ki:
"Resûlüllah (a.s.) Efendimiz meyasir üzerine oturmamı yasakladı."[391]
Meyasir, daha çok Mısır ülkesinde Kass bögesinde kadınların, kocaları için, binekleri üzerine koyup oturmaları için yaptıkları yumuşak ipek yüzlü minder, demektir.
Hz. Ömer (r.a.)'den yapılan rivayette, Resûlüllah (a.s.) Efendimiz ipek (minder, yaygı ve benzeri şey) üzerine oturmayı men'etti, ancak Peygamber (a.s.) işaret ve orta parmağını kaldırıp birleştirerek, ancak şu kadarı müstesnadır, dedi.[392]
Buhari hariç beşlerin rivayetinde ise hadîsin son kısmı şu lâfızla tesbit edilmiştir:
"Resûlüllah (a.s.) Efendimiz ipek giyinmeyi yasakladı, sadece iki parmak veya üç parmak veya dört parmak yeri (kadar) yasaklamadı."
Esma (r.a.)'dan yapılan rivayette: O, birtane Tayalise (Taylasan) cübbesi çıkardı ki üzerinde Kisra ülkesine ait bir karış (eninde) dîbac (kalınca ipek) yaka bulunuyordu ve cübbenin ön iki kanadı onunla kaplı idi. Hz. Esma (r.a.), şöyle dedi:
"Bu, Resûlüllah (a.s.) Efendimizin (hayatta iken) giyindiği cübbedir. Hz. Âişe'inin yanında idi. O vefat edince, cübbeyi ben aldım. Hasta için onu suya bandırıp (içirmek veya üzerine serpmek suretiyle) şifa dileriz."[393] Muâviye (r.a.)'den yapılan rivayette, demiştir ki:
"Resûlüllah (a.s.) Efendimiz kaplan derisinden (yapılmış eyer, semer, döşek ve benzeri şey) üzerine binmeyi ve az bir parça dışında altın takınmayı yasakladı."[394]
Hadîsleri açık delâletinden şu hükümler anlaşılmaktadır:
1- Altın ve gümüş kaplardan su içmek veya onlardan yemek yemek haramdır. Bu hususta, erkek ve kadın farkı söz konusu değildir.
2- Altın veya gümüş kapları süs eşyası olarak evde bulundurmak caizdir. Çünkü Resûlüllah (a.s.) sadece onların kullanılmasını yasaklamıştır.
3- İpek elbise giyinmek ipek yaygı, döşek ve benzeri eşya üzerinde oturmak, erkeklere haramdır; kadınlara mübahtır.
4- At eyerini ipekle kaplamak ve üzerine o vaziyette oturmak da haramdır.
5- Giyilen elbisenin yakası veya kenarları iki veya üç, ya da parmak eninde ipek olursa, buna cevaz verilmiştir. Ancak müctehit imamların farklı tesbit ve ictihadları olmuştur.
6- Kaplan derisinden imal edilen eyer, semer ve minder üzerine oturmak haramdır.
7- Altın işlemeli elbise de giyinmek yasaklanmıştır. Ancak altından imal edilen zînet eşyası, aşırı olmadığı takdirde, kadınlar için takınmaları mübahtır.
Hadîslerin ışığında müctehit imamların ve diğer ilim adamlarının görüş, tesbit, istidlal ve ihticacları:
a) Hanefilere göre:
İpek elbise erkeklere haram kılınmıştır. Onlar bu hususta yukarıda geçen hadîslerle istidlal etmişlerdir. Özellikle Hz. Ömer'e (r.a.) Peygamber (a.s.) Efendimiz tarafından gönderilen kalın ipek kumaştan üstlükle ilgili rivayeti senet olarak seçmişlerdir. Resûlüllah'ın (a.s.) kalın ipketen imal edilmiş hırkayla dışarı çıktığı hadîsinin se mensûh olduğunu, yani hükmünün kaldırıldığını ve O'nun bu elbiseyi savaşta değil, savaş dışındaki bir günde giydiğini ve ondan sonra bir daha giymeyip yasakladığını ihticacla tahrim hükmünün baki kaldığını belirtmişlerdir.
Savaş halinde ise, İmam Ebû Hanîfe, İmam Ebû Yusuf ve İmam Muhammed'e göre, ipek elbise giyinmek haram değildir. Çünkü buna lüzum vardır. Hem sıcaktan korur, hem düşmanın moralini bozar, hem taşınması hafif olur.
Yastık, döşek, minder, yaygı ve benzeri ipek eşyayı kullanmak, yatmak ve dayanmak İmam Ebû Hanîfe'ye göre mekruh değildir, İmam Ebû Yusuf ile İmam Muhammed'e göre, mekruhtur.[395]
Altından mamul zînet eşyasını erkeklerin kullanması haramdır. Çünkü Resûlüllah (a.s.) Efendimiz, altınla ipeği tutup kaldırarak ikisinin de ümmetinin erkeklerine haram kılındığını açıklamıştır. Hanefiler bu meselede Ahmed b. Hanbel, Ebû Dâvud, Nesâî, İbn Mâce ve İbn Hibban'ın rivayet ettikleri Ali b. Ebî Tâlib (r.a.) hadîsiyle istidlal etmişlerdir. İpek elbise kadınlara haram kılınmadığı gibi, altından imal edilen zînet eşyasını takınmak da haram kılınmamıştır. Ancak altın ve gümüş kapları kullanmak, mutfakta sofraya koymak hem erkeklere, hem de kadınlara haram kılınmıştır. Erkeklerin gümüş yüzük takınmalarına ruhsat verilmiştir.[396]
b) Şâfiîlere göre:
Erkeklerin ipek yaygı ve benzeri eşya üzerinde oturmaları, ipek yastık veya kanepe gibi bir şeye dayanıp oturmaları caiz değildir. Ancak arada başka bir kumaş ipeği örter şekilde bulunursa, o takdirde bir sakınca yoktur. Bunun gibi, erkeğin, eşine ait ipek döşek üzerinde yatması ve ipek çadır altında oturması da haramdır. Zarurî hallerde ise buna ruhsat verilmiştir.[397]
Altın ve gümüş kapların kullanılması hem erkekler, hem kadınlar için haramdır. İster kabın tamamı, ister büyük bir kısmı altın veya gümüş olsun farketmez. O bakımdan bir kaba yama olarak yapıştırılan altın veya gümüş süs içinse veya büyük bir yama ihtiyâçtan dolayı ise, o kabın kullanılmasının mekruh olduğu belirtirmiştir.[398]
c) Hanbelîlere göre:
Daha önce de belirttiğimiz gibi, bu mezhebe göre de, ipek kumaşı hem namazda seccade olarak, hem de oturmak için yaygı, döşek ve benzeri şeylerde kullanmak haramdır.[399] Ancak bunlar kullanıldığı halde kılınan namaz yine de sahih sayılır, çünkü namızın şartlarından birini ihlâl etmemektedir. Ne var ki, zarurî bir hal olmadığı halde belirtilen hususlarda kullanmak haram olduğundan, kullanan kimse büyük günâh işlemiş olur.[400]
d) Mâlikîlere göre:
İpek elbise giyinmek nasıl haramsa, üzerinde oturmak da, itimad edilen kavle göre, haramdır. Eşinin ipek döşeği üzerinde onunla birlikte oturduğu takdirde, bazısına göre, bir sakınca yoktur.[401] Bu mezhebe göre de, altın ve gümüş kap kullanmak hem erkeklere, hem kadınlara haramdır. Kadınların altından mâmûl süs eşyası kullanmaları ise caizdir.
Altın ve gümüş kaplar hakkında birinci ciltte mezheplerin görüş ve tesbitlerini açıklamış olduğumuzdan burada fazla teferruata inmek istemedik.
Konuyla ilgili hadîslerin sahih olduğu dikkate alınınca, başka bir yorum ve tahlile de gerek görmedik.
Çıkarılan Hükümler:
1- İpek elbiseyi giymek haram olduğu gibi, ipek yaygı, döşek ve benzeri şeyler üzerinde oturmak da haramdır. Tabii bu tahrîm erkekler içindir.
2- Kadınların, ipek yaygı, döşek ve benzeri şeyler üzerinde oturmaları caizdir. Mezheplerin bu hususta ittifakı vardır.
3- Altın ve gümüş kaplardan su içmek, onlardan yemek yemek ve mutfakta bu maksatla kullanmak haramdır.
4- Altın ve gümüş kaplan süs eşyası olarak evde bulundurmak caizdir.
5- Kadınlar altın ve gümüş süs eşyası kullanabilirler, aşırı olmadığı takdirde bunda kerahet yoktur.
6- Altın ve gümüş olmayan kaplara altın ve gümüş yama veya motif konulmuşsa, bu gibi kapları mutfakta kullanmak mekruhtur. Ancak mezhep imamlarının sözü edilen yama ve motiflerin büyüklük ve küçüklüğüne, kullanılırken ağız kısmına gelen yerde olup olmadığına göre, birtakım görüş ve ictihadları olmuştur. Birinci ciltte kısmen onları nakletmiş bulunuyoruz.
7- Elbisenin yaka, yen ve yırtmaç kısmında üç veya dört parmak eninde ipek kumaş kullanmaya ruhsat verilmiştir. Müctehitlerin bu nisbet hakkında da görüşleri biraz farklıdır. Cumhurun da görüşü budur. Ancak Mâlikîler, bu nisbetin biraz daha fazla olmasında bir sakınca bulunmadığını belirterek garip bir görüş ortaya koymuşlardır.[402]
Amaç, erkeklerin bu gibi lüks sayılan eşyaya ilgisini azaltmak ve onları hayat adamı olarak her an sahnede çalışır halde görmektir. Kaldı ki, ipek yaygıya ve benzeri eşyaya cevaz veya ruhsat verildiği halde, tahrîm hükmü hedefine ulaşmamış olur, Oysa İslâm'ın genel kaidelerinden biri de şudur: Yasaklanan bir şeye vesile ve vasıta olan veya ona kapı açan her şeyi de yasaklamak gerekir.
İlgili hadîsler:
Huzeyfe (r.a.)'den yapılan rivayette demiştir ki:
"Resûlüllah (a.s.) Efendimiz bizi altın ve gümüş kaplardan (su veya herhangi bir meşrubat İçmemizi ve onlarda yemek yememizi ipek ve dîbac atlas denilen kalınca ipekten dokunmuş) elbise giyinmemizi, bunların üzerinde oturmamızı yasakladı."[390]
Hz. Ali (r.a.)'den yapılan rivayette, demiştir ki:
"Resûlüllah (a.s.) Efendimiz meyasir üzerine oturmamı yasakladı."[391]
Meyasir, daha çok Mısır ülkesinde Kass bögesinde kadınların, kocaları için, binekleri üzerine koyup oturmaları için yaptıkları yumuşak ipek yüzlü minder, demektir.
Hz. Ömer (r.a.)'den yapılan rivayette, Resûlüllah (a.s.) Efendimiz ipek (minder, yaygı ve benzeri şey) üzerine oturmayı men'etti, ancak Peygamber (a.s.) işaret ve orta parmağını kaldırıp birleştirerek, ancak şu kadarı müstesnadır, dedi.[392]
Buhari hariç beşlerin rivayetinde ise hadîsin son kısmı şu lâfızla tesbit edilmiştir:
"Resûlüllah (a.s.) Efendimiz ipek giyinmeyi yasakladı, sadece iki parmak veya üç parmak veya dört parmak yeri (kadar) yasaklamadı."
Esma (r.a.)'dan yapılan rivayette: O, birtane Tayalise (Taylasan) cübbesi çıkardı ki üzerinde Kisra ülkesine ait bir karış (eninde) dîbac (kalınca ipek) yaka bulunuyordu ve cübbenin ön iki kanadı onunla kaplı idi. Hz. Esma (r.a.), şöyle dedi:
"Bu, Resûlüllah (a.s.) Efendimizin (hayatta iken) giyindiği cübbedir. Hz. Âişe'inin yanında idi. O vefat edince, cübbeyi ben aldım. Hasta için onu suya bandırıp (içirmek veya üzerine serpmek suretiyle) şifa dileriz."[393] Muâviye (r.a.)'den yapılan rivayette, demiştir ki:
"Resûlüllah (a.s.) Efendimiz kaplan derisinden (yapılmış eyer, semer, döşek ve benzeri şey) üzerine binmeyi ve az bir parça dışında altın takınmayı yasakladı."[394]
Hadîsleri açık delâletinden şu hükümler anlaşılmaktadır:
1- Altın ve gümüş kaplardan su içmek veya onlardan yemek yemek haramdır. Bu hususta, erkek ve kadın farkı söz konusu değildir.
2- Altın veya gümüş kapları süs eşyası olarak evde bulundurmak caizdir. Çünkü Resûlüllah (a.s.) sadece onların kullanılmasını yasaklamıştır.
3- İpek elbise giyinmek ipek yaygı, döşek ve benzeri eşya üzerinde oturmak, erkeklere haramdır; kadınlara mübahtır.
4- At eyerini ipekle kaplamak ve üzerine o vaziyette oturmak da haramdır.
5- Giyilen elbisenin yakası veya kenarları iki veya üç, ya da parmak eninde ipek olursa, buna cevaz verilmiştir. Ancak müctehit imamların farklı tesbit ve ictihadları olmuştur.
6- Kaplan derisinden imal edilen eyer, semer ve minder üzerine oturmak haramdır.
7- Altın işlemeli elbise de giyinmek yasaklanmıştır. Ancak altından imal edilen zînet eşyası, aşırı olmadığı takdirde, kadınlar için takınmaları mübahtır.
Hadîslerin ışığında müctehit imamların ve diğer ilim adamlarının görüş, tesbit, istidlal ve ihticacları:
a) Hanefilere göre:
İpek elbise erkeklere haram kılınmıştır. Onlar bu hususta yukarıda geçen hadîslerle istidlal etmişlerdir. Özellikle Hz. Ömer'e (r.a.) Peygamber (a.s.) Efendimiz tarafından gönderilen kalın ipek kumaştan üstlükle ilgili rivayeti senet olarak seçmişlerdir. Resûlüllah'ın (a.s.) kalın ipketen imal edilmiş hırkayla dışarı çıktığı hadîsinin se mensûh olduğunu, yani hükmünün kaldırıldığını ve O'nun bu elbiseyi savaşta değil, savaş dışındaki bir günde giydiğini ve ondan sonra bir daha giymeyip yasakladığını ihticacla tahrim hükmünün baki kaldığını belirtmişlerdir.
Savaş halinde ise, İmam Ebû Hanîfe, İmam Ebû Yusuf ve İmam Muhammed'e göre, ipek elbise giyinmek haram değildir. Çünkü buna lüzum vardır. Hem sıcaktan korur, hem düşmanın moralini bozar, hem taşınması hafif olur.
Yastık, döşek, minder, yaygı ve benzeri ipek eşyayı kullanmak, yatmak ve dayanmak İmam Ebû Hanîfe'ye göre mekruh değildir, İmam Ebû Yusuf ile İmam Muhammed'e göre, mekruhtur.[395]
Altından mamul zînet eşyasını erkeklerin kullanması haramdır. Çünkü Resûlüllah (a.s.) Efendimiz, altınla ipeği tutup kaldırarak ikisinin de ümmetinin erkeklerine haram kılındığını açıklamıştır. Hanefiler bu meselede Ahmed b. Hanbel, Ebû Dâvud, Nesâî, İbn Mâce ve İbn Hibban'ın rivayet ettikleri Ali b. Ebî Tâlib (r.a.) hadîsiyle istidlal etmişlerdir. İpek elbise kadınlara haram kılınmadığı gibi, altından imal edilen zînet eşyasını takınmak da haram kılınmamıştır. Ancak altın ve gümüş kapları kullanmak, mutfakta sofraya koymak hem erkeklere, hem de kadınlara haram kılınmıştır. Erkeklerin gümüş yüzük takınmalarına ruhsat verilmiştir.[396]
b) Şâfiîlere göre:
Erkeklerin ipek yaygı ve benzeri eşya üzerinde oturmaları, ipek yastık veya kanepe gibi bir şeye dayanıp oturmaları caiz değildir. Ancak arada başka bir kumaş ipeği örter şekilde bulunursa, o takdirde bir sakınca yoktur. Bunun gibi, erkeğin, eşine ait ipek döşek üzerinde yatması ve ipek çadır altında oturması da haramdır. Zarurî hallerde ise buna ruhsat verilmiştir.[397]
Altın ve gümüş kapların kullanılması hem erkekler, hem kadınlar için haramdır. İster kabın tamamı, ister büyük bir kısmı altın veya gümüş olsun farketmez. O bakımdan bir kaba yama olarak yapıştırılan altın veya gümüş süs içinse veya büyük bir yama ihtiyâçtan dolayı ise, o kabın kullanılmasının mekruh olduğu belirtirmiştir.[398]
c) Hanbelîlere göre:
Daha önce de belirttiğimiz gibi, bu mezhebe göre de, ipek kumaşı hem namazda seccade olarak, hem de oturmak için yaygı, döşek ve benzeri şeylerde kullanmak haramdır.[399] Ancak bunlar kullanıldığı halde kılınan namaz yine de sahih sayılır, çünkü namızın şartlarından birini ihlâl etmemektedir. Ne var ki, zarurî bir hal olmadığı halde belirtilen hususlarda kullanmak haram olduğundan, kullanan kimse büyük günâh işlemiş olur.[400]
d) Mâlikîlere göre:
İpek elbise giyinmek nasıl haramsa, üzerinde oturmak da, itimad edilen kavle göre, haramdır. Eşinin ipek döşeği üzerinde onunla birlikte oturduğu takdirde, bazısına göre, bir sakınca yoktur.[401] Bu mezhebe göre de, altın ve gümüş kap kullanmak hem erkeklere, hem kadınlara haramdır. Kadınların altından mâmûl süs eşyası kullanmaları ise caizdir.
Altın ve gümüş kaplar hakkında birinci ciltte mezheplerin görüş ve tesbitlerini açıklamış olduğumuzdan burada fazla teferruata inmek istemedik.
Konuyla ilgili hadîslerin sahih olduğu dikkate alınınca, başka bir yorum ve tahlile de gerek görmedik.
Çıkarılan Hükümler:
1- İpek elbiseyi giymek haram olduğu gibi, ipek yaygı, döşek ve benzeri şeyler üzerinde oturmak da haramdır. Tabii bu tahrîm erkekler içindir.
2- Kadınların, ipek yaygı, döşek ve benzeri şeyler üzerinde oturmaları caizdir. Mezheplerin bu hususta ittifakı vardır.
3- Altın ve gümüş kaplardan su içmek, onlardan yemek yemek ve mutfakta bu maksatla kullanmak haramdır.
4- Altın ve gümüş kaplan süs eşyası olarak evde bulundurmak caizdir.
5- Kadınlar altın ve gümüş süs eşyası kullanabilirler, aşırı olmadığı takdirde bunda kerahet yoktur.
6- Altın ve gümüş olmayan kaplara altın ve gümüş yama veya motif konulmuşsa, bu gibi kapları mutfakta kullanmak mekruhtur. Ancak mezhep imamlarının sözü edilen yama ve motiflerin büyüklük ve küçüklüğüne, kullanılırken ağız kısmına gelen yerde olup olmadığına göre, birtakım görüş ve ictihadları olmuştur. Birinci ciltte kısmen onları nakletmiş bulunuyoruz.
7- Elbisenin yaka, yen ve yırtmaç kısmında üç veya dört parmak eninde ipek kumaş kullanmaya ruhsat verilmiştir. Müctehitlerin bu nisbet hakkında da görüşleri biraz farklıdır. Cumhurun da görüşü budur. Ancak Mâlikîler, bu nisbetin biraz daha fazla olmasında bir sakınca bulunmadığını belirterek garip bir görüş ortaya koymuşlardır.[402]