- İnternetin sınırları

Adsense kodları


İnternetin sınırları

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Sat 30 June 2012, 12:06 pm GMT +0200
İnternetin sınırları
Mustafa Fuat ER • 62. Sayı / EDİTÖRÜN NOTU


Her yeni teknoloji gibi, internet de başlangıçta şüpheyle ve hayranlıkla karşılandı. Bilgiye daha kolay ulaşabilme imkânını veren internet, bugün Web 2.0 diye tanımlanan yeni evrede sunduğu kolaylığı artırırken ilk dönemlerinden çok daha başka bir mecraya da dönüşüyor. Ancak bilgi artar ve çeşitlenirken şüphe de çoğalıyor. Bilgi için Britannica’nın sayfalarına değil, kullanıcıların oluşturduğu Wikipedia’nın dijital evrenine başvuruluyor. Kolay ve hızlı ulaşılan bilgi aynı zamanda kolay ve hızlı da üretiliyor. Bu yüzden birçok hatayı da içerebiliyor, zira sözkonusu site birçok kez yer verdiği yanlış bilgilerle gündeme geldi.

Şüphesiz kullanıcıya geniş bir özgürlük vaadiyle gelen internetin yeni yüzü bir ölçüde sözünü de tutuyor. Özellikle anaakımın otoriter dilini yerinden etmesiyle iletişimde yeni bir döneme kapı aralıyor. Örneğin bilinen medya organlarının görmediği haberlere bağımsız bloglar sayesinde ulaşabiliyor, hatta görsel veya videolarını paylaşım siteleri üzerinden takip edebiliyoruz.

Ancak internetin sunduğu “özgürlük” o kadar da masum değil. Bu sayıdaki dosyada yer alan yazısında Celil Civan bunun üzerinde duruyor. Civan’a göre internetin “özgürlük”ü sınırlı bir özgürlük ve sistemin (dilinin) işleyişine halel getirmiyor: “İnternetin özgürlüğü, sınıfsal olarak şehirli bir kitlenin özgürlüğüyle sınırlı. İnternete bakan birisi internet kullanan kitlenin ‘gösterdiği’ şeye bakıyor. Üstelik, internetteki sözlüklerin liberal-sol sinizmi özelinde düşünürsek, iş ciddiyete binince kullanıcı kitle sınıfsal ve kültürel kodlarını alabildiğine göstermekten çekinmiyor: Dinle alay etmek serbestken resmî ideolojiye dokunan yanıyor.”

Dosyada Civan’ın atıfta bulunduğu Ekşi Sözlük’ün kurucusu Sedat Kapanoğlu, kendisiyle yapılan söyleşide bu “özgürlük”ü kendi cephesinden anlatıyor ve ayrıntılı olarak sözlüğün tavrı hakkında bilgilendiriyor. Dosyada, dosyaya adını veren Levent Cantek internet karşısındaki beklenti ve endişe arasında kalan duruşun bir özetini sunarken, Hakkı Öcal uygulamada Web 2.0’ın çerçevesini çiziyor. Hakan Hastaoğlu yeni teknolojinin siyaset sahnesindeki imkânlarını ele alıyor. Gülüm Şener ise Web 2.0’ın en belirgin ürünlerinden olan “sosyal ağlar” hakkında çokça konuşulması gereken önemli bir metin kaleme alıyor.

Bu ayın söyleşi konuğu Ömer Çaha. Çaha, 12 Eylül, 28 Şubat ve Müslümanların konumu hakkındaki tartışmaları yorumluyor. Bu sayıda toplum ve tarih sayfalarının ise gerek muhteva genişliği, gerekse değinilen meseleler bakımından ayrı bir önemi haiz olduğunu ayrıca belirtmek gerek.

Önümüzdeki sayıda görüşmek dileğiyle…