sumeyye
Sun 28 March 2010, 02:49 pm GMT +0200
İnsanın Yaratıldığı Toprağa Defnedilmesi
Bezzar, Hakim ve Beyhaki, «Suab-i Iman»da, Ebû Said-i Hudri Radiyallahû anh´dan rivayet ettiklerine göre;
Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) Medine içinden geçti Kabirkazan bir cemâati gördü. Kabre konulacak kisiyi sordu. «Bir Habesidir, burada öldü» dediler.
Bunun üzerine Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) : "La ilahe illallah." Memleketinden buraya, topragindan yaratildigi yere sevkedilir, diye buyurdu.
Taberâni-Kebir´de-ibn-i Ömer (Radiyallahû anhüma) ´dan rivayet ettiklerine göre;
Bir Habesi Medine´de defnedildi. Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki:
«Bu ondan yaratildigi topraga defnedildi.»
Yine Taberani «Evsât»da Ebu Derda´dan rivayet ettigine göre, söyle demistir:
Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) yanimizdan geçti.
? Ne yapiyorsunuz, buyurdu.
Biz:
? Bu siyah ölünün kabrini kaziyoruz, dedik. Bunun üzerine buyurdu ki:
Ölümü onu yaratildigi topraga getirdi.
Hakim-i Tirmizi, Nevâdirü´l-Usul´da Ebû Hüreyre (Radiyallahû ih) ´d an rivayet ettigine göre söyle demistir:
Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) Medine´nin bâzi semtlerinde gezmek için evden çikti. Bir kabrin kazildigini gördü. Oraya yöneldi ve kabrin yaninda durdu. «Kimindir bu kabir?» dedi
. «Habesistanli birinindir» denildi.
Resûlullah; «Memleketinden topragina sevk edildi» diye buyurdu.
Ebû Nuaym, Ebû Hüreyre (Radiyallahû anh)´dan rivayet ne göre;
Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) söyle buyurdu:
«Her yeni dogana kabrinden biraz toprak serpilir.»
Hâkim «Nevadir´ül-Usûl»da ibn-i Mesûd (Radiyallahû anh),dan söyle rivayet etmis :
Rahimle görevli melek rahimden nütfeyi alarak eline kor. «Yâ Rabbi! Bundan halk edilecek mi, edilmeyecek mi?» «Edilecek» deyince, «Rizki nedir, eseri ve eceli, ameli nedir? der.
Cenâb-i Hak «Levhi mahfuza bak» der. O, levh-i mahfuza bakar. Rizkini, eserini, ecelini ve amelini görür. Defin edilecek yerden topragini alir. O nutfe ile yogurur. (Yani rizkini o memleketin mahsu lâtindan gönderir.)
Iste; "Ondan sizi yarattim. Sizi ona iade edecegim." [1] âyetinin mânâsi »udur.
Deynurî, «Mücâlesat»da Hilâl bin Yesâf dan rivayet ettigin göre söyle demistir:
«Her dogan çocugun göbeginde, onda ölecegi yerin topragi mutlaka vardir.»
Tirmizi, Matar bin Ukamis´den rivayet ettigine göre Resûlullah (Sailallâhû Aleyhi ve Sellem) söyle buyurdu:
Cenâb-i Hakk kulunun filan yerde ölecegini hüküm etmisse oraya onun için bir hacet yaratir. (Haceti için oraya gider ve orada ölür.)
Hakim ve Beyhaki, «Suâb-i îman»da ibn-i Mesûd (Radiyallahû anh)´ dan rivayet ettiklerine göre Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki:
«Birinizin ölümü filan yerde takdir edilmisse, orada onun için bir ihtiyaç halk edilir. Ihtiyacina yönelerek oraya gider. Varinca orda ölür. Kiyamet gününde o yer:
«Allah´im bunu bana emânet etmistin!» der.
Hakim, ibn-i Mesûd (RadiyalLahû anh)´dan söyle rivayet etmistir:
«Meni nutfesi rahimde yerlesince, melek onu eline alir. Yâ Rabbi! Bu yaratilacak mi? Yaratilmayacak mi? der. Eger Allah ´ (Celle Celâlühü) yaratilmaz dese rahim onu kana dönüstürüp disariya atar. Eger yaratilacak dese;
Melek Allah´im erkek mi, disi mi? Saki mi, said mi? Eceli, eseri ve rizki nedir, nerede ölecek? der. Allah (Celle Celâlühü) :
Levh-i mahfuza bak o nutfeyi (meni parçasini) orada bulacaksin. Oradaki nutfeye Rabbin kimdir, der. O, nutfe Rabbim Allah´dir, diye cevap verir.
Râzikin kim? Nutfe Razikim Allah´dir, der. O zaman o nutfe yaratilir. Ehli içinde yasar, rizkini yer. Eserini yapar ve eceli gelince, O mekânda defin edilir.
Ebu Nuaym ve ibn-i Mende, Ebû Hüreyre (Radiyallahû anh) ´dan rivayet ettiklerine göre;
Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) söyle buyurdu:
«Ölülerinizi salih kavmin yanma defnedin. Zira meyyit kötü komsusuyla eziyet görür. Tipki hayattakiler, kötü komsularmdan eziyet gördükleri gibi.»
Ibn-i Asakir «Dimesk Tarih»inde zayif bir senedle ibn-i Mesûd (Radiyallahû anh) ´dan rivayet ettigine göre;
Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) söyle buyurdu:
«Meyyitinizi salihlerin içinde defnedin. Sag insanlar kötü komsularindan rahatsiz olduklari gibi, ölüler de kötü komsularmdan rahatsiz olurlar.»
Ibn-i Asakir ve el-Malini, el-Muhtelet vel-Mütelef adli kitapta Ali. (Kerremellâhu Veçhe)´den rivayet ettiklerine göre;
Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) bize emretti ki ölülerimizi, salihlerin içinde defnedelim. Zira diriler gibi ölüler de kötü komsularindan rahatsiz olurlar.
: El-Malini, ibn-i Abbâs´dan, o da Resûlullah´dan rivayet ettigine göre Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) :
«Ölünüzü, güzelce tekfin edin, acele vasiyetini yerine getirin. Kabrini derince kazin. Kötü komsulardan koruyun» deyince Resûlullah´a (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem)´e: ,;
Yâ Resûlullah! Faydali komsunun ahirette faydasi var mi? diye sordular.
Resûlullah cevaben:
«Dünyada salihlerin faydasi var mi?» dedi.
Onlar:
? Evet, dediler.
Resûlullah da:
? Âhirette de öyledir, dedi...
Ed-Deylemi ve ibn4 Mende, Ebî Seleme Radiyallahû anh,´den merfuen rivayet ettiklerine göre;
Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) söyle buyurdu:
«Ölünün tekfinini güzel yapin. Bagirmakla vasiyetinin tehiriyle ölülerinize eziyet vermeyiniz. Acele borcunu ödeyiniz. Kötülere komsu etmeyiniz.»
îbn-i Ebi Dünya «Kabirler» kitabinda Abdullah bin Nafi-el Müz-ni´den rivayet ettigine göre söyle demis :
Medine´de biri öldü. Ve orada defnedildi. Rüyada bir adam, cehennem ehliymis gibi onu gördü. Onun için kederlendi. Sonra yedinci ve sekizinci gecede rüyada cennet ehliymis gibi onu gördü ve ondan sordu.
O cevaben
«Salih biri öldü, içimize onu defnettiler. Kirk komsusu için sefaatta bulundu. Bende onlarin içinde biriyim,» dedi.
îbn-i Saxl,´Muâviye bin Salih´den rivayet ettigine göre söyle demis ;
Ömer bin Abdulaziz (Rahimehullah) sekerata girince akrabasina söyle vasiyet etmis:
«Kabrimi fazla derin kazmayin. Yerin en hayirlisi üstüdür ve en serlisi de dibidir.»
îbn-i Asakir çok yollarla Amr bin Muhacir´den rivayet ettigine göre söyle demistir:
Ömer bin Abdülaziz´in kardesi Sehl öldü. Ömer bana, kabrini fazla derin inmeyin, diye emretti. Kametin veya omuzlarina kadar derinlestir, fazla derin kazmayin, yerin alasi, esfelinden daha tahirdir.
Hakim-i Tirmizi, Ibni Ömer {Radiyallahû anhüma)´dan rivayet ettigine göre;
Peygamber (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki:
«Mümin Ölünce kabri onun için süslenir. Her yer:
«keske bende defin edilseydi» der.
Kafir ölünce kabri onun için karanliga bürünür, her yer onda defn edilmesin diye Allah,a siginir.»
îbn-i Neccâr «Bagdat» tarihinde, Muhammed bin Abd Isediden rivayet ettigine göre söyle demis :
ullel-Abdussamed bin Ali´nin akrabasindan bir cenazeye hazir bulundum. O milleti aceleye tesvik ederdi. Aksam olmadan bizi götürün, dedi. Ona bunda bir sey var mi? denilince, O:
? Evet, dedem Abdullah bin Abbâs´dan o da Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) ´den rivayet edilip bana ulasti ki:
Gündüzün melekleri, gecenin meleklerinden daha sefkatlidirler.» [2]