hafiza aise
Fri 3 December 2010, 04:52 pm GMT +0200
INSANIN YARATILISI
Eger insan, aklini kullanip "ben nasil var oldum?" sorusuna samimi bir cevap bulmaya çalismazsa, genellikle "nasil oldumsa oldum!..." gibi bir mantiga kapilacaktir. Bu
mantiga kapilinca da zaten, ona bu tür konular üzerinde bir daha düsünmeye pek zaman birakmayacak bir hayat tarzini benimseyecektir.
Oysa akil sahibi insana düsen, nasil var oldugu üzerinde düsünmek ve hayatin anlamini buna göre belirlemektir. Bunu yaparken de, kimilerinin yaptigi gibi, varacagi
sonucun "meger ben yaratilmisim" seklinde çikmasindan korkmamalidir. Çünkü sözünü ettigimiz kimileri, kendilerini bir Yaratici'ya karsi sorumlu hissetmek
istemezler. Yaratilmis olduklarini kabul ettiklerinde, hayat tarzlarini veya bagli olduklari ideolojilerini terketmek zorunda kalmaktan çekinirler. Ya da kendilerini yaratana
boyun egecek olmaktan kaçarlar. Bu psikolojiyi tasiyanlar, Kuran'in deyimiyle "vicdanlari kabul ettigi halde, zulüm ve büyüklenme dolayisiyla" (Neml Suresi,
14) Allah'i inkar edenlerdir.
Varligini "zulüm ve büyüklenme"ye kapilmadan akil ve vicdan ölçüsünde degerlendiren insan ise, kendinde Allah'in yaratisindan baska birsey görmeyecektir. Varliginin,
kendisinin yaratmadigi ve kontrol edemedigi binlerce karmasik sistemin uyumuna baglanmis oldugunu farkedecektir. "Yapilmis" oldugunu kavrayacak ve Yaratici'sini
taniyip O'nun kendisini hangi amaca yönelik olarak "yaptigini" anlamaya yönelecektir.
Insan "yapilmis" oldugunu izlerken, ona rehberlik eden bir kaynak vardir: Kuran. Bu kitap, onu yaratan tarafindan ona ve diger insanlara indirilmis bir "yol göstericidir".
Yaratilis olayinin aynen Kuran'da tarif edildigi gibi gerçeklesmis olmasi da, akil sahibi insana önemli mesajlar vermektedir.
Ilerki sayfalarda, akil ve vicdan sahiplerine nasil "yaratildiklarini" ve bu yaratilisin içindeki muhtesemligi gösteren bilgilere yerverilmistir.
Insanin yaratilisinin öyküsü, birbirinden çok uzak iki ayri yerde baslar. Insan, kadin ve erkek bedeninde birbirinden tümüyle bagimsiz olarak olusan, ama birbiriyle
tümüyle uyumlu olan iki ayri özün birlesmesiyle hayata adim atar. Erkek bedeninde olusan spermin erkegin istegi ya da kontrolü ile olusmadigi ortadadir, ayni kadin
bedeninde olusan yumurtanin kadinin istegi ya da kontrolü ile olusmadigi gibi. Onlarin bu olaylardan haberi bile yoktur.
Aslinda, çok açiktir ki, erkekten gelen öz de, kadindan gelen öz de, birbirlerine uyumlu olarak yaratilmislardir. Bu iki özün yaratilisi da, birlesmeleri de, gelisip insan
haline dönüsmeleri de gerçekte büyük birer mucizedir.