- İnsanın Çocukluğunda aldığı Dini Telkinler

Adsense kodları


İnsanın Çocukluğunda aldığı Dini Telkinler

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sümeyra
Fri 27 January 2012, 11:02 am GMT +0200
İnsanın Çocukluğunda Aldığı Dini Telkinler

UNUTMAYIN
insanın, çocukluğunda aldığı dini telkinlerin, hayatı boyunca derin izler bıraktığı bilinmektedir. Son yıllarda çocuk psikolojisi üzerinde yapılan birçok araştırma, çocuğun kişiliğinin temel özel¬liklerinin ilk yıllarda ortaya çıktığını tespit etmiştir. Hayatın diğer dönemlerini büyük ölçüde etkileyen bu özellikler, günümüzde eği¬timcilerin ilgisini okul öncesi döneme yöneltmiştir (Ay, 1999: 20). Çünkü, çocuğun karakterinin tohumları, ilk çocukluk yıllarında atılmakta ve sonraki yıllarda da gelişmeye başlamaktadır.
İlk yıllarında alınan dini eğitimin, çocuk üzerinde olumlu etki¬ler bıraktığı ve çocuğu disiplinli bir hayata yönlendirdiği bilinen bir gerçektir.
Çocuklarda varolan yüksek bir uyum gücü dikkate alınarak, din eğitimi ilk çocukluk yıllarında en iyi bir şekilde verilmeye çalışıl¬malıdır. Çocuğun yaşı 10-12'ye geldiğinde dini eğitim için geç ka¬lınmış olunur.
Çocukların küçük yaştan itibaren dine karşı ilgi ve istek duy¬dukları, yapılan araştırmalarla ortaya konulmuştur. Onlar başlan¬gıçta dini kavramların muhtevasını anlayamazlarsa da (Özbaydar, 1970:
7) dualar ve ibadetlere karşı ilgileri yüksektir, ibadet edenleri merakla seyrederek, onları taklit ile dini pratikleri denemeye çalış¬maları, çocuklardaki ilgi ve isteklerin ifadeleridir.
Her ne kadar öğrenim hazırlığı ve imkânına göre ilgi ve istekle¬rin ortaya çıkmasında farklılıklar gözleniyorsa da bunların yedi ya¬şından önce uyanmaya başladığı bir gerçektir. (Yavuz, 1983: 45) Genellikle yedinci yaştan sonra çocuklardaki dini ilgi ve isteklerde fazlalaşma görülür. Bu yaşlardan itibaren çevre ve kültürel etkenle¬rin tesiri, zihin ve dikkatin yardımı, gittikçe artan duygusal bir ca¬zibe ile çocukta dış dünyaya ve dini konulara karşı büyük bir me¬rak gözlenmektedir.(Yavuz, 1983: 79) Zaten yedinci yaştan evvel çocu¬ğun böyle bir ilgi ve istek atmosferine girmesi düşünülemez; çünkü henüz o, mantıki yönden muhakeme yapabilecek seviyeye gelmemiştir. (Özbaydar, 1970: 12) Bu itibarla, dini ilgi ve istekler ancak yedi yaşlarından itibaren "şuurlu" bir şekilde ortaya çıkar denilebilir.
Çocukta, kendisine yardım edecek ve onu koruyacak "sonsuz bir kuvvet" arayışı vardır. Çocuk, sahip olduğu bitmez tükenmez merak duygusuyla henüz isim takamadığı, fakat zamanla öğrenece¬ği ilahi kuvveti durmadan arar. (Yavuz, 1983: 40) Çocukta görülen bu arayış ondaki ihtiyacın bir ifadesidir. Zira çocuğun birtakım temel ihtiyaçları vardır. Emniyet, güven, dayanma, korunma, sığınma, ka¬bul görme, teslim olma, sevilme bu ihtiyaçlardan en önemli olanla¬rıdır. (Baymur, 1984: 58)
Çocuklarda Allah'a inanma isteği genellikle vazgeçilmez bir is¬tek olarak ortaya çıkmakta ve onlar Allah'ı gerçek ve kaçınılmaz bir sığınak, dayanak ve emniyet kaynağı olarak kabul etmektedirler. (Yavuz, 1983: 130) Çünkü yaşantıları içinde çeşitli sınırlılıklarını ve gerçekleşmeyen isteklerini gören çocuklar, yüce bir kuvvete dua et¬meyi kolaylıkla kabul etmektedirler. Çocuğun Allah'a inanma isteği pek tabii olup, bu istek onun içten gelen bir ihtiyacını karşılamakta ve inanma isteği adeta çocuğun iradesi dışında oluşup gelişmekte¬dir. Aslında her çocuk, kendiliğinden gelen bir duygu ve güvenme, bağlanma ve sığınma eğilimi göstermektedir. Esasen çocuk, ailesin¬de otorite, korunma, bağlanma, güvenme, sığınma, dayanma ve emniyetin ne olduğunu öğrenmektedir; ve o bunları yaşı ilerledik¬çe, hayat tecrübeleri çoğaldıkça, her geçen gün ölümün ve hayatın mânâsını öğrendikçe, daha iyi anlayacaktır. (Yavuzer, 1983:154)
Bütün bu ifadeler, çocukların eksikliklerini, zayıflıklarını hisset¬tiklerini, bunun farkına vardıklarını ve neticede her şeyi yaratan Al¬lah'a inanma ve güvenme ihtiyacını duyduklarını göstermektedir.
Çocuk, Allah'a inanmakla kendini güçlenmiş ve O'na yakınlaş¬mış hissetmektedir. Allah'ın, kendisini her zaman koruyacağına ve suçlarını affedeceğine inanmak çocuğa büyük bir rahatlık ve huzur vermektedir. Böylece çocuk, hayatı iyi, güzel ve yaşamaya değer bulmakta ve o nispette yaşama gücü artmaktadır.
Hayır ve şerrin Allah'tan geldiğine inanmak, sonsuz bir dayan¬ma gücü demektir. Sonsuz kudret sahibi bir varlığa inanan, olayla¬rın O'nun iradesi ve yaratmasıyla meydana geldiği inancında olan bir kimse, içinde büyük bir ümit ve dayanma gücü bulacaktır. iman gücü sayesinde ümitsizliğe düşmeyerek, kurtuluş çareleri ara¬yacaktır. İmanın sağlayacağı moral gücü ile her durumda dengeli, başarılı ve ümitli olmanın iç huzurunu duyacaktır. (Ayhan, 1981: 63)
Yaşayan her insanın tarih, millet, ahlâk, din ve diğer moral de¬ğerlerin ne anlama geldiğini anlamak için bu değerlere sahip olan kişilerle dostluk kurması yeterlidir. Onların gönül zenginliğinin, şefkat ve merhametinin, iyi niyetinin, sevgi ve saygısının, bu konu¬da çok şey anlattığını görecektir. Zaten bütün dünyada yeniden maneviyata dönüş de bunun için başlamıştır.
1 Çocuğunuza sevgi, ilgi ve şefkatin yoğun bir şekilde yaşandı¬ğı bir aile ortamı hazırlayın.
2 Davranışlarınızla ve yaşantılarınızla dinin ve maneviyatın gü¬zelliklerini sergileyin, çocuklarınıza örnek olun.
3 Allah'ı, Kur'an'ı, Peygamberimizi, iyi seçilmiş hikâye ve ma¬sallarla tanıtın.
4 Din büyüklerinin başarı öykülerini okutun.
5 Konunun uzmanı olan kişilerin yardım ve tavsiyelerini alın.
6 Çocuğun problemlerini çözmek ve onun dünyasına girmek için onunla arkadaş olmayı unutmayın.
7 Görüşlerini, fikirlerini onu kırmadan dinleyin. Kendi öneri¬lerinizi de örneklerle ve özendirerek anlatın.
8 Çocuğun davranış bozukluğu ve maneviyattan kaçışı varsa, mutlaka bir psikologa veya bir eğitimciye götürün. Onların tavsiyelerini alın.
9 Çocuğun ilgi duyduğu, hoşlandığı şeyleri iyi tespit ederek, onları eğitiminde kullanın.
10 Birlikte tartışmalara, sohbetlere, gezilere ve ilginç yerlere gidin.
11 Çocuğun dinlediklerine değil, gördüklerine inanacağını ve ilgi duyacağını unutmayın.
12 Çocuğa zorla ibadet yaptırmayın.
13 Çocuğunuzun Allah, ahiret, ölüm gibi size yönelttiği soruları fırsat bilerek, ona Allah'ın büyüklüğünü, sevecenliğini, cen¬netin güzelliklerini, ibadetlerin huzurunu ve Kur'an okuma¬nın sevabını anlatın. Çocuğun bu şekilde ilgi ve isteği uyanır.
14 Çocuklarınıza anlattığınız hikâye ve kahramanları, adaletli, dürüst ve Allah'ın çok sevdiği Müslüman kahramanlardan seçin. Bu şekilde çocuk, o kahramanla kendi hayatını özdeş¬leştirmeye başlar.
15 ibadetlerin nasıl yapıldığını tarif edin, kısa sûreler, dualar ez¬berletin ve öğrenmede başarılı olunca da onları ödüllendirin.
16 Çocuklarınıza, Allah'ın insanı her an gözlediğini, suçlarını ve sevaplarını da meleklerin yazdığını anlatın. Çocuk, kendi ba¬şına kaldığı zaman da kendi kendini kontrol etmeyi öğrensin.
17 Çocuklarınızı, olumsuz çevreden ve zararlı arkadaştan uzak tutun. Eğer bu konuda titizlik göstermezseniz, sizin vermeye çalıştığınız güzel şeyler bir çırpıda silinip gider.
18 Çocuklarınıza, nurani varlıklar olan melekler hakkında anla¬yabilecekleri ölçüde bilgiler verip, meleklerin insan için ko¬ruyucu, haberci ve "kendilerine özel" birçok vazifeleri oldu¬ğunu, buna da iman etmek gerektiğini bildirin.
19 Her şey fanidir. Baki olan Allah'tır. İşte insanlar O'nun misa¬firhanesi olan şu fani dünyadadırlar, insanların asıl vatanları ahirettir. Müminlerinki cennet, mümin olmayanlarınki ce¬hennemdir. Ahiret inancını, öldükten sonra dirilmeyi çocuğa izah edin.
20 Allah'ın daha mahluklarını yaratmadan evvel ezeli olan ilmi ile olmuş ve olacak her şeyi bilmesi ve bunların Allah katın¬da malum olması anlamına gelen "kader"e iman hususunda da, çocuğunuzu bilgilendirin.
21 Ahlaki faziletlere karşı önce çocuğun duygu ve düşüncelerini güçlendirmek gerekir. Mesela "güçsüze yardım etme duygusunu geliştirmeyi düşünün. Güçsüz kavramından, "fakir, sa¬kat, yaşlı, çocuk, dul, yaralı bir insan, hayvan, bitki...vb." an¬laşılması gerektiğini ifade edin.
22 Dini gün ve geceleri, çocuklarınızla birlikte ihya edin. O ha¬vayı onlar da hissetsin. O geceler vesilesiyle çocuklarınıza hediyeler alın, onları sevindirin. Bu şekilde o özel günlere il¬gileri artsın.
23 Büyüklere saygıyı ve küçüklere sevgiyi öğretin, dost ve ak¬raba ziyaretlerini birlikte yaşayın, zaman zaman kabristana götürün, çocuklarınıza ahiret inancını ve ölüm gerçeğini kavratın.
24 Çocuklarınıza din ve fen ilimlerini birlikte verin. Aklı fen ilimleriyle aydınlanırken, kalbi de din ilimleriyle nurlaşsın. Bu şekilde ne taassuba düşer, ne de inkarcı olur.
25 Çocuklarınıza devamlı "işte eğer yaramazlık ve haylazlık ya¬parsanız, Allah sizleri cehenneme atar" gibi telkinlerde bu¬lunmayın. Bu, çocuğu Allah'tan uzaklaştırır.
26 Kendinizi maneviyat eğitimi konusunda yetiştirin.
27 Din ve maneviyat eğitimindeki en etkili yolun, arkadaş gru¬bu olduğunu unutmayın. Çocuğu en fazla etkileyen, en ya¬kın arkadaşıdır