hafiza aise
Wed 2 May 2012, 06:34 pm GMT +0200
İNANILMAZ DERECEDE KORKULARIM VAR
Ağustos 2011 71.SAYI
Sayın Yasemin Hanım: Yaklaşık iki yıldır panik atak ile uğraşıyorum. O yüzden inanılmaz derecede korkularım var. Özellikle ölüm ve sevdiklerimi her an kaybedeceğim veya aklımı oynatacağım gibi… Yarın nasipse Adıyaman’a gideceğim lakin korkularım daha da arttı. Bugüne kadar antidepresan kullanmadım. Bu yolculuğu tedirgin olmadan nasıl atlatabilirim? Yardım ederseniz sevinirim. Saygılarımla...
Bünyamin…
Selamun Aleyküm,
Öncelikle panik atak bozukluğu hakkında biraz bilgi vermek isterim. Bugüne kadar klinik tabloda gördüğümüz seyirde çoğunlukla ciddi anlamda tedavi edilmemiş depresyon panik atak bozukluğuyla neticelenmektedir. Bazen de kişilik yapısı olarak içe dönük insanlar, güven duyguları yeterince gelişememiş bireyler, duygularını, kendini rahat ve iyi hissedecek şekilde ortaya koyamayanlarda görülebilecek bir duygu patlaması olarak seyredilebilir. Fakat burada yaşanılan duygular genelde olumsuz şekil alabilmektedir. Zaman zaman ölüm korkuları, zaman zaman yakınlarını kaybetme korkusu, bazen de başına aniden kötü bir şey gelebileceği kaygısıyla kişilerin kalpleri sürekli heyecanla atabilmektedir.
Panik atağın her ne kadar başlangıç sebebi psikolojik gibi görünse de sonraki aşamada görülen tüm belirtiler fizyolojik bir tablo arz ettiğinden biz psikologlar panik atak tedavisinde, psikiyatristlerden de destek alarak ilaç yöntemiyle danışanımızın biyolojik dengesini sağlamaya çalışırken terapi yoluyla da psikolojik anlamda toparlanmasına yardımcı olmaya çabalarız.
Burada belirtilmesi gereken önemli nokta; geçirilen ataklarla panik bozukluk farklı şeylerdir. Zira panik atak, panik bozukluk kadar kişinin hayatında işlev yitimine ve artık hayata tutunamayacak seviyeye gelmesine sebep olmaz. Bazen ataklar depresyonun sebebi olarak ara ara görülebilir. Fakat panik bozuklukta kişi güncel hayatını eskisi gibi normal olarak idame ettirecek gücü yitirmiştir. Onun içindir ki panik bozukluk geçiren hastaların ilaç tedavisine başvurmadan sadece psiko-terapi ile düzelebilme oranları çok azdır. İnsanımızın haklı olarak farkına varamadıkları durum, panik atak mı, panik bozukluk mu yaşadıklarını bilememeleridir.
Bize sorduğunuz soruyu ise şöyle cevaplayabiliriz: Bir an önce mesleğinde ehil olan bir psikiyatriste başvurarak biyolojik tedavinize öncelik vermelisiniz. Ve daha sonra problemin asıl sebebi olan, kendinizi böylesi bir neticeye sürükleyen psikolojik dinamikleri teker teker psikoloğa aktarmalı ve gereken hangi yöntem ise bir an önce kişisel psikoterapiye geçmelisiniz. Allah’a emanet olun.
Yasemin U. SALİHOĞLU