derya
Thu 31 December 2009, 09:49 am GMT +0200
İmran B. Husayn´ın (Ra) Zühdü İle İlgili Haberler
802. Cerîr b. Hâzim, Humeyd b. Hilâl´in Mutam' tan[23] naklen şöyle dediğini işittiğini haber veriyor: "İmran b. Husayn´a (ra) dedim ki: ´Senin gibi ibadet etmekten beni senin şu hâlin alıkoyuyor´ ´Öyle yapma. Zira bana sevimli olan Allah´a da sevimli olandır' buyurdu."[24]
803. Cerîr b. Hâzim, Humeyd b. Hilâl´in Mutarrıf 'ten naklen şöyle dediğini işittiğini haber veriyor: "İmran b. Husayn diyor ki: ´Bana selâm verildiğini hissettim. Dağlama yaptırdığım zaman bu selam kesildi" Ona: ´Selam ayakların cihetinden mi geliyordu? Yoksa baş tarafından mı?´ dedim. ´Hayır başım cihetinden geliyordu´ dedi. ´Öyleyse bu durum sana geri dönmedikçe ölmeyeceksin' dedim. Bir müddet sonra ´Selamı yeniden hissetmeye başladım´ dedi. Çok geçmeden de öldü."
804. Katâde´den, İmran b. Husayn´ın (ra): "Rüzgârın savurduğu kum parçası olmayı ne kadar istedim" dediği rivayet edilmiştir.[25]
805. Süfyân, Hasan´ın: "Basra´da İmran b. Husayn gibisi yaşamadı" dediğini haber vermiştir.
Hakem b. el-A´rac da,[26] İmran´ın: "Resûlullah´a (sav) biat ettiğimden bu yana sağ elimi fercime tenasül organıma sürmedim" dediğini rivayet etmiştir.
806. Abdullah b. Amr, Resûlullah´ın (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir: ´Allah´ın en çok sevdiği kimseler gariblerdir. Ona: ´Garipler kimlerdir?´ denildiğinde; ´Dinlerini yaşayabilmek için kaçanlardır. Allah kıyamet gününde onları îsâ b, Meryem (as) ile birlikte haşredecektir,[27] demiştir."
Ebû Abdurrahman diyor ki: "Ben Süfyân´nın: ´Ümit ederim ki Ahmed b. Hanbel de onlardandır´ dediğini işittim."
807. Abdullah b. Amr´ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Bir araya gelip te, Allah´ı zikreden bir topluluğu Allah Teâlâ, onlardan çok daha değerli bir topluluk içerisinde anar. Meclislerinde Allah´ı zikretmeden dağılıp gidenlere ise, bu durum kıyamet gününde yalnızca pişmanlık doğurur."
808. Ebû´d-Derdâ´nın şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Allah´a karşı tevazu olması bakımından fakirliği seviyorum. Rabbime kavuşmaya iştiyakımdan dolayı ölümü seviyorum. Günahlarıma kefaret olduğu için hastalıktan hoşlanıyorum."
809. Mâlik b. Enes Abdullah b. Mes´ûd´un şöyle dediğinin kulağına geldiğini söylüyor: "Doğruluktan ayrılmayın, o sizi iyiliğe götürür. İyilik ise Cennete ulaştırır. Yalandan sakının, çünkü yalan azgınlığa götürür. Azgınlık ise cehenneme ulaştırır." Yine o: "Kişi doğru söyler iyiliğe ulaşır, yalan söyler fücura ulaşır" demiştir.[28]
802. Cerîr b. Hâzim, Humeyd b. Hilâl´in Mutam' tan[23] naklen şöyle dediğini işittiğini haber veriyor: "İmran b. Husayn´a (ra) dedim ki: ´Senin gibi ibadet etmekten beni senin şu hâlin alıkoyuyor´ ´Öyle yapma. Zira bana sevimli olan Allah´a da sevimli olandır' buyurdu."[24]
803. Cerîr b. Hâzim, Humeyd b. Hilâl´in Mutarrıf 'ten naklen şöyle dediğini işittiğini haber veriyor: "İmran b. Husayn diyor ki: ´Bana selâm verildiğini hissettim. Dağlama yaptırdığım zaman bu selam kesildi" Ona: ´Selam ayakların cihetinden mi geliyordu? Yoksa baş tarafından mı?´ dedim. ´Hayır başım cihetinden geliyordu´ dedi. ´Öyleyse bu durum sana geri dönmedikçe ölmeyeceksin' dedim. Bir müddet sonra ´Selamı yeniden hissetmeye başladım´ dedi. Çok geçmeden de öldü."
804. Katâde´den, İmran b. Husayn´ın (ra): "Rüzgârın savurduğu kum parçası olmayı ne kadar istedim" dediği rivayet edilmiştir.[25]
805. Süfyân, Hasan´ın: "Basra´da İmran b. Husayn gibisi yaşamadı" dediğini haber vermiştir.
Hakem b. el-A´rac da,[26] İmran´ın: "Resûlullah´a (sav) biat ettiğimden bu yana sağ elimi fercime tenasül organıma sürmedim" dediğini rivayet etmiştir.
806. Abdullah b. Amr, Resûlullah´ın (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir: ´Allah´ın en çok sevdiği kimseler gariblerdir. Ona: ´Garipler kimlerdir?´ denildiğinde; ´Dinlerini yaşayabilmek için kaçanlardır. Allah kıyamet gününde onları îsâ b, Meryem (as) ile birlikte haşredecektir,[27] demiştir."
Ebû Abdurrahman diyor ki: "Ben Süfyân´nın: ´Ümit ederim ki Ahmed b. Hanbel de onlardandır´ dediğini işittim."
807. Abdullah b. Amr´ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Bir araya gelip te, Allah´ı zikreden bir topluluğu Allah Teâlâ, onlardan çok daha değerli bir topluluk içerisinde anar. Meclislerinde Allah´ı zikretmeden dağılıp gidenlere ise, bu durum kıyamet gününde yalnızca pişmanlık doğurur."
808. Ebû´d-Derdâ´nın şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Allah´a karşı tevazu olması bakımından fakirliği seviyorum. Rabbime kavuşmaya iştiyakımdan dolayı ölümü seviyorum. Günahlarıma kefaret olduğu için hastalıktan hoşlanıyorum."
809. Mâlik b. Enes Abdullah b. Mes´ûd´un şöyle dediğinin kulağına geldiğini söylüyor: "Doğruluktan ayrılmayın, o sizi iyiliğe götürür. İyilik ise Cennete ulaştırır. Yalandan sakının, çünkü yalan azgınlığa götürür. Azgınlık ise cehenneme ulaştırır." Yine o: "Kişi doğru söyler iyiliğe ulaşır, yalan söyler fücura ulaşır" demiştir.[28]