- İlmi ilimdeki yeri ve üstadlari

Adsense kodları


İlmi ilimdeki yeri ve üstadlari

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sidretül münteha
Fri 17 September 2010, 04:13 pm GMT +0200
İMAM MÂLİK´İN İLMİ, İLİMDEKİ YERİ, ÜSTADLARI

64 Buraya Kadar Hayatından Anlatılanlar Ve İlmi Hakkında Anlatılacaklar:


Buraya kadar geçenlerde İmam Mâlik´in {Allah ondan razı olsun) hayatını anlatmaya çalıştık. Gençliğinden başlayarak onun bir çiçek gibi hayatta nasıl açıldığı, ilim nuruna nasıl uzandığını belirttik. Körpe bir genç iken ilim peşinde nasıl koştuğunu, ilim meclislerine nasıl daldığını, sonra yetişkin bir adam olarak nasıl olgunlaştığını, ilim ve fıkıh meraklı-, lan onun etrafını sarıp ondan nasıi ders aldıklarını bidirdik. Bu uzun ömür içinde bazı garazkârlara hedef olduğunu, hasedcilerin iftirasına uğradığını, bu yüzden işkenceye bile maruz kaldığını ve bunun sebeple­rini açıklamaya çalıştık. İftira sahipleriyle, idarecilerle alakasının ne yolda olduğunu beyan ettik. Bunu yaparken olayları sırayla anlatmaya çalıştık, ta ki bu büyük alimin hayat safhaları hakkında tam bir suret, kusursuz bir fikir vermiş olalım. Bu olayları incelerken dikkatli davran-. maya gayret ettik. Bir sarraf gibi, her şeyin değerini biçtik.

Bu bölümde ise İmam Mâlik´in (Allah ondan razı olsun) ilminden ve onun kaynaklarından bahsedeceğiz. Bu değerli alim nasıl yetişti, onu böyle hazırlayan sebepler nelerdir, bu derin, evsuk ve itimad olunan itibarlı alim nasıl olgunlaştı, öyle ki, 50 yıldan fazla bir büre ilim meraklı­ları için bir kaynak oldu. Uzak Doğudan, Batıdan, dünyanın her köşe­sinden niceleri akın akın gelip ondan Hadis ve fıkıh dersi aldılar. Bu nasıl oldu, bunları öğreneceğiz.


65- O, Fıkhında İnsanların Yararına Olanları Aldı:



İmam Mâlik Hazretleri, Sünnet ve Hadis ilminin doruk tepesine çıkmıştır. Fıkıh ilminde ise o derece yetişmiştir ki, Hicaz´ın biricik fakihi olmuştur. Böylece tıadis ile fıkhı bir arada toplamıştır. O hadiscilerin imamı olup hadis ilmini ilk tedvin eden, yazan sayılır. Onun Muvatta kitabı, iik yazılı sahih hadis kitabıdır. O fıkıh ilminde keskin görüşlü bir üstad olup fıkhında dinin üstün ruhu ile halkın maslahatını gözetmeyi bir orada yürütmüştür. Onun fıkhında dinin ruhaniyeti, yüceliği, ilahi yönü, parladığı gibi insanların maslahatları, yararlarına olan şeyler ve real hayatta gözetilmiş, güzel bir düzene konmuştur. Bu hadisci fıkıh alimi, fıkıh hükümlerinde insanların bu dünyadaki maslahatları, onların yara­rına olan şeyleri en çok gözeten fakihlerdendir. Ona göre Mesalih-i mürsele yani yararlı olan şeyleri almak, usul-ü fıkhın en önemli kaide­lerinden bindir, bizatihi kaim bir kaidedir.

Kendisinden önce hiçbir alime nasib olmamış bir tarzda, alimlerin medih ve senasını kazanmıştır. Hadis ilmi uleması onu öğdüğü gibi Rey f ıkıhı alimleri de onu takdir etmişler, öğmüşlerdir. O, bu her iki takımca da muteber tutulmuştur. Yukarıda, Irak ve Rey fıkhının üstadı Ebû Hanif e nin onun hakkındaki sözlerini nakletmiştik. Onun da Ebû Hanife´ye dair takdir edici sözleri geçti. Şimdi de onun çağındaki ve ondan sonra gelen alimlerin, bir hadisci, bir ftkıh alimi, derin bir,alim olarak, onun hakkındaki sözlerinden bir kısmını nakledelim:


66- Alimlerin Onun Hakkındaki Takdir Edici Sözleri;



İmam-ı A´zam Ebû Hanife´nin talebesi İmam Ebû Yusuf ki, aynı zamanda yaşamışlardır. Şöyle der: (Üç kişiden daha alim kimse gör­medim; Mâlik, İbni Ebi Leyla ve Ebû Hanife). Ebû Hanife ile İbni Ebl Leyla, onun iki üstadıdır. İmam Mâlik´i de aynı sıraya koyması, onu da üstadfarı derecesinde saydığını gösterir.

Abdurrahman b. Mehdi şöyle demiştir: «Kendilerine uyulacak nitelikte olan hadis imamları dörttür: Kûfe´de Süfyan Sevri, Hicaz´da Mâlik, Suriye´de Evzai, Basra´da Hammad b. Zeyd.» Sonra onu Sevri ve Evzal ile mukayese ederek şöyle demiştir: «Sevri, hadisde imamdır, fakat sünnette imam değildir. Evzaî sünnette imamdır, fakat hadisde imam değildir. Mâlik ise, her ikisinde de imamdır.»[1] İmam Mâlik´in hem hadis ve sünnette imam sayılması, fakih olduğundandır. Çünkü Hz. Peygamber Aieyhisselam´ın hadis-i şeriflerini ezberlediği gibi, aynı zamanda Ashabın ye Tâbi´inin fetvalarını da bilirdi. Bu sayede fetva verirken ümmetin selefinin, geçmişlerin fetvalarını aykırı düşmezdi.

Çağdaşı Süfyan b. Uyeyne şöyle demiştir: «Allah İmam Mâlik´e rahmet eylesin, hadis ricalini, ilim adamlarını onun kadar tanıyan yok­tur.» Onun kendisinden üstünlüğünü de şöyle dile getirir: «Mâlik´in yanında biz neyiz ki? Biz ancak onun eserlerine tâbi´ olurduk. Bakardık, Mâlik eğer bir üstaddan yazarsa, biz de yazardık. O hadislerin ancak sahih olanlarını rivayet eder, ancak en mevsuk olanlarından hadis naklederdi. Bana öyle gelir ki, Mâlik İbni Enes´in ölümünden sonra? Medine´de ilim harab olacak.»[2]

Leys b. Sa´d der ki: «İmam Mâlik´in ilmi muttakiler ilmidir, ondan ilim alanlar emandadır, güvendedir.»

İmam Şafii şöyle demiştir: «Bir eser, hadis, sana İmam Malik´ten gelirse, ona sarıl.. Haberden bahis varsa Mâlik yıldızdır, ulema zikro-lundumu Mâlik yine yıldızdır. Hiç bir kimse ilimde Mâlik´in derecesine erişemez: Hıfz belleme onda, mükemmel bilmek ve korumak onda. Kim sahih hadis öğrenmek istiyorsa Mâlik´e gitsin.»

Ahmed b. Hanbel de şöyle demiştir: «İmanî Mâlik, ilim erbabı­nın efendilerinden efendidir. O, hadis ve fıkıhta baş alimdir. Mâlik gibi var mı? Geçmişlerin eserlerine akıl ve edeb dairesinde uymaktadır.» İmam Mâlik´in ilminin yüksekliği, ilminde nezaheti ve takvası hakkında alimlerin şehadetleri böyle sürüp gitmektedir.[3] O, hadisle birlikte fıkıhda da imamdır. Başka alimlerde bu nitelik toplanmış değildir. O Rey ile verilen bir hüküm çıkarırsa, bu sağlam bir Rey´e dayanır, eğer kıyası kabul ederse, bu kıyası da sünnetten bir esasa uyarak yapmıştır.


67- Onu Alim Yapan Nelerdir?:


İmam Mâlik, şartların verdiği uygun imkanlar sayesinde bu kadar ilim kazanabılmiştir. Allah´ın verdiği kabiliyet ve isti´dat yanı sıra şahsi sıfatları, hocaları, okuma gayreti, çağı ve çevresi, bütün bunlar ona İlim sahibi olma imkanını sağlamış, bu sayede ilim denizinden dilediği kadar almıştır. Bunları birer birer açıklamaya çalışalım:


[1] Hadiste Mukaddime sahibi meşhur İbni Salah´a bu sözün anlamı soruldu: Sünnet burada bidat karşılığıdır, dedi. İnsan Hadiste âlim olur, sünnette olamaz. Bizce sünnet burada Ashabın fetvalarıdır.

[2] İbni Abdülber. İntika´i S. 21

[3] Alimlerin bu kabil şehadetleri için bak:" Suyutî, Tezyinül Memâlik; Zevavi, Menâkıb; Intikâ, Dibac Ve Medârik.