- İklim Değişikliği ve Güneş

Adsense kodları


İklim Değişikliği ve Güneş

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
ehlidunya
Sat 14 April 2012, 05:59 pm GMT +0200



İklim Değişikliği ve Güneş


Avrupa'da 2010 kışı alışılmadık derecede soğuk başladı. Şehirler yoğun kar yağışı ve rekor seviyede düşük sıcaklığa maruz kaldı. Havaalanları ve tren istasyonları kapatıldı, yollar bazen binlerce yolcuyu yolda bırakarak günlerce kapalı kaldı. Ürünler dondu ve bölgenin gıda tedariki tehlikeye girdi. Yüzlerce insan dondurucu soğuklarda hayatını kaybetti. İlim adamları ise, Güneş'teki hâdiselerin yeryüzündeki şartlara nasıl tesir ettiğini araştırmakta ve topladıkları verilerle Dünya ikliminin nasıl değiştiğine ışık tutmaktadırlar.

Güneş'in manyetik alanındaki bu değişiklikler, kendi yapısına ve etrafındaki gezegenlere değişik şekillerde tesir etmektedir.

Dünya gibi, Güneş de manyetik bir alana ve atmosfer olarak adlandırılabilecek bir tabakaya sahiptir. Güneş'in atmosferi aşırı sıcak gazlardan oluşan üç tabakadan meydana gelmektedir. Görülebilen en derin tabaka fotosfer 3.900 ila 5.550 °C, ikinci tabaka kromosfer 4.150-9.700 °C aralığındadır; en dış tabaka korona ise birkaç milyon dereceye ulaşabilmektedir. Güneş'in manyetik alanı, girdaplar oluşturarak dakika dakika ve bölge bölge değişmekte, bundan dolayı sıcak gazlar uzaya kaçamamaktadır. Güneş patlamaları ile koronadan kütle kopuşlarının sebebi, Güneş lekeleri şeklinde gözlenen manyetik alan değişiklikleridir. Güneş lekeleri, bazen parlak fotosfer arka plânında görülebilen, yüksek şiddette manyetik alanın sebep olduğu soğumuş gaz girdaplarının koyu izleridir. Güneş lekeleri ile alâkalı güçlü manyetik aktivite alanları, Dünya'nın kendi manyetik alanından 4.000 kata kadar daha büyük olabilmektedir. Güneş patlamaları, manyetik enerji dağılımının serbest kalması sebebiyle ortaya çıkan, radyo dalgaları ve x-ışınları arasında değişen dalga boyundaki radyasyon patlamalarıdır. Koronadan kütle çıkışları ise, Güneş'in manyetik alanlarının yeniden düzenlenmesi sırasında ortaya çıkan büyük gaz patlamalarıdır. Dünya'dan 150 milyon kilometre uzakta olsa da Güneş'in atmosferindeki aktivitesi Dünya'ya tesir etmektedir. Güneş patlamaları neticesinde taşınan enerji, dünya atmosferindeki parçacıkları iyonize ederek atmosferin genişlemesine sebep olmaktadır. Bu genişleme, atmosferde iletilen radyo dalgalarını bozarak iletişimi engeller ve uydu iletişimini de durdurabilir. Genişlemiş atmosfer; uyduların yörüngelerini yavaşlatabilir ve patlamanın kendisinde bulunan radyasyon, uydudaki elektronik donanımları devre dışı bırakabilir. Uzayda genellikle Güneş patlamaları ile birlikte meydana gelen koronadan kütle atımları uydulara zarar verebilir, geçici olarak Dünya'nın manyetik alanını bozabilir, enerji ağları ve boru hatlarında elektrik akımı oluşturarak kesintilere sebep olabilir. Meselâ 1989 yılında koronadan bir kütle kopması sebebiyle, altı milyon Kanadalı bir süre karanlıkta kalmıştır.1

Güneş aktivitesinde, düzenli devridâimlerin minimum olduğu iki çevrim arasındaki süre 8-16 senedir, bu süre ortalama 11 yıldır. Bundan ayrı ortalama 80 yıllık bir çevrim daha vardır. Bu minimum çevrimlerin en çok bilineni, İngiliz astronom, Güneş lekesi uzmanı Edward Maunder'in adını taşıyan "Maunder Minimumu"dur. Bu süreç, 1600'lerin ortalarından 1700'lerin başına kadar sürmüştür. Maunder Minimumu; Londralıların Thames Nehri üzerinde düzenledikleri "buz festivalleri" ile, Manhattan sakinlerinin, donmuş Staten Adası ile donmuş New York limanı arasında yürüyüş yaptığı Avrupa ve Kuzey Amerika'daki Küçük Buz Çağı'nın en soğuk bölümü ile aynı zamana rastlamaktadır (Bu sıralarda kıtlık, hastalık ve soğuğa bağlı ölümlerde artma gözlenmiştir).

Buna göre Güneş aktivitesindeki değişiklikler, Avrupa'da soğuk kışa sebep olmaktadır. Güneş aktivitesi düşük olduğunda, hafif güneybatı rüzgârları yerine soğuk poyraz şeklindeki rüzgârlar meydana gelmekte, bu da havanın soğumasına sebep olmaktadır.

Colorado Üniversitesi'nden astrofizikçi Daniel Baker, Güneş kabuğunda meydana gelen bu değişikliklerin en önemli sebebinin manyetik alan şiddetindeki oynamalar olduğunu belirtiyor.2 Bu konudaki değerlendirmesini, "Manyetik alanları kim kontrol altında tutuyorsa, kâinatı da O idare ediyor." diyerek, kainatta hiçbir zaman tesadüfe yer olmadığını vurgulayarak bitiriyor.

Dipnotlar
1. Celestial Superpower, Science Illustrated, Mayıs-Haziran 2011.
2. Ömer A. Ergi, Güneş Fırtınası, Sızıntı, Ocak 2001 Yıl: 23 Sayı: 264.

sızıntı