seymanur K
Fri 27 January 2012, 01:45 pm GMT +0200
İkinci Baskı Üzerine
Allah (c.c.)'a hamd, O'nun son peygamberi Hazreti Muhammed (s.a.v.)'e salat, İslama ve onun son peygamberine uyan tüm mü'minlere selam olsun.
Allah yanında en yüce makam sahibi ve insanlar içerisinden çıkarılan en hayırlı ümmet Hazreti Muhammed (s.a.v.)'in ümmetidir.
Bu ümmet İslam'a ve O'nun ebedi hakikati olan Kur'an'a sarıldığı müddetçe en hayırlısı olacaktır. Kur'an'a sarılmanın tek yolu O'nu hayat rehberi edinerek son peygamber Hazreti Muhammed'in sünnetini yerine getirmekle olur. Bu nedenle İslamın özünü teşkil eden Kur'an ve Sünnet bir hayat nizamıdır. Kesinlikle bilinmesi gerekir ki Kur'an-ı Kerim dünya hayatının nasıl bir düzen ile takıb edilmesini emreder. Peygamberimizin sünneti ise yine aynı yol olan Kur'an'ın açıklayıcısı için bir rahmettir. Dünya üzerinde hangi toplum olursa olsun, dünyanın neresinde olursa olsun Kur'an'a ve Sünnet'e uyduğu sürece rahat ve huzurla yaşayacaktır,
Esefle müşahede etmekteyiz ki İslam Alemi parçalanmış, müslümanlar birbirine düşman olmuştur. Bunun tek sebebi Kur'an ve Sünnet yolunu terketmelerinden ileri gelmektedir.
Geçmişe bakarak İslam Alemi'nin bugün içine düştüğü içler acısı durum karşısında sarsılmamak ve üzülmemek elde değıldir. Maddi ve manevi sahalarda esef verici bu durumlara bakarak derin bir hüzne kapılmamak mümkün değildir.
Dünya tarihi göstermektedir ki asırlardan beri sömürgeci ve emperyalistlerin boyunduruğu altında hiçbir canlılık belirtisi gösteremeyen müslümanların günümüzde yer yer bu esaret zincirini kırmaları intibaı göstermekle beraber gerekli bîr şekilde İslama sarılmadığı müşahede edilmektedir.
Müslümanlar sahabe nesli gibi olmadıkça rahat ve huzur göremeyeceklerdir. Çünkü o sahabeler en başta canlarını daha sonra sevdiklerini ve mallarını İslam yoluna feda ederek küfür ve şirk zincirini kırdılar. İslam tarihi incelendiğinde bu fedakârlık ve teslimiyetin ne şekilde olduğu gözler önünde canlanacaktır.
Günümüzde ruhi ve ahlaki değerlerini kaybeden müslümanların batıdan ve batı medeniyetinden medet ummaları ve yerine göre batı taklitçiliği zihniyetine esaret göstermeleri büyük bir tehlikedir.
Müslüman, imanının özü olan İslam'a dönmedikçe huzur yüzü göremez. İslam’a dönmek te şüphesiz İslam'ı bilmekle olur. İslam'ı bilmek de okumakla olur. İslam’ın kaynağı olan Kur'an-ı Kerim'in tefsiri herkesin anlayacağı dillere çevrilmiştir. Resulullah'in sünnetini teşkil eden sünnet ve yine de her iki kaynak olan Kur'an ve Sünnet'in anlaşılmasını gerektiren fıkıh ilimleri günümüzde herkesin bariz bir şekilde anlamaları sağlanarak türkçeye çevrilmiştir.
Elinizdeki bu kitap öz bir şekilde fıkhi konuların hemen hemen hepsini kapsamaktadır. Ayrıca her konu için ayet ve hadisten delil getirilerek açıklanmıştır. Kitabın 1. baskısı kısa sürede tükendi. İhtiyaçlara binaen 2. baskı için yaklaşık 200 sayfa ilavede bulunarak delilleri çoğaltacak bir şekilde hazırladım.
Fıkhi konuların çoğu birbiriyle bağlantılıdır. Bunun için okuyuculardan tek isteğim her konuyu iyi bir şekilde anlamalarıdır.
Allah çalışmalarımızı kendi rızasına çevirsin.
Nizameddin Ersöz
Hacı Muhtar Camii İmam-Hatibi
Ekim: 1997 Cemaziyelahir: 1418
Diyarbakır[1]
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Kadı Ebu Şuca’, Ğayet’ül-İhtisar ve Şerhi, Ravza Yayınları: 24-25.