- İhlas ve Teslimiyet

Adsense kodları


İhlas ve Teslimiyet

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
GizEmLi_yAzaR
Tue 11 December 2007, 03:33 am GMT +0200
Herşeyden önce şunu iyi bilmek lazımdır ki, kamil bir şeyhe intisab eden kimse, gerçek bir mürid olma çabası içinde olmalıdır. Tıpkı Sahabe-i Kiram'ın Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem)'e biatı ve teslimiyeti gibi.
Allah-u Zülcelal ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur;
"Sana biat edenler ancak Allah'a biat etmişlerdir. Allah'ın ( kudret ve yardım) eli, o biat edenlerin (vefa ve sadakat) elleri üstündedir."(Fetih; 10)
Bunun için, gerçek bir mürid olmak isteyen kişi, tam ve temiz bir itikad ile mürşidine teslim olmalı ve kendisini Allah'a ulaştıracak olanın ancak mürşidi olduğuna inanmalıdır.
Mürid, şeyhinin önünde benlikten, enaniyetten soyunup; ona tam bir teslimiyetle teslim olmalıdır. Tıpkı İsmail (Aleyhisselam)'ın, babası İbrahim (Aleyhisselam)'a teslimiyeti gibi...
Çünkü mürşidlerin eli, Peygamber Efendimiz’in eli gibidir. Mürid, Mürşidine tam teslimiyetle teslim olursa, Resulullah'a ve Allah'a teslim olmuş olur. Kişinin teslimiyeti noksan olursa, alacağı feyz ve bereket te noksan olur.
Ayet-i kerimeden anlaşılan, teslim-i külli ile teslim olmaktır. Mürşid ne işlerse, Allah'ın emriyle ve Allah'tan gelen ilhamla işler. Bu bizim için ister hayır şeklinde, ister şer şeklinde bilinsin, farketmez.
Mürşid-i kamil hiçbir zaman, mürid için, kendi nefsi ve hevasından dolayı bir şey istemez. Mürid, Allah'ın bir emanetidir. Mürşid emaneti kaybetmez ve müridi terbiye eder, maksuduna ulaştırır.
O halde mürşidin tasarrufatını elde etmek için, zahiren ve batınen, tam bir teslimiyetle teslim olunmalıdır. Ayrıca edepli olmak ve her hususta mürşide hizmet etmek gereklidir.
Çünkü arzu ve muhabbetin usulu, ancak bu yolla husule gelir. Sadakat ve ihlas terazisinin de nasıl işlediği, bu yoldan bilinir. Kişinin kalbinde mürşidine karşı bir itiraz bulunmamalı ve su-i zanna düşmemelidir.
Mürşidin söz ve hallerinden meydana gelen durumları anlamaya çalışmalı anlayamadığı durumları da hayra yorup teslim olmalıdır.
Bu tür meselelerde Musa (Aleyhisselam) ile Hızır (Aleyhisselam)'ın kıssasını hatırlayıp sükut etmelidir.
Müridin, Mürşidine itiraz etmesi çok çirkindir. Kalben bile olsa...
Bundan doğacak perde için ilaç yoktur! Bu hal, müridin feyz yollarını kapatır. Çünkü Sadat-ı Kiram'dan bazıları çok celallidir. En küçük bir edeb-sizliği dâhi istemezler. Mürşidin feyzi üzerinde, diğer Sadatların da tasarrufu olduğu için, mürid hal ve hareketlerine ve kalbine çok dikkat etmelidir.
Tasavvuf adaplarına riayet etmeyen kimseler  sebebiyle, teveccüh ve hatmelerde feyz ve bereketin kesildiği muhakkaktır.
Celalli olan sadatlar, adaplara riayet etmeyen kimselerin üzerine feyzin gitmesine müsaade etmiyorlar.
Tasavvufun kaide ve kuralları böyledir. Onun için daima mahzun ve kırık kalpli olan kişilerin yanında bulunmak lazımdır. Böyle durumlarda Allah onunla beraberdir. Rahmet ve bereketi, onun üzerinedir.
Nitekim Malik bin Dinar şöyle demiştir;
“Her hangi bir akipte mahsun olma hali bulunmazsa, o kalp harap olur.”
İslam'ın kaide ve kurallarına ve tasavvufun adaplarına uymayan kimseden de uzaklaşın. Zira, Allah'ın gazabı da (bozuk kalbinden dolayı) onun yanında bulunanların üzerine gelir.
Kişi, Sadatlara itiraz ettiği zaman, tasavvufun kaide ve kurallarına riayet etmediği için, üzerinden feyz ve bereket kesilmiştir. Tıpkı kupkuru bir ağaç gibi durmaktadır.
Kişi mürşidini, malından, canından, abisinden ve kardeşlerinden, anasından ve babasından daha çok sevmedikçe, bu yolda terakki edeceğini mi zanneder!
Ashab-ı Güzin (Radıyallahu Anhum) bile, Allah Resulü (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem)'ne,
"Anam babam sana feda olsun, canım yoluna kurban olsun ya Resulallah." derlerdi,
Hatta Hz. Ömer (Radıyallahu Anh) bile, canını daha çok sevdiği için, Peygamber Efendimiz’in;
"İman-ı kamil etmiş olamazsın." demesiyle, canından da vazgeçmesi üzerine,
"Şimdi imanın kamil oldu ya Ömer!"(Ebu Davud) buyurulduğu halde; mürşidinle aranda bir pazarlık mı var ki, teslim-i külli (tam teslimiyet) ile teslim olmuyorsun.
Müridliğin en önemli şartlarından biri de, özü sözü bir olmaktır. Her ne olursa olsun, doğruluktan sapmamak lazımdır. Kim Abdülkadir Geylani Hz.'nin yaptıklarını yaparsa, o da Onun gibi bir arif, veli kul olur.
Çünkü o, bu işe doğrulukla başladı. Müridin, mürşid-i kamile mürid olmasından maksadı, bütün bütün Allah için olmalıdır. Nefsinin muradı için olmamalıdır.
Ta ki o mürid, gerçek mürid olsun...
Seyyid Muhammed Raşid (Kuddise Sırruh) şöyle buyurmuştur;
"Kim ki müslümanlığında samimi, taat ve ibadeti daha çoksa, o, Allah-u Zülcelal indinde daha makbuldür. Bu dünyada bulunmak, Allah-u Zülcelal yo-luna girmek ve rızasını tahsil etmek için büyük fırsattır.
İnsan ölüp gittikten sonra, o çok büyük fırsatı kaçırmış olur. Artık amel yapmaya, kazanç temin et-meye gücü yetmez. Bütün kazançlar Allah'ın rızasında, ihlasla yapılan amellerde toplanır."
Bediüzzaman Said Nursi (Kuddise Sırruh) şöyle buyurmuştur;
"İhlası kazanmanın ve muhafaza etmenin en tesirli sebebi ölüm rabıtasıdır. İhlası zedeleyen, riyaya ve dünyaya sevkeden tul-i emel olduğu gibi, riyadan nefret ettiren ve ihlası kazandıran da ölüm rabıtasıdır."
Yani ölümü düşünerek, dünyanın geçici olduğunu mülahaza edip, nefsin desiselerinden kurtulmaktır. Evet, ehl-i tarikat ve ehl-i hakikat, Kur'an-ı Hakim’in ayetlerinden aldığı dersle, ölüm rabıtasını seyr-i süluklarında esas tutmuşlardır.
Ebu Huzeyfe (Radıyallahu Anh)'nin rivayet ettiği bir hadis-i kudside şöyle buyrulur;
"İhlas, benim sırlarımdan bir sırdır. Onu, kullarımdan sevdiğimin kalbine emanet olarak koydum." (Kuşeyri Risalesi, Ebu’l Kasım el-Kuşeyri)
Cüneyd-i Bağdadi (Kuddise Sırruh) şöyle buyurmuştur;
"İhlas, Allah ile kul arasında bir sırdır. O sırrı melek bilmez ki yazsın; şeytan bilmez ki bozsun. Herhangi bir heva ehli bilmez ki ayağını kaydırsın."
Ebu Süleyman Darani (Kuddise Sırruh) şöyle demiştir;
"Kul, ihlas üzere olursa, içinde bulunan vesvese ve riyaların pek çoğu kesilip atılmış olur."
Hülasa olarak, amelini ihlasla yapmak isteyen, Allah'ı çokça zikretsin. Bu zikirle, aradaki perde kalkar da ihsan makamına ulaşır. Bu makam ki, Allah'ı görü-yor gibi ibadet etmekdir.
Allah-u Zülcelal yolunda ilerlemeyi, yükselmeyi ve ihsan makamına ulaşmayı isteyen, mürşidine tam teslim olup, benliğinden sıyrılmalı ve emirlerine riayet etmelidir.
Müridin, mürşidiyle arasında olan bağ, muallakta (teslim olup olmama arasında) olmamalı ki, teslimiyet tam olsun. Aksi halde manevi feyz almasına engel olur.
Nasıl ki namaz kılmak niyetiyle camiye gelen bir kimse, niyetinde;
"Camiye biri girerse namazını bozabileceğini düşünürse." kıldığı namazı başka bir şeye -şarta- bağladığı için namazı fasid olur. Ve o zanneder ki namazın içindedir. Oysa niyetinin şekli nedeniyle, namazda değildir.
Namazını muallakta, belirsiz bırakmaması gerektiği gibi, teslimiyeti de muallakta olmamalıdır. Başta, niyeti ancak Allah için olmalıdır ki, teslimiyeti tam ve makbul olsun.
Mürid de mürşidine bağlandığı zaman, mürşidine kesin olarak bağlanmalıdır. Böyle tam ve kesin bağlanma olursa, feyz ve bereket üzerine gelmeye başlar.
Bu adaplara riayet etmediği halde, kişinin, kendisini alim ve akıllı görmesi doğru olur mu?




selsebil
Tue 7 July 2009, 12:12 pm GMT +0200
Rabbim tam anlamıyla teslim olanlardan eylesin
Rıza-i ilahi için her amelimizi yapmamızı nasip eylesin
İnsanlar helak oldu. Alimler müstesna. Alimler helak oldu. İlmiyle amel edenler müstesna. İlmiyle amel edenler de helak oldu. İhlas sahipleri müstesna. Onlar da büyük bir tehlike içindedirler.Heran ihlası kaybetmekle karşıkarşıyanlar yani.
Rabbim ihlas üzere olanlarla beraber olmamızı nasip eylesin
Allah razı olsun hocam +rep

hafizvuslat
Sun 15 November 2009, 05:38 pm GMT +0200
Rabbim hepmize hakkiyla murit olmayi nasip etsin.
Ihlasla amel etmeyi nasip etsin.
Hakkiyla maneviyatimizi kuvvetlendirmeyi nasip etsin.

Paylasim icin tesekkur ederim,Allah cc ebeden razi olsun.
Sevgi ve Dua ile...

sumeyye
Wed 3 February 2010, 03:06 pm GMT +0200
Esselamu aleykum tam anlamiyla bizler için çok büyük dersler buldum bu konuda..Rabbim (c.c.) razi olsun..Rabbim (c.c.) bizleri kendisine yakisir kul eylesin insaAllah.Selametle.

rabia
Thu 11 March 2010, 07:31 pm GMT +0200
Rabbim razı olsun hocam faydalandım inşaallah.
Selametle...

Sems
Sat 1 May 2010, 12:13 pm GMT +0200
Allah (c.c) sizlerden razı olsun. İnşAllah.

saniyenur
Fri 22 April 2011, 02:23 pm GMT +0200
İhlas ve samimiyet her şey burda bitiyor.Kalbin kara düğümleri burda çözülüyor Rahman a ulaşan yoldaki perdeler burda kalkıyor.Bunun yolu da kamil bir mürşid e bağlanmaktan geçiyor.
Rabbim samimi kullardan eylesin bizleri .Amin
Allah razı olsun..

Canani
Sat 2 July 2011, 11:00 pm GMT +0200
Amin amin amin Rabbim razı olsun..Rabbiim ihlası samimiyeti eksik etmesin selmtle..

ehlidunya
Mon 26 September 2011, 07:14 pm GMT +0200
Rabbul alemin mürşidine hakikatiyle bağlanmayı bağlandığı elin allahın eli olduğuna kendisini cenabı hakka ulaştıracağına...

 tam teslimiyet ruhu içerisinde tam bir edep ve hayayla mürşidine bağlanmayı hakikatiyle teslim olmayı  tüm

ümmeti muhammede nasip eyle  inşaallah

Hatice 7/B
Wed 21 May 2014, 08:21 pm GMT +0200
ALLAH (c.c.) bize teslim olmayı nasip etsin. AMİN
namaz kılma niyetiyle camiye girme olayını örnek göstermek çok güzel olmuş...
ALLAH razı olsun....

ceren
Fri 7 November 2014, 06:54 pm GMT +0200
Aleykümselam.Rabbim razı olsun paylaşımdan hocam.Rabbim bizleri tam bir ihlasla,tam bir imanla,tam bir bir teslimiyetle yanına alsın inşallah.Onun yolunda hizmet eden kullarından kılsın bizleri....

saniye
Fri 7 November 2014, 08:27 pm GMT +0200
Rabbimize tam teslim olanlardan olsaydik kederden emin olur, dünyanın geçici lezzetlerinden uzak olurduk. Rabbim bizlere tam bir teslimiyet nasib etsin.

Bilal2009
Tue 28 July 2015, 02:34 am GMT +0200
Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah,  Edeb her animizda olmalı ki ihlas makamına erisebilelim.  Çünkü ihlas Allah 'ı ( celle celaluhu ) goruyormuscasina ibadet etmektir. Allah' a ( celle celaluhu ) böyle ibadet eden ve Allah'ın ( celle celaluhu ) kendisini gördüğünü bilen biri edebsizlik yapar mı?

mevlüde06
Tue 28 July 2015, 10:22 am GMT +0200
Rabbim tam teslim olanlardan kılsın.gönüllerimizi ihlasla süslesin inşallah..
Allah razı olsun hocm.çok faydalı bir paylaşımdı ..

Rüveyha
Sun 20 December 2015, 12:01 pm GMT +0200
Ve aleykumusselam.Âmin ecmain İnşaAllah kardeşlerim.Mevlam İslam yolu üzerin de tam bir ihlas ve teslimiyet nasip eylesin İnşaAllah.Rabbim razı olsun hocamızdan..

melda 6D
Sun 20 December 2015, 01:16 pm GMT +0200
Selamün aleyküm. Rabbim İslam ışığı altında ilim öğrenmeyi , feyz almayı nasip etsin inşallah.

Kevšer
Sun 20 December 2015, 01:25 pm GMT +0200
Aleyna Ve Aleykümüsselăm ecmain. Emeklerinize yüreğinize sağlık kardeşim. Ne kadar güzel ifade edilmiş İhlas ve teslimiyet konusu. Mevlam bizleri İslâm yolunda  tam bir teslimiyet içinde ve samimi olan kullarından olabilmemizi nasip eylesin inşaAllah. Amiin

ikranur 7d
Sun 20 December 2015, 02:54 pm GMT +0200
selamun aleyküm. gerçekten çok güzel bilgiler. Rabbim paylaştığınız için sizlerden razı olsun. emeğinize sağlık.

damla6d
Thu 24 March 2016, 03:24 pm GMT +0200
#Esselamu aleykum..Rabbim her müslümanı Allah a.c. yolundan kimselerden eylesin..Rabbim razı olsun..#

sultan aktay
Thu 24 March 2016, 03:58 pm GMT +0200
ve aleyküm selam allah c.c paylaşım için razı olsun

Yehma
Thu 11 October 2018, 12:22 am GMT +0200
İhlas Allah ile kul arasında bir sırdır. O sırrı melek bilmez ki yazsın, şeytan bilmez ki bozsun. Herhangi bir heves ehli bilmez ki ayağını kaydırdı. Rabbim razı olsun inş. Çok faydalı bilgiler

Fatma6969
Thu 11 October 2018, 07:19 am GMT +0200
Bu konuda herkes ayrı bir şey söyler. Neymiş efendim kul kendi kendine rabbiyle bağlantı kuramıyormuymuş, neden bir aracıya ihtiyac duyuluyormuş aracı kılan kişi şirk koşmuş olurmuş gibi derlerde derler. Ama ben yaşadığımı bilirim sizlerlede şunu paylaşabilirim. Bundan altı yıl öncesine kadar benimde bir mürşidim vardı tabi hala var ve ben rabıtalı bir insandım sonra neden oldu niye oldu o kısma girmeyeceğim bıraktım. Ben o tatlı, huşu dolu günlerimi hep özlerim hasretle hatırlarım. Gönül bağı samimiyet bunlar herkesin ulaşabileceği tadabileceği ve en önemlisi sürdürebileceği şeyler değil. Allahı bolca zikretmek, adını kalbe nakşetmek, nefse dur demeyi bilmek bunları ancak yapabilen birinden öğrenip onun gösterdiği yoldan yürüyerek yapabiliriz. Hangi yoldan gidersek gidelim Rabbe ulaşabilenlerden olmak duasıyla...ALLAH razı olsun

Esma korkmaz koü
Tue 29 January 2019, 11:34 pm GMT +0200
Yaptığımız her işte ihlaslı ve samimi olmalıyız bu halin devamında da tevekkül ve teslimiyet gelir. Tüm ibadetlerimizde ihlaslı olabilme duası ile..