- İhanette son perde

Adsense kodları


İhanette son perde

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
hafiza aise
Wed 27 April 2011, 12:05 pm GMT +0200
İhanette Son Perde: Beni Kurayza

Mekke'ye kadar gidip de Kureyş'i kışkırtan, sonra da etraftaki kabileleri dolaşarak onlan da işin içine çekmeyi başaran şer şebe­ke hala iş başındaydı. Bir tarafta bunlar olup biterken diğer yanda sürgün Beni Nadir'in sürgün reisi Huyeyy İbn Ahtab, Medine'deki son Yahudi cemaati Beni Kurayza'mn lideri Ka'b İbn Esed'in kapı­sını çalıyordu.t?" Ka'b, hicret sonrasında gerçekleşen Medine vesi­kasına imza atmakla birlikte, Beni Kaunukô. ve Beni Nadir'in başına gelenlerden sonra kavmi adına Resülullah'la yeni bir anlaşma daha yapmış ve güven tazeleyerek sadakatini bildirmişti. Onun için baş­langıçta kapıdaki sesin Huyeyy İbn Ahtab'a ait olduğunu anlar anla­maz tepkisini ortaya koyacak ve kapıyı açmayacaktı. Ancak Huyeyy netice almadan gidecek gibi görünmüyordu:

- Yazıklar olsun sana ey Ka'b! Kapıyı aç, diyor ve ısrar ediyordu.

ı98 Beni Nadir ve Beni Kurayza, Harun (aleyhisselamj'ın neslinden gelen iki kabile­nin adıdır ve Kurayza ve Nadir isminde iki kardeşin neslinden gelmektedir. Bkz. Salihi, Siibülü'l-Hüda ve'r-Reşad, 5/18

Gelişindeki niyeti anlamıştı Ka'b. Hırsının peşine takılıp da kavmi­nin başına getirdiklerini şimdi de kendi kavmi için sahneye koymaya çalışıyordu. Onun için:

- Esas sana yazıklar olsun, diye mukabelede bulundu içeriden Ka'b. Çünkü sen, uğursuz bir adamsın! Ben, Muhammed ile anlaşma yapıp O'na söz verdim; onu asla bozamam! Çünkü ben O'nda, sada­kat ve vefadan başka bir şey görmedim!

Bütün bunlar, Huyeyy'in umurunda değildi! Gözünü hırs bü­rümüş ve kötülükten başka bir şey düşünemiyordu. Şer adına bu kadar büyük bir birlikteliği elde etmişken Beni Kurayza'yı da işin içine katıp kaleyi içeriden fethetmeyi hedefliyordu. Çünkü Muham­medii'l-Emin ile anlaşmalı olan Beni Kurayza da kendilerine katı­lır ve içeriden lojistik destek verirse, bu durumda hendeğin oluştur­duğu engeli de aşmak kolayolur ve böylelikle işi şansa bırakmamış olurlardı. Onun için kapıyı dövmeye devam ediyordu:

- Yazıklar olsun sana; aç şu kapıyı da seninle konuşalım!

İş inada binmişti; Ka'b da en az Huyeyy kadar inatçıydı; onun için:

- Vallahi de ben bunu yapamam, diye seslendi içeriden. Bunun üzerine Huyeyy, konunun mecrasını değiştirerek Ka'b'ı zayıf yerin­den vurmayı hedefledi:

- Tabii ki bana kapıyı açmazsın; çünkü sen, sofrandaki Ceşişe yemeğine ortak olup da ondan yedirmemek için bunu yapıyorsun!

Huyeyy'in bu sözüne fena bozulmuştu; bir insan, -hele bir lider­sofrasındaki yemeğe ortak olacağı endişesinden dolayı misafirine kapıyı açmaz mıydı! Burnundan soluyarak gitti ve kapıyı açarak Hu­yeyy'i içeri aldı.

İşlerin yoluna girdiğinden emindi Huyeyy ve hemen söze baş­ladı:

- Yazıklar olsun sana ey Ka'b! Ben sana, zamanın izzet ve şere­fini, denizler gibi dalgalanan orduları getirdim; başlarında kuman­danları ve liderleriyle birlikte Kureyş'i, Rume tarafındaki Mecmaü­'l-Esyal'de; yine lider ve kumandanlarıyla birlikte Gatajanlıları da Zeneb-i Nakamii ile Uhud'un yanı başında konuşlandırdım! Onların hepsi de, hep beraber Muhammed ve arkadaşlarının köklerini kazıyıncaya kadar buradan ayrılmayacaklarına dair söz verip benimle anlaşma yaptılar!

Bu sözler, Ka'b'ın hoşuna gitse de hala sonuçtan emin değildi ve endişeleri vardı. Daha önce de benzeri şeyler söylenip karşı karşıya gelinmişti ama bütün bunlarda gülen taraf Muhammedü'l-Emin ol­muştu. Acaba bütün bunlar yeni bir macera mıydı? Onun için ihtiya­tını devam ettiriyordu. Şunları söyledi Huyeyy'e:

- Vallahi de sen bana, sonucu zillet olandan başka bir şey getir­memişsin; şimşek çakıp gürleyen ancak bir damla yağmur yağdır­mayan suyu boşalmış bir bulut gibisin! Yazıklar olsun sana ey Hu­yeyy! Beni kendi halime bırak; çünkü ben Muhammed'den sadakat ve vefa dışında bir şey görmedim!

İkisi de birbirinden inatçıydı ve taviz vermeye hiç niyetleri yoktu; onun için de aralarındaki konuşma uzayıp gidiyordu. Nihayet yıllardır bugünün rüyasını görüp duran Huyeyy, akla hayale gelme­dik entrikalarla Ka'b'ı ikna etmeyi başardı.' İşin sonunda hep birlik­te kurtulmuş (1) olacaklardı! Ancak Ka'b'ın Huyeyy'e bir şartı vardı; şayet plan başarılı olmaz ve yok etmek için gelen Ahzab ordusu yok olarak geri dönmek zorunda kalırsa, bu durumda kendisini de kale­lerine alarak kanlarının son damlasına kadar koruyacaklardı! Hu­yeyy için bu, ihtimal bile değildi ve seve seve kabul ederek Allah Re­sülü'ne düşmanlık çizgisinde yeniden yolları birleşivermişti. Artık Ka'b İbn Esed, Allah Resülii ile olan anlaşmalarını feshettiğini açık­tan beyan ediyor ve O'na düşmanlık konusunda Ahzab'la birlikte ha­reket edeceğini ikrar ediyordu.

Bir anda Medine, Ka'b'ın da Allah Resülü'ne düşmanlık konu­sunda Huyeyy'le müşterek hareket ettiğinin haberiyle çalkalanmaya başlayıvermişti. Bunu duyan Arnr İbn Su' da, attıkları adımın kötü so­nuçlarını hatırlatıp Beni Kurayza'nın ileri gelenlerine vaaz ederek:

- Bari O'na yardım etmeyeceksiniz; hiç olmazsa O'nu, düşman­larıyla baş başa bırakın, şeklinde nasihatte bulunduysa da adamla­rın geri adım atmaları mümkün gözükmüyordu.

Ka'b İbn Esed, kendini garanti altına almak için Kureyş ve Ga­tafan' dan bazı kimseleri savaş boyunca kendi yanına rehin olarak getirmesini isteyecek ve Huyayy İbn Ahtab da bunu gerçekleştirmek üzere yola çıkacaktı.

Beni Kurayza'nın bu çıkışı, Müslümanlar için Medine'de yeni ve daha tehlikeli bir cephenin daha açıldığı anlamına geliyordu; altı yıl­dır anlaşmaya sadık kalan Beni Kurayza da ihanet etmiş, Allah Re­sülü'nii arkadan hançerlemek istiyordu! Medine'ye, tam anlamıyla bir gerginlik hakimdi!

Yalnız, aralannda insaflı olanlar da yok değildi; o gün Beni Ku­rayza'nın arasında Sa'neoğullanndan Esed, Esid ve Sa'lebe kardeş­ler, liderleri Ka'b İbn Esed'in dümen suyundan gitmeyerek huzura gelip Müslüman olduklannı açıklayacaklardı.

Bilal2009
Fri 3 May 2019, 11:14 am GMT +0200
Esselamü aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun

ceren
Fri 3 May 2019, 03:58 pm GMT +0200
Esselamu aleyküm. Rabbım razı olsun paylaşım dan kardeşim...