meryem
Sat 23 October 2010, 01:47 pm GMT +0200
58-İddialarına Göre Teşbih İfade Eden Hadis
İddia:Rasûlullahm,"Kâfîrin dişi cehennemde.Uhud dağı btiyüklüğündedir.Derisinin kalınlığı da cebbâr'm zirâi ile kırk zirâ'dır." [122] dediğini rivayet ettiniz
Cevap:Bu hadisin güzel bir açıklaması var-dır.Eğer Rasûlullah onu kasdettiyse,o da şudur:"Bu-rada Cebbar (Cenâb-ı Hak değil) hükümdar demek-tir.Nitekim ALLAH (C.C) da :"Sen de onlara karşı (îmana ) zorlayıcı (=cebbâr) değilsin" (5O.Kâf: 45) buyur-muştur.Yani onları hükmü altına alan bir hükümdar değilsin.demektir.el-Cebâbîra da,hükümdarlar de-mektir.Bu,insanlann:"O,hükümdar zirâ'ı ile şu şu kadar zirâ'dır." demeleri gibidir....Bu sözleriyle onlar, en uzun zirâ'ı kasd etmektedirler.
Zannedersem Cebbâr,Acem hükümdarlarından idi. Onun zırâ'ı en uzun idİ.Bu yüzden en uzun zira' ona izafe edilmiştir. [123]
59-Iddıalarına Göre Teşbih İfade Eden Hadis
İddia:İbnu Abbâs'm (RA):"Hacer-i Esved Allah'ın yeryüzündeki sağ elidİr.Onunla,insanlardan dilediği ile musafaha eder.[124] dediğini rivayet ettiniz.
Cevap:Biz deriz ki:Bu bir misal ve benzetme-dir.Bunun aslı şudur:
Hükümdar biriyle (tokalaşıp) musafaha ettiğin-de.insanlar da onun elini öper.Sanki Hacer-i Esved de ALLAH için,hükümdarın sağ eli mesabesindedir.ona el sürülür ve öpülür.
Hz.Âişe'nin de şöyle dediği bana ulaştı:ALLAH [C.C) Âdem oğullarından misak (bağlılık ahdi) aldığı ve onları "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" diyerek, nefisleri üzerine şahid kıldığı.onlar da "Evet (Sen bizim Rabbimizsin)" dediği zaman bu misakı Hacer-i Esved'in içine koymuştur.
İnsanların (Hac esnasında Hacer'i) istilam eder (el sürer) ken:"Sana inanarak ve ahdini yerine getirerek..." dediklerini duymadın mı? Bunun mânası ^'Sana verdiğimiz sözü (ahdi) yerine getirdik.şüphesiz Rabbimiz Sen'sin sen!"demektir.Böyle söylenmesinin sebebi şudunCahiliyye devrinde de Hacer'i islam ederlerel sürerler) di.Fakat onlar müşrik idiler ve Hacer'i hakkıyla istilam etmiyorlardı. Çünkü onlar kâfir idiler. [125]
60-Dedıklerıne Göre Teşbih İfade Eden Hadis
Iddia:Rasûlullahın,"Rabbimi en güzel surette gördüm.Elini İki omuzura arasına koydu.Öyle ki parmaklarının soğukluğunu iki göğsüm arasında hissettim.[126]buyurduğunu rivayet ettiniz.
Cevap:Biz deriz ki:ALLAH'ı gözler idrak ve ihata edemez.fakat O bütün gözleri ihata eder.Yani:Dünya-da (gözler O'nu göremez)...Fakat Kıyamet günü olunca mü'minler ALLAH'ı (C.C) ,ondördünde ay'ı gördükleri gibi göreceklerdir.
Mûsâ (A.S) da ALLAH'ı görmek istemiş ve "Rabbim kendini bana göster de sana bakayım." "(7.el-A'raf: 143) demişti.(Bu sözüyle Mûsâ (A.S)) ALLAH'ın kendisi ve kendi emsali ALLAH dostları için Kıyamet gününe tehir ettiği ru'yet'in öne alınmasını istemiştir .ALLAH (C.C) da"Beni (dünyada) hiçbir zaman göremez sln!"(7.el-A'raf: 143) buyurmuştur. .Bu sebeple bazıları/Peygamberimiz O'nu ancak rüyasında ve vahiy kendisini etkisi altına aldığı zaman görmüştür.İsrâ gecesi vuku bulan gece yürüyüşü ise cesedi ile değil ruhu ile olmuştur.Nitekim Cenâb-ı Hakkın:İsrâ gecesi sana gösterdiğimiz rüyayı ve Kur'an'da lanet edilen (ve Cehennemin dibinde biten Zakkum isimli) ağacı da yalnız insanlara bir imtihan yaptık (İnsanlardan kimi İsrâ hâdisesini kimi de Cehennemde ağaç biteceğini inkâr etti.) (17.el-İsrâ:60) buyurduğunu duymadın mı? demişlerdir.
(Cenâb-ı Hak) rüya ile,Rasûlullahm İsrâ gecesi gördüklerini kastetmektedir..
Rasûlullah İsrâ hâdisesini anlatıncajnsanlar-dan bir kısmı bunu inkâr etti ve :"Bir gecede nasıl olur da Beytu'l-Makdis'e gider.sonra göğe çıkar ve sonra da yeryüzüne tekrar iner?" dediler ve Rasûlullahın İsrâ'ının cismen vuku bulduğunu iddia ettiğini zannettüer.Ebûbekr (R.A) ise buna inanıp tasdik eden ve (buna inanma hususunda ) inkarcılarla tartışanlardan idi.Bu sebeple ona Sıddîk denilmiştir.
(Yine o birkısım insanlar) sözlerine devamla şöyle dedilenO'nun (S.A.V) hanımlarından birisi,"Gerçekten biz.O'nun (S.A.V) cisminin kaybolfup gitjtiğini görmedik." demiştir.
Bize Ebu'l-Hattâb tahdis etti (ve) dedi:Bize Mâlik b.Saîd haber verdi (ve) dedi: Bize el-A'meş haber verdi (ve) dedi:el-Velîd b.el-'Ayzâr'ı,Allahu taâlânın "Andol-sun ki Peygamber onu açık ufukta gördü" (81.et-Tekvîr: 23) âyeti hakkında Ebu'l-Ah-vas'ın[127]Rasûlullah Cebrail'i kendi (aslî) suretin de,yediyüz [128]kanadı ile gördü." [129] dediğini naklederken işittim.
Dediler ki:İsrâ'nın ruhen olduğuna delâlet eden hususlardan birisi de Abdullah b.Vehb'in rivayet ettiği şu hadistinAbdullah b.Vehb, Amr b.el-Hâris'den,o da Saîd b.ebî Hilâl 'den,o da Mervân b.Osmân'dan,o da Umara b.Âmir'den [130]o da Ubeyy b.Ka'b'ın (RA) hanımı Ummu't-Tufeyl'-den.onun Rasûlullahı,"Rabbini rüyasında uzun saçlı,çok yakışıklı bir genç suretinde gördüğünü.yeşillik bir yerde durmuş olup,altından bir döşek üzerinde bulunduğunu[131],ayaklannda da altından nalınlar olduğunu" anlatırken İşittiğini,rivayet etmiştir. [132]
EBÛ MUHAMMED:Biz bu hadisi bu şekilde tevil edenin tevilini;doğru kabul ettiğimizden anlatmış değiliz.Onu ancak.bir kısım insanların bu hadisi tevil ettiğini ve bu hadis için,bizim zikrettiğimiz diğer iki hadisi delil olarak kullandıklarını göstermek için zikrettik.
ALLAH (C.C)."Her türlü noksanlıktan münezzeh olan O ALLAH'dır ki kulunu gece (...) götürdü"! I7.el-İsrâ: 1) buyurup dururken.bu hâdise nasıl onların tevil ettikleri şekilde olabilir?!
Bu âyeti böyle tevil etmek caiz değildir,ve âyet (in zahiri mânası) bu gibi hadislerle reddedilemez.Biz sapıtmaktan ve ALLAH'ın Muhammed (AS) için fazilet kıldığı İsrâ hâdisesini tevil etmekten ALLAH'a siğını-nz.Biz,hadisi kabul eder,Kur'an'ı da zahiri (mânası) ne hamlederiz. [133]
[122] HAN: 2 / 334-Zirâ,kolun dirseğinden parmak uçlarına kadar olan kısmı d ir.Uz unluk ölçüsü olarak kullanılan zira' 50 ile 80 cm arasında değişmektedir.(M)
[123] İbn Kuteybe, Te’vilu Muhtelifi’l Hadisi Müdâfaası, Kayıhan Yayınları: 333-334.
[124] Câmiu's-sağİr: 1 / 161.
[125] İbn Kuteybe, Te’vilu Muhtelifi’l Hadisi Müdâfaası, Kayıhan Yayınları: 334-335.
[126] HAN: 5 / 243; 4 / 66; 5 / 58.
[127] Avf b.Mâlik b.Nadle el-Cuşemî.Ebu'l-Ahvas.el-Kûfî.Sahabî olan babasından rivayette bulunmuştur.İbnu Mes'ud.Ebû Hurayra ve diğerlerinden rivayette bulunmuştur.
el-Hatîbul-Bağdâdî onun Nahrevan savaşında hazır bulunduğunu nakletmektedir. Ebul-Ahvas kussâs(kiâsa anlatıcısı)
İdi.(bkz: Tehzîbu't-Tehzîb: 8 / 169 ) (M)
[128] Dımeşk nüshasında "dokuzyüz" şeklindedir. -Mu-sahhih-
[129] BUH: 59 / 7:65 / sure: S3,nu: 2 ;HAN: 1/395,460.
[130] Unıârab.Âmir.Ummu't-Tufeyl'den rüyete dair bir hadis rivayet etmiştir. Kim olduğu bilinmiyor. (el-Mugnî fi'd-Duafâ: 2 / 461)
[131] Reîsu'l-Küttâb nüshasında:"...Yeşillik bir yerde altın bir yaygı üzerinde...'' şeklindedir. (M)
[132] Ebu'l-Ferac İbnu'l-Cevzî bu hadisi el-Hatîb (el-Bağdâdî) tarîkıyla ,bu isnadla serdettikten sonra hadisin uydurma olduğunu.Mervân'in kezzâb (=çok yalancı),Umâra'ıun da meçhul olduğunu ve Ahmed b.Hanbel 'e bu hadisten sorulduğu zaman hadise münker dediğini söylemiştir.es-Suyûtî de el-Leâü'1-masnûa'sında ona uymuştur.Bunun için el-Leâlî'nin Kitâbu't-Tevhîd'inin 16.(İkincrbaskısında 28,29.sahifeler -mütercim) sahifesine bakınız.Orada ,bu dipnotu sığmayacak kadar uzun bir malûmat vardır.-Musahhih-.Ayxica bkz:Ibn Huzeyme,Kitâbu't-Tevhîd,s.l98. (M)
[133] İbn Kuteybe, Te’vilu Muhtelifi’l Hadisi Müdâfaası, Kayıhan Yayınları: 335-338.
İddia:Rasûlullahm,"Kâfîrin dişi cehennemde.Uhud dağı btiyüklüğündedir.Derisinin kalınlığı da cebbâr'm zirâi ile kırk zirâ'dır." [122] dediğini rivayet ettiniz
Cevap:Bu hadisin güzel bir açıklaması var-dır.Eğer Rasûlullah onu kasdettiyse,o da şudur:"Bu-rada Cebbar (Cenâb-ı Hak değil) hükümdar demek-tir.Nitekim ALLAH (C.C) da :"Sen de onlara karşı (îmana ) zorlayıcı (=cebbâr) değilsin" (5O.Kâf: 45) buyur-muştur.Yani onları hükmü altına alan bir hükümdar değilsin.demektir.el-Cebâbîra da,hükümdarlar de-mektir.Bu,insanlann:"O,hükümdar zirâ'ı ile şu şu kadar zirâ'dır." demeleri gibidir....Bu sözleriyle onlar, en uzun zirâ'ı kasd etmektedirler.
Zannedersem Cebbâr,Acem hükümdarlarından idi. Onun zırâ'ı en uzun idİ.Bu yüzden en uzun zira' ona izafe edilmiştir. [123]
59-Iddıalarına Göre Teşbih İfade Eden Hadis
İddia:İbnu Abbâs'm (RA):"Hacer-i Esved Allah'ın yeryüzündeki sağ elidİr.Onunla,insanlardan dilediği ile musafaha eder.[124] dediğini rivayet ettiniz.
Cevap:Biz deriz ki:Bu bir misal ve benzetme-dir.Bunun aslı şudur:
Hükümdar biriyle (tokalaşıp) musafaha ettiğin-de.insanlar da onun elini öper.Sanki Hacer-i Esved de ALLAH için,hükümdarın sağ eli mesabesindedir.ona el sürülür ve öpülür.
Hz.Âişe'nin de şöyle dediği bana ulaştı:ALLAH [C.C) Âdem oğullarından misak (bağlılık ahdi) aldığı ve onları "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" diyerek, nefisleri üzerine şahid kıldığı.onlar da "Evet (Sen bizim Rabbimizsin)" dediği zaman bu misakı Hacer-i Esved'in içine koymuştur.
İnsanların (Hac esnasında Hacer'i) istilam eder (el sürer) ken:"Sana inanarak ve ahdini yerine getirerek..." dediklerini duymadın mı? Bunun mânası ^'Sana verdiğimiz sözü (ahdi) yerine getirdik.şüphesiz Rabbimiz Sen'sin sen!"demektir.Böyle söylenmesinin sebebi şudunCahiliyye devrinde de Hacer'i islam ederlerel sürerler) di.Fakat onlar müşrik idiler ve Hacer'i hakkıyla istilam etmiyorlardı. Çünkü onlar kâfir idiler. [125]
60-Dedıklerıne Göre Teşbih İfade Eden Hadis
Iddia:Rasûlullahın,"Rabbimi en güzel surette gördüm.Elini İki omuzura arasına koydu.Öyle ki parmaklarının soğukluğunu iki göğsüm arasında hissettim.[126]buyurduğunu rivayet ettiniz.
Cevap:Biz deriz ki:ALLAH'ı gözler idrak ve ihata edemez.fakat O bütün gözleri ihata eder.Yani:Dünya-da (gözler O'nu göremez)...Fakat Kıyamet günü olunca mü'minler ALLAH'ı (C.C) ,ondördünde ay'ı gördükleri gibi göreceklerdir.
Mûsâ (A.S) da ALLAH'ı görmek istemiş ve "Rabbim kendini bana göster de sana bakayım." "(7.el-A'raf: 143) demişti.(Bu sözüyle Mûsâ (A.S)) ALLAH'ın kendisi ve kendi emsali ALLAH dostları için Kıyamet gününe tehir ettiği ru'yet'in öne alınmasını istemiştir .ALLAH (C.C) da"Beni (dünyada) hiçbir zaman göremez sln!"(7.el-A'raf: 143) buyurmuştur. .Bu sebeple bazıları/Peygamberimiz O'nu ancak rüyasında ve vahiy kendisini etkisi altına aldığı zaman görmüştür.İsrâ gecesi vuku bulan gece yürüyüşü ise cesedi ile değil ruhu ile olmuştur.Nitekim Cenâb-ı Hakkın:İsrâ gecesi sana gösterdiğimiz rüyayı ve Kur'an'da lanet edilen (ve Cehennemin dibinde biten Zakkum isimli) ağacı da yalnız insanlara bir imtihan yaptık (İnsanlardan kimi İsrâ hâdisesini kimi de Cehennemde ağaç biteceğini inkâr etti.) (17.el-İsrâ:60) buyurduğunu duymadın mı? demişlerdir.
(Cenâb-ı Hak) rüya ile,Rasûlullahm İsrâ gecesi gördüklerini kastetmektedir..
Rasûlullah İsrâ hâdisesini anlatıncajnsanlar-dan bir kısmı bunu inkâr etti ve :"Bir gecede nasıl olur da Beytu'l-Makdis'e gider.sonra göğe çıkar ve sonra da yeryüzüne tekrar iner?" dediler ve Rasûlullahın İsrâ'ının cismen vuku bulduğunu iddia ettiğini zannettüer.Ebûbekr (R.A) ise buna inanıp tasdik eden ve (buna inanma hususunda ) inkarcılarla tartışanlardan idi.Bu sebeple ona Sıddîk denilmiştir.
(Yine o birkısım insanlar) sözlerine devamla şöyle dedilenO'nun (S.A.V) hanımlarından birisi,"Gerçekten biz.O'nun (S.A.V) cisminin kaybolfup gitjtiğini görmedik." demiştir.
Bize Ebu'l-Hattâb tahdis etti (ve) dedi:Bize Mâlik b.Saîd haber verdi (ve) dedi: Bize el-A'meş haber verdi (ve) dedi:el-Velîd b.el-'Ayzâr'ı,Allahu taâlânın "Andol-sun ki Peygamber onu açık ufukta gördü" (81.et-Tekvîr: 23) âyeti hakkında Ebu'l-Ah-vas'ın[127]Rasûlullah Cebrail'i kendi (aslî) suretin de,yediyüz [128]kanadı ile gördü." [129] dediğini naklederken işittim.
Dediler ki:İsrâ'nın ruhen olduğuna delâlet eden hususlardan birisi de Abdullah b.Vehb'in rivayet ettiği şu hadistinAbdullah b.Vehb, Amr b.el-Hâris'den,o da Saîd b.ebî Hilâl 'den,o da Mervân b.Osmân'dan,o da Umara b.Âmir'den [130]o da Ubeyy b.Ka'b'ın (RA) hanımı Ummu't-Tufeyl'-den.onun Rasûlullahı,"Rabbini rüyasında uzun saçlı,çok yakışıklı bir genç suretinde gördüğünü.yeşillik bir yerde durmuş olup,altından bir döşek üzerinde bulunduğunu[131],ayaklannda da altından nalınlar olduğunu" anlatırken İşittiğini,rivayet etmiştir. [132]
EBÛ MUHAMMED:Biz bu hadisi bu şekilde tevil edenin tevilini;doğru kabul ettiğimizden anlatmış değiliz.Onu ancak.bir kısım insanların bu hadisi tevil ettiğini ve bu hadis için,bizim zikrettiğimiz diğer iki hadisi delil olarak kullandıklarını göstermek için zikrettik.
ALLAH (C.C)."Her türlü noksanlıktan münezzeh olan O ALLAH'dır ki kulunu gece (...) götürdü"! I7.el-İsrâ: 1) buyurup dururken.bu hâdise nasıl onların tevil ettikleri şekilde olabilir?!
Bu âyeti böyle tevil etmek caiz değildir,ve âyet (in zahiri mânası) bu gibi hadislerle reddedilemez.Biz sapıtmaktan ve ALLAH'ın Muhammed (AS) için fazilet kıldığı İsrâ hâdisesini tevil etmekten ALLAH'a siğını-nz.Biz,hadisi kabul eder,Kur'an'ı da zahiri (mânası) ne hamlederiz. [133]
[122] HAN: 2 / 334-Zirâ,kolun dirseğinden parmak uçlarına kadar olan kısmı d ir.Uz unluk ölçüsü olarak kullanılan zira' 50 ile 80 cm arasında değişmektedir.(M)
[123] İbn Kuteybe, Te’vilu Muhtelifi’l Hadisi Müdâfaası, Kayıhan Yayınları: 333-334.
[124] Câmiu's-sağİr: 1 / 161.
[125] İbn Kuteybe, Te’vilu Muhtelifi’l Hadisi Müdâfaası, Kayıhan Yayınları: 334-335.
[126] HAN: 5 / 243; 4 / 66; 5 / 58.
[127] Avf b.Mâlik b.Nadle el-Cuşemî.Ebu'l-Ahvas.el-Kûfî.Sahabî olan babasından rivayette bulunmuştur.İbnu Mes'ud.Ebû Hurayra ve diğerlerinden rivayette bulunmuştur.
el-Hatîbul-Bağdâdî onun Nahrevan savaşında hazır bulunduğunu nakletmektedir. Ebul-Ahvas kussâs(kiâsa anlatıcısı)
İdi.(bkz: Tehzîbu't-Tehzîb: 8 / 169 ) (M)
[128] Dımeşk nüshasında "dokuzyüz" şeklindedir. -Mu-sahhih-
[129] BUH: 59 / 7:65 / sure: S3,nu: 2 ;HAN: 1/395,460.
[130] Unıârab.Âmir.Ummu't-Tufeyl'den rüyete dair bir hadis rivayet etmiştir. Kim olduğu bilinmiyor. (el-Mugnî fi'd-Duafâ: 2 / 461)
[131] Reîsu'l-Küttâb nüshasında:"...Yeşillik bir yerde altın bir yaygı üzerinde...'' şeklindedir. (M)
[132] Ebu'l-Ferac İbnu'l-Cevzî bu hadisi el-Hatîb (el-Bağdâdî) tarîkıyla ,bu isnadla serdettikten sonra hadisin uydurma olduğunu.Mervân'in kezzâb (=çok yalancı),Umâra'ıun da meçhul olduğunu ve Ahmed b.Hanbel 'e bu hadisten sorulduğu zaman hadise münker dediğini söylemiştir.es-Suyûtî de el-Leâü'1-masnûa'sında ona uymuştur.Bunun için el-Leâlî'nin Kitâbu't-Tevhîd'inin 16.(İkincrbaskısında 28,29.sahifeler -mütercim) sahifesine bakınız.Orada ,bu dipnotu sığmayacak kadar uzun bir malûmat vardır.-Musahhih-.Ayxica bkz:Ibn Huzeyme,Kitâbu't-Tevhîd,s.l98. (M)
[133] İbn Kuteybe, Te’vilu Muhtelifi’l Hadisi Müdâfaası, Kayıhan Yayınları: 335-338.