- İddetin Kura Göre Hesaplanması

Adsense kodları


İddetin Kura Göre Hesaplanması

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
neslinur
Mon 2 August 2010, 10:52 am GMT +0200
İddetin Kur’a Göre Hesaplanması
 


Kur1, fıkhı bir terimdir. Çoğulu akra1, akru1 ve kuru' gelir. Bu ke-ıe iki zıd manâyı kendinde taşır: Hem ayhaline, hem de ayhalinden nizlenmeye delâlet eder. O bakımdan müctehidlerden bir kısmı onu hali anlamına alırken, diğer bir kısmı ayhalinden temizlenme nemiyle yorumlamıştır.

Boşanan veya kocası ölen hamile kadının iddeti hakkında gereken Lklamayı yaptıktan sonra şimdi de evli iken boşanan kadının iddetini kklamaya ve ilgili rivayetleri nakletmeye çalışacağız.

islâm dini her konuda olduğu gibi bu konuda da kadını siyanet iniş (korumuş) ve kocasından dul kalınca onun kendini iyice toparla-asma ve rahminde oluşan bir çocuk varsa onun doğmasına imkân ver-Bk için bir iddet (şer'î bekleme süresi) belirleyip vacip kılmıştır. [257]

 

İlgili Hadisler
 

el-Esued'den yapılan rivayete göre, Hz. Aişe (r.a.) şöyle bilgi ver­iştir:

"Berire'ye üç hayız (ayhali) iddet beklemesini emrettim." [258]

Hadîste siyga değiştirilmiştir. Çünkü gerçekte emreden Hz. Aişe iğil Peygamber (s.a.v.) Efendimizdir. [259]

ibn Abbas (r.a.) dan yapılan rivayete göre, Peygamber (s.a.v.) Fendimiz Berire'yi muhayyer bıraktı, O da kendi nefsini ih-yar etti. Peygamber (s.a.v.) ona hür kadının iddetine uygun id-ıt beklemesini emretti. [260]

Hz. Aişe (r.a.) dan yapılan rivayete göre, adı geçen, Peygamber (s.a.v.) Efendimizin şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Emet (cariye)nin talâkı ikidir, iddeti de iki ayhalidir." [261]

Diğer bir lafızla şöyle rivayet edilmiştir: "Kölenin talâkı ikidir. Ca­riyenin kuru'u iki ayhalidir." [262]

İbn Ömer (r.a.) dan yapılan rivayete göre, Peygamber (s.a.v.) Efen­dimiz şöyle buyurmuştur: "Emet (cariye)nin talâkı ikidir, iddeti de ikiayhâlidir." [263]

Böylece hür kadınla cariyenin iddeti farklı olduğu gibi, köle ile hür adamın boşama sayısı da farklıdır. [264]

 

Müctehidlerin Görüş ve İhticacları
 

a) Hanefîlere göre, ayhali görüp kendisiyle cinsel temas kurulan hür kadının boşandıktan sonra iddeti (şer'î bekleme süresi) üç kuru1 (üç ayhali görmesi) dir.

Kadının bu durumda boşanması ister talâk şeklinde, isterse hâkimin ayırması şeklinde olsun farketmez.

îmanı Şafiî ile İmam Mâlik'e göre sözü edilen kadının iddeti, üç te­mizlenme süresidir. Böylece bu iki imam âyet ve hadîste geçen (kur1) veya (kuru1) kelimesini ayhalinden temizlenme olarak yorum­lamışlardır.

Bunun gibi şüpheyle cinsel temas gerçekleştiğinde de iddet süresi üç ayhali olarak belirlenir. Şüpheyle cinsel temastan maksat şudur: Zi­faf gecesi nikahladığı kadın değil de başka bir kadın onun yanma girer de böylece o da onu kendi nikahladığı karısı sanıp cinsel temasta bulu­nur, îşte bu temastan sonra durum anlaşılınca onların ayrılmaları gerçekleşir ve bu durumda o kadının evlenebilmesi için üç ayhali geçirmesi gerekir.

Fasit nikâh da böyle. Yani ondan dolayı da iddet gerekir. Şöyle ki: Mut'a (muvakkat) nikâhla evlenen veya şahitsiz nikâh akdi yapan veya dört karısı hayatta olduğu halde bir beşincisiyle nikâh akdi yaptıran adam bütün bu durumlarda fasit bir nikâhla evlenmiş olur. Hâkimin müdahalesiyle bu nikâh feshedilir, çiftlerin ayrılmaları sağlanır. İşte böyle bir nikâh yapıldıktan sonra adam kadınla cinsel temasta bulunur veya cinsel temas yapacak kadar bir süre onunla tenhada başbaşa kalırsa kadına iddet gerekir. Yani başka biriyle evlenebilmesi için üç ayhali görüp geçirmesi gerekir.

Kadın ayhali durumunda iken kocası onu boşarsa, içinde bulun­duğu ayhali üç ay halinden sayılmaz. O ayhalinden temizlendikten son­ra üç ayhali görüp geçirmesi gerekir.

Ayhalinden büsbütün kesilmiş olan veya yaşı küçük olduğu için hiç ayhali görmeyen kadının iddeti ise üç aylık bir süredir. Boşandıktan sonra bu süreyi sona erdirmeden başkasıyla nikâhlanamaz. [265]

b) Şâfiîlere göre, hayatta olan bir adamın karısını üç talâkla boşaması veya fasit bir nikâhla evlenilmişse hâkimin ayırması ile kadına iddet gerekir. Yani ikinci bir kocayla evlenebilmesi için üç te­mizlenme dönemi geçirmesi şarttır. Aksi halde evlenemez. Ancak sözü edilen kadının iddet sahibi olabilmesi için Hanefîlerde olduğu gibi ya sahîh, ya da fasit bir nikâhla evli bulunması ve bu evlilikte cinsel temas olayının meydana gelmesi veya en azından erkeğin menisinin kadının üreme organının içine akması söz konusudur. Bu gerçekleşmedikçe sa­dece halvette başbaşa kalmaları yeterli değildir. Yani böyle bir olaydan dolayı iddet gerekmez.

Böylece halvet hususunda Şâfîîler Hanefîlerden ayrılmış oluyor­lar.

Hür kadının iddeti üç kur1 dur. Yani üç temizlenme dönemi görüp geçirmesidir. Kadm temizlik dönemi içindeyken kocası onu boşarsa, id­deti ancak üçüncü ayhaline girmekle sona ermiş olur. Kadın ayhalinde iken boşarsa, o ayhali dışında üç ayhali daha görüp geçirmesi gerekir. Ayhalinden büsbütün kesilmiş olan kadının iddeti ise üç aydır. İçinde boşandığı aydan onbeş günden fazla bir süre kalmışsa, o takdirde o tam ay sayılır ve ondan sonra iki tam ay daha geçirmesi gerekir. [266]

c) Hanbelîlere göre, adam nikâhlı karısını cinsel temasta bulun­madan ve onunla halvette başbaşa kalmadan boşarsa, bu durumda kadına iddet gerekmez. Boşandıktan sonra başka bir erkekle evlenebi­lir. Zira iddetten maksat, rahmin beraetini ortaya koymaktır, yani ha­mile olmadığını göstermektir.

Müslüman erkekle evli olan zimmîye (gayr-i müslime vatandaş kadm) da boşandığında iddet beklemesi gerekir. İmam Ebû Hanîfe'ye göre, zimmîyeye iddet gerekmez. Çünkü onlar furu'-i islâmmiye ile muhatab değillerdir.

Ama halvette başbaşa kalıp kadm tamamen erkeğe ram olur da ancak erkek bir engelden dolayı -meselâ ihramlılık hali, oruç, ayhali, loğusalık, hastalık, iktidarsızlık gibi- cinsel temasta bulunamazsa, o takdirde kadına iddet gerekir. Yani kocası onu boşadığı takdirde üç ay­hali görüp geçirmesi gerekir. [267]

d) Mâlikîler de buna yakın bir görüş ve ictihaddadırlar. İmam Mâlik de İmam Şâfıî gibi "kur" kelimesini ayhalinden temizlenme dönemi olarak yorumlamıştır. [268]

 

Tahliller ve Diğer Rivayetler
 

507  no'lu Hz. Aişe hadîsiyle ilgili olarak Hafız İbn Hacer şöyle demiştir:

"Râvilerinin hepsi sikadır, ancak hadîs malûldür." Yani sıhhatim zedeleyen bir kusur söz konusudur. [269]

Bu hadîste Berire'nin kocasının köle olduğuna işaret bulunuyor. Ama Berire hürre olduğu için kocası tarafından boşanınca Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz onu köle (cariye) iddetiyle, hürre iddeti arasında serb­est bırakmıştır. Şöyle ki kocasına bakılarak iki kur iddeti gerekir, ken­di nefsine bakılarak üç kur' iddeti gerekir. Berîre kendi nefsini bu meselede ihtiyar etmiş ve böylece üç kur iddet gerekmiştir.

İmam Şafiî bu hadîsle ve îbn Ömer hadîsiyle istidlal ederek kölenin ancak iki talâkla boşama hakkı bulunuyor, eşi isterse hürre ol­sun,, isterse cariye olsun farketmez demiştir. Ebû Hanîfe ise, kadm hürre ise üç talâk söz konusudur, şeklinde bir görüş beyân etmiştir.

508 nolu İbn Abbas hadîsini ayrıca Taberânî el-Evsat'da taline etmiştir. Mecmau'z-Zevâid sahibi diyor ki: "Ahmed b. Hanbel'in bu hadîsi rivayet silsilesindeki ricalin hepsi rical-i sahihtir. Ayrıca Ahmed b. Hanbel'in Berîre'den naklettiği benzeri hadîs de buna şehadet etmek­tedir. O bakımdan İbn Abbas hadîsiyle istidlal ve ihticacda bulunanlar çoğunluktadır. Aynı zamanda birinci hadîsle birbirini kuvvetlendir­mekte olup hilâfına   görüşlerin  itibara  şayan   olmadığına   delil sayılmaktadır,

509 nolu Hz. Aişe hadîsini aynı zamanda Beyhakî tahrîc etmiştir. Ebû Dâvud ise "bu hadîs meçhuldür" demiştir. Tirmizî ise bu hadîsin garip olduğunu ve bunu ancak merfuân Mezahir b. Eşlem hadîsinden bildiğini belirtmiştir.

Ancak bu hadîsi manâ yönünden destekleyen bir çok rivayetler mevcuttur.

511 nolu İbn Ömer hadîsini İmam Mâlik Muvatta'da tahrîc .etmiş /e İmam Şafiî de bunu nakletmiştir. Ancak isnadında Amr b. Şebîb ve Atıyye el-Ufî bulunuyor ki bu iki zat da zayıftır. [270]. Dârekutnî ise ounu mevkufen sahihi emiştir.

Zehebî, Amr b. Şebîb isminden bahsetmiştir. Ancak Atıyye el-Ufî üzerinde durmuş ve şu bilgileri vermiştir: Ebû Hatim onun için "zayıftır" demiş, ibn Maîn ise "o sâlih bir kişidir" diyerek kısmen tez­kiye etmiştir. Ahmed b. Hanbel "o zayıftır" diyerek görüşünü belirt­miştir. [271]

Konumuzu oluşturan hadîslerin hemen tamamı, kocasından boşanan kadının iddetinin üç kur' olduğuna ve kur'dan maksadın da ay-i hali bulunduğuna delâlet etmektedir. [272]

 

Çıkarılan Hükümler
 

1- Evlenip kocasıyla  cinsel temasta bulunduktan sonra boşanan kadmm ikinci bir kocayla evlenebilmesi için iddet beklemesi, yani şer'î bekleme süresini doldurması gerekir. Aksi halde evlenmesi caiz olmaz.

2-  İddet süresi üç kur'dur. Bundan maksat üç ayhali görüp geçirmesidir.

3- Hâkim tarafından ayrılmaları kararlaştırılan kadının da iddeti böyledir.

4- İmam Şâfıî ile İmam Mâlik'e göre, kur'dan maksat temizlenme dönemidir. Böylece bu iki mezhebe göre, boşanan kadmm iddeti üç te­mizlik dönemi görüp geçirmesidir.

5- Sahih nikâhla evlenenin iddeti böyle olduğu gibi fasit nikahla evlenenin ve bir de şüpheyle cinsel temasta bulunulan kadının da iddeti üç kur'dur.

6- Fasit nikah, mut'a nikâhı, muvakkat nikâh, şahitsiz yapılan nikâh ve dört kârısı hayatta ve nikâhı altında bulunduğu halde beşinci

kadını nikâhlamaktır.

7- Şüpheli nikâh, karanlıkta karısının yatağı zannederek başka bir kadmm yatağına girip onunla müsasebette bulunmak veya zifaf ge­cesi adamın yanma nikahladığı kadmm yerine başka bir kadının yanlışlıkla girmesi ve aralarında cinsel temasın meydana gelmesidir.

8- Kadm ayhali döneminde iken kocası onu boşarsa, bu göreceği üç ayhaline dahil sayılmaz.

9- Ayhalinden büsbütün kesilmiş bulunan ve bir de yaşı küçük olduğu için ayhali görmeyen kadının iddeti üç aydır.

10- Nikâhtan sonra halvette başbaşa kalırlar ve bir cinsel temas süresince oyalanırlarsa, bu kadın için de iddet gerekir, Şâfiîlere göre id­det gerekmez.

11- Boşanırken içinde bulunduğu aydan onbeş günden fazla bir süre kalmışsa, o takdirde o tam ay sayılır ve böylece iki ay daha bekler öylece iddeti sona erer.

12- Adam nikahlandıktan sonra cinsel temasta bulunmaz ve karısıyla halvette başbaşa kalmazsa iddet gerekmez.

13- Ama halvette bir engelden dolayı cinsel temas yapılamamışsa, o taktirde kadına iddet gerekir. Bu, Hanbelîlerin görüşüdür.

14- İddetten maksat, kadmm rahminin çocuktan beri olduğunun ortaya konmasıdır ve bir de bu süre içinde ikinci evliliğe iyice hazır du-rupaa gelmesidir.

15- Hamile olduğunu bilen kadın bunu gizler de üç aylık veya üç ayhali bir süre bekledikten sonra iddetini tamamlamış gibi davranırsa günahkâr olur. Aynı zamanda başkasıyla nikâhlanması caiz olmaz. Zira onun iddeti, hamile olduğu çocuğu doğurmasıyla sona erer.

16- Erkek için bir iddet söz konusu değildir. Yani karısını boşayan erkeğin bir süre beklemesine gerek yoktur. İstediği zaman evlenebilir.

17- Müslüman erkekle evli olan gayr-i müslim kadının da zimmîye olduğu takdirde iddet beklemesi gerekir. Bu Hanbelî'ye göredir. İmam Ebû Hanîfe'ye göre, onun iddet beklemesi gerekli değildir. Çünkü ilâhî bitabla muhatab sayılmaz. [273]

 

Bilal2009
Fri 22 February 2019, 12:02 pm GMT +0200
Esselamü aleyküm Rabbim bizlerin ilmini artırsın Rabbim paylaşım için razı olsun

ceren
Fri 22 February 2019, 03:03 pm GMT +0200
Esselamu aleykum. Rabbim razı olsun bizlere bu bilgileri sunan kardesimizden...

Sevgi.
Thu 7 March 2019, 05:27 am GMT +0200
Aleyküm Selam. Bilgiler için Allah razı olsun