- İdarecilere güzel görünüp sahsî menfaat temin etme düşüncesi

Adsense kodları


İdarecilere güzel görünüp sahsî menfaat temin etme düşüncesi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sidretül münteha
Thu 16 June 2011, 03:39 pm GMT +0200
e. İdarecilere Güzel Görünüp Şahsî Menfaat Temin Etme Düşüncesi




Âlim ve muhaddislerin idarecilerden uzak durmaları, süfli duygu ve kötü arzularına düşkün kimselerin âlim görüntüsüne  bürünerek mad­deten istifade etmek, din ve ehli adına makam ve mevki elde etmek ama­cıyla idareci ve halifelere yaklaşmaları, araştırma ve ilimden yoksun fetva ve hükümler vermelerine yol açmıştır.

Nifak elbisesini giymiş, hayatı yalanla dolu bir kimse için, halifeye şirin görünmek veya onun hoşuna gittiği için Allah'ın haram kıldığını he­lal saymak hiç de zor bir iş değildir. Buna Gıyas b. İbrahim ile halife Mehdi arasında geçen şu olaydan daha güzel bir örnek yoktur: Gıyas, halife Mehdi'nin (158-169/775-785) huzuruna girdiği zaman onun gü­vercinlerle oynadığını (güvercinleri yarıştırdığını) görmüştür. Kendisine halifeye bir hadis söyle dendiğinde o hemen:

"Bize falan futandan diye­rek Hz. Peygamber'e kadar varan bir isnad söyleyerek Resûlullah'ın "ok, deve, at ve kuş yarışlarından başkası için ödül almak helâl olmaz" buyurduğunu rivayet etmiştir. Bunun üzerine Mehdi, ona on bin dirhem verilmesini emretmiş, Gıyas kalkınca ise "Senin şu kafan Resûlullah'a yalan isnad eden bir kafadır" demiştir. Mehdi devamla, "Ancak buna seni ben şevkettim" dedikten sonra güvercinlerin kesilmesini ve onun bu işten vazgeçmesini emretmiştir [108].

Bazılarına göre hadis uydurmaya sevkeden başka sebepler de vardı. Nitekim Sa'd b. Tarîf el-İskâfi oğlunun ağladığını görünce ona, sana ne oldu? diye sormuştu. Çocuk, öğretmenim dövdü deyince Sa'd, "vallahi şimdi ben o öğretmenleri rezil edeceğim" diyerek bana İkrime b. Abbas'tan o da Resûlullah'dan naklettiğine göre Hz. Peygamber:

"Çocuk­larınızın muallimleri sizin en şerli olanlarınızdır" [109] buyurmuştur, dedi.

Hadis âlimleri sahih hadisi, uydurmasından ayırtedecek kaideler koymuşlardır. Bu konuda İbn Dakîku'1-îd şu açıklamayı yapmaktadır:

"Muhaddisler hadisin uydurma olduğuna çoğunlukla hadisin metin ve lafızlarına bakarak hükmediyorlardı. Özetle bu, Resûlullah'ın (s.a.) sözle­riyle çokça meşgul olmak suretiyle oluşan bir melekedir ki, onunla muhaddisler lafızların Hz, Peygamber'e ait olup olmadığını bilirler. Böylece hadisin uydurma olduğu, ravide mevcut olan karinelerden daha çok, merviden (metinden) hareketle bilinmektedir." [110]

Bu konuda İbn Kayyim ise şu açıklamayı yapmaktadır:

"Bu mele­keye sahip kimseler Hz. Peygamber'in ahvali, hidayeti, sözleri, neyi söy­leyip söylemeyeceği hususlarında başkalarının bilemeyeceği noktaları bi­lirler. Bu, her tâbi ile metbû arasındaki durumdur. Dolayısıyla, onun söz­lerini, fiillerini, bunlar arasında ona nisbeti sahih olanlarla olmayanları araştırma hususunda son derece arzulu olan tâbilerin bu özelliklere sahip olmayanlara üstünlükleri vardır." [111]

Bu araştırmanın bir bölümü olması sebebiyle, burada metin açısın­dan uydurma alametlerini detaylarıyla zikretmeyeceğiz. Burada muhaddislerin bu husustaki gayretlerini ve metni esas alarak uydurma hadisleri tespitte başarılı olduklarını zikretmekle yetiniyoruz. [112]



[108] İbn Hibban, el-Mecruhîn, I, 66; İbnü'I-Cevzî, el-Mevzuat, I, 42.

[109] İbn Hibban, el-Mecruhîn, I, 66; İbnü'l-Cevzî, a.e., I, 42

[110] Emir es-San'anî, Tavdîh, E, 94.

[111] İbnü'l-Kayyim, el-Menârü'l-münîf, s. 44.

[112] Misfir B. Gurmullah Ed-Dümeyni, Hadiste Metin Tenkidi Metodları, Kitabevi Yayınları, İstanbul 1997: 39-40.