- İbrahim Halil (as)´ın Zühdü

Adsense kodları


İbrahim Halil (as)´ın Zühdü

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
derya
Wed 30 December 2009, 05:06 pm GMT +0200
İbrahim Halil (as)´ın Zuhdü İle İlgili Haberler


406. Ka´b diyor ki: "İbrahim (as): "Ya Rabbi! Yeryüzünde ben­den başka sana ibâdet eden bir kimseyi görmemek beni mahzun ediyor´ dedi. Bunun üzerine Allah Azze ve Celle, onunla birlikte namaz kılacak melekler inzal etti."


407. Ka´b, ´İbrahim cidden yumuşak huylu, içli, kendisini Al-laha vermiş biriydi´[39] (âyeti hakkında) diyor ki: "İbrahim (as) ya­nında ateş anıldığı vakit, ´Âh, âh´ derdi."

408. İbn Ebû Müleyke diyor ki: "İbrahim (as) vefat ettiği vakit Celil olan Allah´a mülâki oldu, ona: ´Ey İbrahim.! Ölümü nasıl bul­dun? diye sorulunca, ´Ya Rabbi! Canımın elemle söküldüğünü his­settim´ dedi. O da: ´Biz sana bu işi kolaylaştırdık´ karşılığını ver­di."

409. Ebû Abdullah es-Sülemî, Yahya b. Süleym´in adını andığı birisinden naklen şöyle dediğini işittim diyor: "Ölüm meleğinin ya­nında, yeryüzü halkının en kerim olanı Yâkûb (as) idi. Ölüm Meleği (as) Rabbinden Yakûb´un yanına gidebilmek için izin istedi. O da izin verdi. Doğru Yakûb´un yanına geldi. Yakûb ona: ´Ey ölüm meleği! Seni Yaratan hakkı için (veya sana soranın hakkı için) sa­na bir şey sormak istiyorum. Canım aldığın kimseler içerisinde Yusuf da var mı?´ dedi. Ölüm meleği: ´Hayır´ cevabını verdi ve ´Ey Ya´kûb! Sana bir takım sözler öğreteyim mi?´ dedi. O da: ´Evet´ kar­şılığını verdi. Melek: ´Ey ebediyyen kesilmeyen, Senden başka kim­senin sayamayacağı iyiliklerin sahibi! (diye yalvar)´ dedi. Ya´kûb, o gece bunlarla dua etti ve sabah olmadan, (Yusufun) gömleği yüzü­ne atıldı ve gözleri yeniden görmeye başladı."

410. Tâifin müezzini Ebû Abdullah şöyle diyor: "Cebrail (as), Yusuf (as)´a geldi ve: ´Ey Yusuf! Hapis sana zor mu geldi?´ diye sor­du. O da: ´Evet´ dedi. Melek: ´Öyleyse Ey Allahım! Dünya ve âhiret işlerimde bana sıkıntı ve meşakkat veren her şeyden bir kurtuluş halket, beklemediğim yerden beni rızıklandır. Günahlarımı bağış­la, ricamı sabit kıl, onu Kendinden başkasından ayır ki, Senden gaynsına rica (minnet) etmeyeyim, (diye dua et)´ dedi."

411. Ebû Osman diyor ki: "İbrahim (as) üzerine iki aç arslan gönderildi. Arslanlar, onu yalayıp kendisine secde ettiler."

412. Hz Ali (ra)´den Allah Teâlâ´nın, ´Ey ateş! İbrahim için se­rinlik ve esenlik ol[40] kelâmı hakkında: "Eğer esenlik ol dememiş olsaydı, soğukluk onu öldürürdü" dediği rivayet edilmiştir.

413. Hz. Ali´nin (ra); "Kıyamet gününde ilk defa İbrahim (as) giydirilecek ve ona ketenden bir elbise giydirilecek, daha sonra Resulullah (sav) Arş´ın sağında iken pamuktan bir hülle giyinecek" dediği rivayet olunmuştur.[41]

414. Nevf el- Bekâlî diyor ki: "İbrahim (as): Ta Rabbi! Yeryü­zünde benden başka Sana ibadet eden hiç kimse yok´ demiş. Allah Teâlâ da üç bin tane melek indirmiştir. İbrahim (as) üç gün onlara imamlık yapmıştır."

415. Bekir şöyle demiştir: "İbrahim (as) ateşe atıldığı vakit bü­tün mahlûkât Allah´a niyazda bulunup, Ta Rabbi! Hâlîlin İbrahim ateşe atılıyor, bize müsaade et de onu söndürelim" demişler. O da: ´O Benim halilimdir, yeryüzünde ondan başka da halilim yoktur. Ben onun Rabbiyim, onun da Benden başka Rabbi yoktur. Eğer sizden yardım dilerse ona yardım edin, aksi takdirde onu bırakın´ demiştir. Bunun üzerine yağmur meleği gelip: Ta Rabbi! Halîlin ateşe atılıyor, müsaade et, ateşi yağmurla söndüreyim´ demiş. Al­lah Teâlâ: ´O Benim halilimdir. Yeryüzünde ondan başka halilim yoktur. Ben onun Rabbiyim, onun Benden başka Rabbi yoktur. Eğer senden yardım talep ederse ona yardım et, aksi halde bırak onu´demiştir. Ateşe atıldığı vakit İbrahim Rabbine bir dua ile yakarmıştır (ki bu duayı râvi Ebû Hilâl unutmuştur.) Allah Teâlâ da: ´Ey Ateş! İbrâhime serinlik ve esenlik ol[42]demiştir. O gün doğu ve batı bütün insanlara buz gibi olmuştur."

416. Saîd b. Cübeyr diyor ki: "İbrahim (as) rüyasında İshâk´ı (as) kurban ettiğini görünce, evinden kurban ettiği yere bir tek sa­bahta bir aylık yol yürümüş. Onu kurban etmesinden vazgeçilip, bir koç kurban etmesi emredilince, onu boğazlamış tır. Sonra da (oradan) bir akşamda bir aylık yol teperek evine gelmiştir. Bu ara­da dağları ve vadileri kolayca geçmesine imkan verilmiştir."