neslinur
Sun 11 July 2010, 12:59 am GMT +0200
HZ. PEYGAMBER’İN (s.a.v) ÖZELLİKLERİ
Mükemmel Aktarım, Doğru Bilgi
Hz. Peygamber’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) şahsı veya tebliğ ettikleri ile ilgili bilgiler konusunda öncelikle ifade edilmesi gereken hususlardan biri, bu bilgilerin doğruluğudur. Asırlar önce yaşamış olmasına rağmen, ilk Müslümanlar Kur’ân’ı naklettikleri gibi, aynı titizlikle Hz. Peygamber’in sözlerini, fiillerini, hâlini hareketini de nakletmişlerdir.
Pakistanlı âlim Süleyman Nedvî’nin Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) hakkındaki konferanslarından seçtiğimiz bazı bölümler, Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) hayatı hakkındaki bilgilerin doğruluğu ve bu konuda O’nun diğer insanlardan farklılıklarına işaret etmektedir.
* Bütün dünya şahittir ve günler geçtikçe bu şehâdetin sübûtu artmaktadır ki Müslümanlar, Hz. Muhammed’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) sîretini (hayatıyla ilgili bilgileri) gayet mükemmel bir şekilde muhafaza edip nakletmişler, bu hususta en ufak bir ihmal göstermemişler, bu mukaddes emâneti dikkatle korumuşlardır. Asırlar, o bilgileri tahrip edememiştir.
* Asr-ı Saâdet’ten zamanımıza kadar muhtelif İslâm ülkelerinde ve ecnebi memleketlerde, Hz. Peygamber’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) sîretine dair bir çok dilde yazılanlar, binlerce eseri aşmaktadır.
* Bir kimsenin hayatı hakkındaki tarihî malûmat ne kadar sağlam olursa olsun, mükemmellik vasfına sahip olmayınca insanlar için uyulacak bir misâl ve örnek sayılmaz. Yine bir kimsenin hayatının bütün kusur ve ayıplardan uzak kâmil bir hayat sayılabilmesi için onun bütün safhalarıyla bilinmesi ve gizli bir tarafının kalmaması lâzımdır.
* İnsanların en büyüğü bile evine girince ev halkı içinde insanlardan herhangi biri imiş gibi alelâde bir adam olur. Voltaire’nin meşhur bir sözü vardır: “Bir adam, evinin içinde büyük olmadığı gibi ailesi arasında da kahraman sayılmaz.” Demek istiyor ki insan evinin içinde bir dereceye kadar lâubali olabilir. Bütün hususiyetlerine, başkalarına gizli kalan her şeyine muttali oldukları için bir insanın büyüklüğü, en yakınlarının gözünde küçülür. Büyüklük, mechuliyet gölgesinde daha azametli görünür. Bu umûmî hükümden Hz. Muhammed’in hayatı bir istisna teşkil eder. Baswort Smith şöyle demektedir: “Büyüklerin şöyle böyle hâlleri hakkında denilenler, İslâm Peygamberi Hz. Muhammed (sallallâhu aleyhi ve sellem) hakkında asla söylenemez. “Dikkat edelim; insanın iç yüzünü, hakiki mahiyetini ve gönlünde olanları, karısı herkesten daha iyi bilir. İnsanın kusurlarını, noksanlarını ve ayıplarını karısından daha iyi tanıyan bulunmaz. Hz. Muhammed’i peygamberlik davasında ilk tasdik eden hanımı Hz. Hatice olmamış mıdır? Hanımı, O’nun hususiyetlerine, iç ve dış ahvalinin ekseriyetine vakıftı. O’nu tereddütsüz tasdik etmesi bu davanın doğruluğuna en birinci delil değil midir?
* İnsanların en büyüğü, hanımı varsa, ona kendisinde gördüğü şeylerin hepsini halka anlatmasına, onda müşahade ettiği hâlleri insanlar arasında açığa vurmasına müsaade etmez. Fakat Hz. Muhammed (sallallâhu aleyhi ve sellem), hanımlarına, evinin içinde iken O’nda her gördüklerini söylemeye izin vermiştir. Gece karanlığı çöktüğü zaman O’nda gördüklerini, gündüz aydınlanınca halka haber vermekte serbest idiler. Kendi odalarında iken müşahede ettikleri hâlleri, toplulukta söylemelerinde bir mahzur yoktu. Dünyada bu derece kendine güvenen ve alnı ak, yüzü pak olduğundan kendisi hakkında halkın bir kötü söz söylemesinden endişe etmeyen, dedikodu yapmalarından korkusu olmayan başka bir adam tanır mısınız?
* Hz. Peygamber’in sîreti, Kur’ân-ı Kerim’deki yol göstericilik ve bununla ilgili hükümlerin açıklamasından başka bir şey değildir. Bütün hayatı boyunca kendisinden sâdır olan amel ve sözlerle Kur’ân’da bildirilen hakikatlerin izahını yapmıştır. Kur’ân-ı Kerim’in getirdiği hükümlerin cümlesine Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem) iman etmiş; uygulamaları ve sözleriyle o hükümleri beyan etmiş; fiilen de onları şahsında tatbik etmekle insanlara örnek olmuştur.
Yukarıdaki izahlardan sonra bu bölümde, hadîsler esas alınarak Hz. Muhammed’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) özellikleri anlatılmaya çalışılacaktır. O’nun hayatı hakkında yazılmış küçük veya büyük hacimli pek çok kitap bulunduğundan burada, belli başlı nitelikleri anlatılmaya gayret edilmiştir.
Mükemmel Aktarım, Doğru Bilgi
Hz. Peygamber’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) şahsı veya tebliğ ettikleri ile ilgili bilgiler konusunda öncelikle ifade edilmesi gereken hususlardan biri, bu bilgilerin doğruluğudur. Asırlar önce yaşamış olmasına rağmen, ilk Müslümanlar Kur’ân’ı naklettikleri gibi, aynı titizlikle Hz. Peygamber’in sözlerini, fiillerini, hâlini hareketini de nakletmişlerdir.
Pakistanlı âlim Süleyman Nedvî’nin Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) hakkındaki konferanslarından seçtiğimiz bazı bölümler, Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) hayatı hakkındaki bilgilerin doğruluğu ve bu konuda O’nun diğer insanlardan farklılıklarına işaret etmektedir.
* Bütün dünya şahittir ve günler geçtikçe bu şehâdetin sübûtu artmaktadır ki Müslümanlar, Hz. Muhammed’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) sîretini (hayatıyla ilgili bilgileri) gayet mükemmel bir şekilde muhafaza edip nakletmişler, bu hususta en ufak bir ihmal göstermemişler, bu mukaddes emâneti dikkatle korumuşlardır. Asırlar, o bilgileri tahrip edememiştir.
* Asr-ı Saâdet’ten zamanımıza kadar muhtelif İslâm ülkelerinde ve ecnebi memleketlerde, Hz. Peygamber’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) sîretine dair bir çok dilde yazılanlar, binlerce eseri aşmaktadır.
* Bir kimsenin hayatı hakkındaki tarihî malûmat ne kadar sağlam olursa olsun, mükemmellik vasfına sahip olmayınca insanlar için uyulacak bir misâl ve örnek sayılmaz. Yine bir kimsenin hayatının bütün kusur ve ayıplardan uzak kâmil bir hayat sayılabilmesi için onun bütün safhalarıyla bilinmesi ve gizli bir tarafının kalmaması lâzımdır.
* İnsanların en büyüğü bile evine girince ev halkı içinde insanlardan herhangi biri imiş gibi alelâde bir adam olur. Voltaire’nin meşhur bir sözü vardır: “Bir adam, evinin içinde büyük olmadığı gibi ailesi arasında da kahraman sayılmaz.” Demek istiyor ki insan evinin içinde bir dereceye kadar lâubali olabilir. Bütün hususiyetlerine, başkalarına gizli kalan her şeyine muttali oldukları için bir insanın büyüklüğü, en yakınlarının gözünde küçülür. Büyüklük, mechuliyet gölgesinde daha azametli görünür. Bu umûmî hükümden Hz. Muhammed’in hayatı bir istisna teşkil eder. Baswort Smith şöyle demektedir: “Büyüklerin şöyle böyle hâlleri hakkında denilenler, İslâm Peygamberi Hz. Muhammed (sallallâhu aleyhi ve sellem) hakkında asla söylenemez. “Dikkat edelim; insanın iç yüzünü, hakiki mahiyetini ve gönlünde olanları, karısı herkesten daha iyi bilir. İnsanın kusurlarını, noksanlarını ve ayıplarını karısından daha iyi tanıyan bulunmaz. Hz. Muhammed’i peygamberlik davasında ilk tasdik eden hanımı Hz. Hatice olmamış mıdır? Hanımı, O’nun hususiyetlerine, iç ve dış ahvalinin ekseriyetine vakıftı. O’nu tereddütsüz tasdik etmesi bu davanın doğruluğuna en birinci delil değil midir?
* İnsanların en büyüğü, hanımı varsa, ona kendisinde gördüğü şeylerin hepsini halka anlatmasına, onda müşahade ettiği hâlleri insanlar arasında açığa vurmasına müsaade etmez. Fakat Hz. Muhammed (sallallâhu aleyhi ve sellem), hanımlarına, evinin içinde iken O’nda her gördüklerini söylemeye izin vermiştir. Gece karanlığı çöktüğü zaman O’nda gördüklerini, gündüz aydınlanınca halka haber vermekte serbest idiler. Kendi odalarında iken müşahede ettikleri hâlleri, toplulukta söylemelerinde bir mahzur yoktu. Dünyada bu derece kendine güvenen ve alnı ak, yüzü pak olduğundan kendisi hakkında halkın bir kötü söz söylemesinden endişe etmeyen, dedikodu yapmalarından korkusu olmayan başka bir adam tanır mısınız?
* Hz. Peygamber’in sîreti, Kur’ân-ı Kerim’deki yol göstericilik ve bununla ilgili hükümlerin açıklamasından başka bir şey değildir. Bütün hayatı boyunca kendisinden sâdır olan amel ve sözlerle Kur’ân’da bildirilen hakikatlerin izahını yapmıştır. Kur’ân-ı Kerim’in getirdiği hükümlerin cümlesine Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem) iman etmiş; uygulamaları ve sözleriyle o hükümleri beyan etmiş; fiilen de onları şahsında tatbik etmekle insanlara örnek olmuştur.
Yukarıdaki izahlardan sonra bu bölümde, hadîsler esas alınarak Hz. Muhammed’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) özellikleri anlatılmaya çalışılacaktır. O’nun hayatı hakkında yazılmış küçük veya büyük hacimli pek çok kitap bulunduğundan burada, belli başlı nitelikleri anlatılmaya gayret edilmiştir.