halim
Thu 31 March 2016, 05:42 pm GMT +0200
Hz.Peygambere (asm) yapılan sinsî saldırılara tokat gibi cevap
“Kur’an bize yeter!” projesinin uzantısı olan “Mealcilik” hareketleriyle birlikte...
Kâinatın Efendisini (a.s.m) tanımaya giden yolda atılan adımlar; yolcularına Rahmet ikliminin esintilerini sunduğu gibi, Üstad Bediüzzaman’ın ifadesiyle “karanlık ve zulümatlı yolların kıblenâmeli bir pusulası olan Sünnet-i Seniyye’ye” de kişiyi ulaştırır. Bu minvalde mezkûr yolculuğa teşvik eden ve onu tanımaya/tanıtmaya yönelik her tefekkür, her söz, her eser –Kur’an bunların dışındadır zira o bu zincirin kat be kat fevkındedir- ise ayrı bir kıymettedir.
İşte bu adımlardan bir adım olan ve ‘İnsanlığın gecesini gündüze, kışını bahara çeviren’ üst başlığı ile sunulan Elçi adlı çalışma okuyucuların istifadesine sunuldu.
Osman Sertuğ Çalışkan tarafından kaleme alınan ve Selis Yayınları tarafından yayın dünyasına kazandırılan bu çalışma, yazar tarafından “siyer-i nebi okumaları için bir giriş denemesi” olarak tanımlanıyor. Ayrıca hayatlarını o Kutlu Elçi’nin hayatının gün yüzüne çıkarılmasına adamış ehl-i ilmin eserlerini okumaya teşvik babında bir adım olması da çalışmanın bir diğer görevi olarak belirtiliyor.
Sezai Karakoç’un, “Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine” adlı şiirinden yapılan alıntıların bölüm başlıklarını süslediği çalışma, dört ana bölümden ve Rahmetin Tebessümleri olarak adlandırılan ek bir bölümden oluşuyor. Kitabın sonunda ise yazarın çalışmasında kullandığı ve konuyla ilgili okunmasını tavsiye ettiği kaynaklar yer alıyor. Ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından neşredilen Risale-i Nur Külliyatının ilgili kitapları da ilk kez bu çalışmada referans olarak gösteriliyor.
Yazarın kronolojik bilgiler çerçevesinde değil, asr-ı saadette yaşanan muhtelif olaylar üzerinden tefekkür gözlüğüyle Hâtemü’l Enbiyâ’yı anlama/anlatma gayretinin bir yansıması olan eserde; ümmî bir Peygamberin (s.a.v.) “Oku!” emrini hayatının son anına kadar en mükemmel şekilde nasıl ifâ ettiği? Şakk-ı Kamer mucizesinin farklı boyutları, günümüz yardım kuruluşlarına asr-ı saadetten verilen mesajlar, sünnet-i seniyyenin kulluğumuza kazandırdığı şuur ve günlük hayatımızı düzene sokmadaki rolü gibi farklı başlıklarla Kâinatın Efendisi’nin o nurlu deryasından feyizlenmeye vesile olmaya çalışılıyor…
“Kur’an bize yeter!” projesinin uzantısı olan “Mealcilik” hareketleriyle birlikte Hz. Peygamberin (s.a.v) konumuna ve sünnet-i seniyyeye yönelik sinsî saldırılarla, zihin karıştırmalarının yaşandığı şu günlerde, bir kez daha Onu (a.s.m) tanımak ve o nurlu hayattan istifade edebilmenin yollarını bulmak adına Elçi etkili bir çalışma olarak karşımıza çıkıyor.
r.haber
“Kur’an bize yeter!” projesinin uzantısı olan “Mealcilik” hareketleriyle birlikte...
Kâinatın Efendisini (a.s.m) tanımaya giden yolda atılan adımlar; yolcularına Rahmet ikliminin esintilerini sunduğu gibi, Üstad Bediüzzaman’ın ifadesiyle “karanlık ve zulümatlı yolların kıblenâmeli bir pusulası olan Sünnet-i Seniyye’ye” de kişiyi ulaştırır. Bu minvalde mezkûr yolculuğa teşvik eden ve onu tanımaya/tanıtmaya yönelik her tefekkür, her söz, her eser –Kur’an bunların dışındadır zira o bu zincirin kat be kat fevkındedir- ise ayrı bir kıymettedir.
İşte bu adımlardan bir adım olan ve ‘İnsanlığın gecesini gündüze, kışını bahara çeviren’ üst başlığı ile sunulan Elçi adlı çalışma okuyucuların istifadesine sunuldu.
Osman Sertuğ Çalışkan tarafından kaleme alınan ve Selis Yayınları tarafından yayın dünyasına kazandırılan bu çalışma, yazar tarafından “siyer-i nebi okumaları için bir giriş denemesi” olarak tanımlanıyor. Ayrıca hayatlarını o Kutlu Elçi’nin hayatının gün yüzüne çıkarılmasına adamış ehl-i ilmin eserlerini okumaya teşvik babında bir adım olması da çalışmanın bir diğer görevi olarak belirtiliyor.
Sezai Karakoç’un, “Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine” adlı şiirinden yapılan alıntıların bölüm başlıklarını süslediği çalışma, dört ana bölümden ve Rahmetin Tebessümleri olarak adlandırılan ek bir bölümden oluşuyor. Kitabın sonunda ise yazarın çalışmasında kullandığı ve konuyla ilgili okunmasını tavsiye ettiği kaynaklar yer alıyor. Ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından neşredilen Risale-i Nur Külliyatının ilgili kitapları da ilk kez bu çalışmada referans olarak gösteriliyor.
Yazarın kronolojik bilgiler çerçevesinde değil, asr-ı saadette yaşanan muhtelif olaylar üzerinden tefekkür gözlüğüyle Hâtemü’l Enbiyâ’yı anlama/anlatma gayretinin bir yansıması olan eserde; ümmî bir Peygamberin (s.a.v.) “Oku!” emrini hayatının son anına kadar en mükemmel şekilde nasıl ifâ ettiği? Şakk-ı Kamer mucizesinin farklı boyutları, günümüz yardım kuruluşlarına asr-ı saadetten verilen mesajlar, sünnet-i seniyyenin kulluğumuza kazandırdığı şuur ve günlük hayatımızı düzene sokmadaki rolü gibi farklı başlıklarla Kâinatın Efendisi’nin o nurlu deryasından feyizlenmeye vesile olmaya çalışılıyor…
“Kur’an bize yeter!” projesinin uzantısı olan “Mealcilik” hareketleriyle birlikte Hz. Peygamberin (s.a.v) konumuna ve sünnet-i seniyyeye yönelik sinsî saldırılarla, zihin karıştırmalarının yaşandığı şu günlerde, bir kez daha Onu (a.s.m) tanımak ve o nurlu hayattan istifade edebilmenin yollarını bulmak adına Elçi etkili bir çalışma olarak karşımıza çıkıyor.
r.haber