fakir
Wed 18 March 2009, 10:09 pm GMT +0200
İsrâiloğullarına gönderilen peygamberlerdenç Mûsâ aleyhisselâmdan sonra gönderilmiş olup Mûsâ aleyhisselâmın yeğeni veya vekiliydi. İsmi Yûşâ olup, Hıristiyanlar Yeşû diyorlar. Yûsuf aleyhisselâmın neslinden gelen Nûn'un oğludur. Annesi Mûsâ aleyhisselâmın kızkardeşidir. Yûşâ aleyhisselâm Mûsâ aleyhisselâma bildirilen dinin esaslarını insanlara tebliğ etti. Mısır'da doğan Yûşâ aleyhisselâm, Mûsâ aleyhisselâmın husûsi talebesi, hâlis hizmet görücüsü ve en yakın dostlarındandı. Mûsâ aleyhisselâm Firavun'un zulmü üzerine Allahü teâlânın emriyle kendine inanan ve tâbi olanlarla birlikte Mısır'dan Tih sahrasına hicret ederken Yûşâ aleyhisselâm da onunla beraber bulundu. Mûsâ aleyhisselâmın Hızır aleyhisselâmla görüşmek üzere çıktığı yolculukta onunla berâber bulundu. Mûsâ aleyhisselâm Hızır aleyhisselâmla karşılaşınca Yûşâ aleyhisselâm geriye döndü.
Yûşâ aleyhisselâm, Mûsâ aleyhisselâmın vefâtından sonra yirmi yedi yıl insanlara Allahü teâlânın emirlerini bildirdi. Ömrünün sonuna doğru hastalandı. Yerine Kâlin bin Yuknâ'yı halife tâyin etti. Yüz yirmi yedi yaşında vefât etti. Kabrinin Nablûs veya Haleb yakınındaki Mearre şehrinde olduğu rivâyet edilir. Yûşâ aleyhisselâm İstanbul'a hiç gelmedi. Beykoz Tepesinde ziyâret edilmekte olan kabrin Yûşâ peygambere âit olduğu söyleniyorsa da târihi bilgilere uygun değildir. Bu bir veli veyâ havârilerden birine âit olabilir. Böyle ise yine kıymetlidir. Kabrin Yûşâ peygambere âit olup olmadığını kesin olarak söylemek uygun değildir. Yûşâ aleyhisselâm karayağız, orta boylu, güzel yüzlü, iri gözlü, yassı göğüslü bir görünüşe sahipti. Yüzünün güzelliği Yûsuf aleyhisselâma çok benzerdi. Cesûr, kahraman, yiğit, harp taktik ve tekniğinde mahâret sâhibiydi. Mûsâ aleyhisselâma gönderilen Tevrât'ın hükümleriyle amel edip, insanlara tebliğ etmekle vazifelendirilmişti. Tefsir âlimleri Mâide sûresi 23. âyetinde bildirilen Allahü teâlâya imân edip, o'ndan korkanlardan iki kimseden birisinin ve Kehf sûresi 60- 65. âyetlerinde bildirilen Mûsâ aleyhisselâmın Hızır aleyhisselâmla görüşmek üzere yolculuk ettiği sırada yanında bulunan gencin Yûşâ aleyhisselâm olduğunu bildirmişlerdir.
MÛCİZELERİ:
1- Yûşâ aleyhisselâm, Eriha'yı fethetmek üzere İsrâiloğullarını topladı. Yolculuk esnâsında Şeria (Ürdün) Nehrinin suları çok olduğu için geçemediler. Nehrin üzerinde köprü de yoktu. Yûşâ aleyhisselâm duâ edince Şeria Nehrinden bir yol açıldı. İsrâiloğulları o yoldan geçtikten sonra sular tekrar eskisi gibi akmaya devâm etti.
2- Bir şehrin fethi esnâsında kuşatma uzun sürmüştü. Bütün çalışmalara rağmen surlarda gedik açılmamıştı. Yûşâ aleyhisselâm duâ etti. Allahü teâlânın kudretiyle yer sarsılıp kalenin surları yıkıldı. Yûşâ aleyhisselâm ve ona inananlar şehre girip fethettiler.
3-Yûşâ aleyhisselâm Kudüs şehrini fethetmek için muhâsara etti. Bir cumâ günü akşam üzeri güneş batarken, güneşin bir müddet daha batmaması için Allahü teâlâya yalvardı: "Ey Allah'ım! Güneşi geri al!" diye duâ etti. Allahü teâlânın emri ve takdiri ile batmak üzere olan güneş yükseldi. Bir müddet daha gündüz devâm edip Kudüs fethedildikten sonra battı.
Ahmed bin Hanbel'in Müsned'inde bildirdiği hadis-i şerifte; "Güneş hiçbir kimse için batmaktan alıkonulmaz. Ancak Beyt-i Mukaddesi fethetmek için gittiği gecelerden birinde Yûşâ aleyhisselâm için batmaktan alıkonuldu. " buyuruldu.
Yûşâ aleyhisselâm, Mûsâ aleyhisselâmın vefâtından sonra yirmi yedi yıl insanlara Allahü teâlânın emirlerini bildirdi. Ömrünün sonuna doğru hastalandı. Yerine Kâlin bin Yuknâ'yı halife tâyin etti. Yüz yirmi yedi yaşında vefât etti. Kabrinin Nablûs veya Haleb yakınındaki Mearre şehrinde olduğu rivâyet edilir. Yûşâ aleyhisselâm İstanbul'a hiç gelmedi. Beykoz Tepesinde ziyâret edilmekte olan kabrin Yûşâ peygambere âit olduğu söyleniyorsa da târihi bilgilere uygun değildir. Bu bir veli veyâ havârilerden birine âit olabilir. Böyle ise yine kıymetlidir. Kabrin Yûşâ peygambere âit olup olmadığını kesin olarak söylemek uygun değildir. Yûşâ aleyhisselâm karayağız, orta boylu, güzel yüzlü, iri gözlü, yassı göğüslü bir görünüşe sahipti. Yüzünün güzelliği Yûsuf aleyhisselâma çok benzerdi. Cesûr, kahraman, yiğit, harp taktik ve tekniğinde mahâret sâhibiydi. Mûsâ aleyhisselâma gönderilen Tevrât'ın hükümleriyle amel edip, insanlara tebliğ etmekle vazifelendirilmişti. Tefsir âlimleri Mâide sûresi 23. âyetinde bildirilen Allahü teâlâya imân edip, o'ndan korkanlardan iki kimseden birisinin ve Kehf sûresi 60- 65. âyetlerinde bildirilen Mûsâ aleyhisselâmın Hızır aleyhisselâmla görüşmek üzere yolculuk ettiği sırada yanında bulunan gencin Yûşâ aleyhisselâm olduğunu bildirmişlerdir.
MÛCİZELERİ:
1- Yûşâ aleyhisselâm, Eriha'yı fethetmek üzere İsrâiloğullarını topladı. Yolculuk esnâsında Şeria (Ürdün) Nehrinin suları çok olduğu için geçemediler. Nehrin üzerinde köprü de yoktu. Yûşâ aleyhisselâm duâ edince Şeria Nehrinden bir yol açıldı. İsrâiloğulları o yoldan geçtikten sonra sular tekrar eskisi gibi akmaya devâm etti.
2- Bir şehrin fethi esnâsında kuşatma uzun sürmüştü. Bütün çalışmalara rağmen surlarda gedik açılmamıştı. Yûşâ aleyhisselâm duâ etti. Allahü teâlânın kudretiyle yer sarsılıp kalenin surları yıkıldı. Yûşâ aleyhisselâm ve ona inananlar şehre girip fethettiler.
3-Yûşâ aleyhisselâm Kudüs şehrini fethetmek için muhâsara etti. Bir cumâ günü akşam üzeri güneş batarken, güneşin bir müddet daha batmaması için Allahü teâlâya yalvardı: "Ey Allah'ım! Güneşi geri al!" diye duâ etti. Allahü teâlânın emri ve takdiri ile batmak üzere olan güneş yükseldi. Bir müddet daha gündüz devâm edip Kudüs fethedildikten sonra battı.
Ahmed bin Hanbel'in Müsned'inde bildirdiği hadis-i şerifte; "Güneş hiçbir kimse için batmaktan alıkonulmaz. Ancak Beyt-i Mukaddesi fethetmek için gittiği gecelerden birinde Yûşâ aleyhisselâm için batmaktan alıkonuldu. " buyuruldu.