hafiza aise
Fri 27 May 2011, 12:10 pm GMT +0200
G) İLA
1— Hz. Peygamberin (s.a.) îlâ Yapması:
Sahih-i BuharPdt sabit olduğu üzere Hz. Enes (r.a.) şöyle anlatır: Hz. Peygamber, hanımlarına îlâda bulundu. Ayağı (onlardan) kesilmişti. Kendisine ait bir odada yirmi dokuz gece kaldı. Sonra (oradan) indi. (Ashab): "Ya Rasûlallah! Bir ay îlâda bulunmadın mı?" dediler. Hz. Peygamber: "Ay yirmi dokuz (gece) olur.*' buyurdu[992]
îlâ konusunda Yüce Allah şöyle buyurmuştur: "Kadınlarından uzak kalmağa yemin edenler için dört ay beklemek vardır. Eğer (bu müddet içerisinde onlar kadınlarına) dönerlerse, şüphesiz Allah bolca bağışlayan ve esirgeyendir. Eğer (dönmeyip) boşamaya karar verirlerse ayrılırlar. Biliniz ki, Allah işitir ve bilir."[993]
îlâ, sözlükte yeminle kaçınmak demektir. Şer'î örfte, yeminle zevcesine yaklaşmaktan kaçınması mânasına tahsis edilmiştir. Bu yüzden de "hanımlarından kaçınırlar" mânasını içermesi (tazmin) için, hil edatı ile geçişli kılınmış ve denilmiştir. Bu şekildeki izah (tazmin); edatının mânasında olduğunu söylemekten daha güzeldir.
Yüce Allah, kocalara îlâ ile zevcelerine yaklaşmamak için (en fazla) dört ay bir süre tanımıştır. Bu süre geçtiğinde ya dönerler, ya da boşarlar.
Hz. Ali ve İbn Abbas: "Meşhur olduğu üzere, îlâ ancak öfke halinde olur, rıza halinde olmaz. Nitekim Hz. Peygamber'in îlâsı öyle olmuştur." demşlerdir. Kur'an'm zahiri cumhurun görüşü doğrultusundadır.
Bu konuda Muhammed b. Şîrîn ile bir adam münazara etmişler; adam İbn Sîrîn'e karşı Hz. Ali'nin sözünü söylemiş, İbn Şîrîn de âyeti okumuş ve adam susmuş.
îlâ âyeti, aşağıdaki hükümlere delâlet etmektedir:
1— Biri bu (öfke haline has olmadığı).
2— Dört aydan daha az bir süre için cima etmeyeceğine dair yemin eden kimse îlâ yapmış olmaz. Bu cumhurun görüşüdür. Şâz bir görüşe göre ise îîâ yapmış sayılır.
3— Dört aydan daha fazla bir süre için yemin etmedikçe îlâ hükmü sabit olmaz. Eğer kaçınma müddeti tam dört ay ise îlâ hükmü yine sabit olmaz. Çünkü yüce Allah kocalara dört aylık bir müddet tanımıştır. Bu sürenin bitiminde ya boşarlar ya da dönerler. Bu cumhurun görüşüdür. Ahmed, Şafiî, Mâlik de bunlardandır. Ebu Hanife: "Dört ayla da aynı şekilde îlâ yapılmış olur." demektedir. Bu onun "Konulan müddet, bitimiyle birlikte talâkın vuku bulacağı bir süredir." şeklindeki aslından teferru etmektedir. Cumhur ise konulan bu müddeti, mutalebe hakkının kazanılması için belirlenmiş bir süre kabul etmektedir. [994]
[992] Buharı, 30/11.
[993] Bakara, 2/226.
[994] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 5/433-434.