- Hz. Peygamberin s.a.v. Risaletini İnkâr Etmek

Adsense kodları


Hz. Peygamberin s.a.v. Risaletini İnkâr Etmek

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
saniyenur
Fri 13 January 2012, 07:44 pm GMT +0200
Muhammed -Sallallahu aleyhi vesellem-in Risaletini İnkâr Etmek, Yüce Allah’a Dil Uzatmak Demektir


Hatta onun risaletini inkar etmek, yüce ve mübarek olan Allah’a dil uzatmaktır. Onu zulme ve mantıksızlığa nisbet etmektir. -Yüce Allah bundan pek yüce ve münezzehtir.- Hatta tamamıyla Allah’ı red ve inkâr etmektir.

Bunu şöylece açıklayabiliriz: Muhammed -Sallallahu aleyhi vesellem- peygamberliğini inkar edenlere göre, doğru sözlü bir peygamber değil de zalim bir hükümdar olup Yüce Allah’a iftira etmiş, O’na karşı yalanlar uydurmuş, arkasından helal ve haram koyacak noktaya kadar işi götürmüş, farzlar koymuş, şer’î hükümler belirlemiş, önceki dinleri neshedip, boyunlar vurmuş, hak ehli oldukları halde peygamberlere tabi olanları öldürmüş, onların kadınlarını esir almış, mallarını, ülkelerini ganimet almış ve yeryüzünü fethini tamamlayıncaya kadar bunları sürdürmüş.

Bütün bunları da Yüce Allah’ın kendisine verdiği emirlere nisbet edip Rabbi’nin kendisini sevdiğini ileri sürmüş olmakla birlikte; Yüce Rab onun hak ehline bütün bunları yaptığını; yirmiüç yıl boyunca bu iftiralarını sürdürmeye devam ettiğini gördüğü halde, onu destekler, ona yardım etti, şanını yüceltip durdu. Buna karşılık beşerin alışageldiğinin çok ötesinde harikulade şekillerle ona zaferin sebeblerini ve imkanlarını hazırlardı. Bundan daha ileri derecede olmak üzere dualarını kabul etti. Düşmanlarını helak edip, şanını da yücelti... Evet bütün bunlar olurken onu yalanlayanlara göre o, son derece yalancı, iftiracı ve zalim bir kimse olarak görülüyorsa, hiç şüphesiz Allah’a karşı yalan uydurandan daha zalim hiçbir kimse olmayacağına göre; bu peygamber onlara göre sair peygamberlerin şeriatini iptal ettiğine, değiştirdiğine, Allah’ın dostlarını öldürdüğüne ve her zaman da onlara karşı zafer kazanmaya devam ettiğine göre; Yüce Allah da onun bu halini onayladığına, onu azaba çarptırmayıp, onun şah damarını koparmadığına göre... onun peygamberliğine itiraz edenlerin de: Kainatın hiçbir yaratıcısı, idare edicisi yoktur, demeleri gerekir. Eğer kainatın herşeye muktedir, hikmeti sonsuz bir idare edicisi olsaydı, elbetteki böyle birisini yaptıklarından alıkoymalı ve ona en ağır bir şekilde karşılık vermeliydi, onu salih olan insanların intikamını alacak şekilde ibretli bir cezaya çarptırmalıydı. Çünkü hükümdarlara bundan başkası yakışmadığına göre hükümdarların da üstünde mutlak egemen ve hakimler hakimi olanın başka türlü yapması nasıl düşünülebilir?

Şüphesiz Yüce Allah onun adını yüceltmiş, davetini muzaffer kılmıştır. Her yerde ve herkesin gözü önünde peygamberliğinin doğruluğuna şahitlik edilmiştir. Bizler bir çok yalancının ortaya çıktığını, bir güç ve kuvvet sahibi olduğunu inkar etmiyoruz, ancak böylelerinin işleri kemal noktasına erişmemiş, bunların varlıkları uzun süre devam etmemiştir. Aksine Yüce Allah rasûllerini ve onlara tabi olanları böylelerine musallat kılmış, onların köklerini koparmış, onları imha etmişlerdir. Önceden beri görülegelen Allah’ın sünneti budur. Hatta kâfirler dahi bunu bilirler.

Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Yoksa onlar: ‘O bir şairdir, biz onun zamanın ızdırap veren musibetine uğramasını bekliyoruz’ mu diyorlar? De ki: ‘Bekleyedurun, şüphesiz Ben de sizinle birlikte bekleyenlerdenim.’" (et-Tur, 52/30-31) Yüce Allah’ın kemalinin, hikmetinin ve kudretinin kendisine karşı yapılan bir takım iftiraları olduğu gibi kabul edeceğini reddettiğine dikkat etmemiz gerekir. Hatta böylelerini Yüce Allah’ın kullarına ibret kılması da kaçınılmaz bir şeydir. Kendisine karşı iftiralarda bulunanlara uygulayageldiği sünneti böylece cereyan etmiştir. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Yoksa onlar: ‘Allah’a yalan iftira etti’ mi diyorlar? Allah dilerse senin kalbini mühürler." (eş-Şura, 42/24) Burada şartın cevabı sona ermektedir. Daha sonra Yüce Allah onunla alakası bulunmayan kat’î olarak şöyle bir haber vermekte ve bununla batılı imha edip hakkı da gerçekleştirdiğini buyurmaktadır. Yüce Allah bir başka yerde de şöyle buyurmaktadır: "Allah’ı şanına yakışacak bir şekilde takdir edemediler. Çünkü: ‘Allah hiçbir insana bir şey indirmedi’ dediler." (el-En’âm, 6/91) Bununla Yüce Allah’ın rasûl gönderilmediğini, konuşmadığını ileri süren nefyeden kimselerin Allah’ı hakkı ile takdir etmemiş olduklarını haber vermektedir.


ceren
Mon 2 July 2018, 01:50 am GMT +0200
Esselamu aleykum. Rabbim bizleri ona ve peygamberimize inanan onlara tabi onlarinda yolunda giden ve rahmete şefkate erisen kullardan eylesin inşallah. ..

Bilal2009
Mon 2 July 2018, 01:29 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri Peygamberimiz in yolundan ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun

Sevgi.
Mon 2 July 2018, 11:39 pm GMT +0200
Aleyküm selam Hz Peygamber i inkar etmek haşa Allah ı inkar etmektir böyle yapan insanlar asla cennete giremezler inşaAllah