- Hz. Ebu Bekir r.a. ın üstün ahlakı

Adsense kodları


Hz. Ebu Bekir r.a. ın üstün ahlakı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
sumeyye
Sat 6 November 2010, 03:18 pm GMT +0200
Sıddık İsmi ile Şereflendirilen Hz. Ebu Bekir (r.a.)’ın Üstün Ahlakı


Hz. Muhammed (s.a.v.)’in vefatından sonra yaşanan “Dört Halife Dönemi”, İslam dininin Arap Yarımadası’nın sınırlarını aşarak yayıldığı bir dönemdir. Önemli zaferlerin kazanıldığı ve Müslümanların huzur ve refah içinde bir hayat sürdürdükleri bu dönem, Peygamberimiz (sav)’in ahir zamanda Hz. Mehdi (a.s.)’ın nüzulü ve Hz. İsa (a.s.)’ın zuhuru ile müjdelediği Altınçağ’ın geçmişteki güzel bir örneğidir. Bu dönemin ilk halifesi olan Hz. Ebu Bekir (r.a.), merhametli, kararlı ve adil yönetim anlayışının yanı sıra her koşulda sergilediği İslam ahlakı ile kendisine üstün başarılar nasip olmuş örnek bir Müslümandır.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in vefatının ardından Kuran ahlakının hakim olduğu adaletli düzen daha geniş bir coğrafyaya yayılarak devam etmiştir. Bu dönemde İslam Devleti’nin sınırları batıda Trablusgarp, doğuda Horasan ve kuzeyde Kafkasya’ya kadar genişletilmiş; böylece Arap Yarımadası dışına taşan İslamiyet, Asya ve Afrika’daki çeşitli milletlerce benimsenmiştir. Kuru-lacak olan yeni İslam devletlerinin siyasi ve hukuki temelleri de bu dönemde atılmıştır. Bu nedenle Dört Halife Dönemi, “Raşid, Doğru Yolda Giden Halifeler Dönemi” anlamına gelen “Hulefa-i Raşidin Dönemi” olarak adlandırılır. Halifeler seçimle başa getirildikleri için aynı dönem ”Cumhuriyet Devri” şeklinde de tanımlanır. İşte bu dönemin ilk halifesi olan Hz. Ebu Bekir (r.a.) imanının derinliği, samimiyeti, Yüce Allah’a olan teslimiyeti ve Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in sünnetine olan düşkünlüğü sebebiyle örnek alınması gereken müminlerden biridir.

Hz. Ebu Bekir (r.a.)‘ın Kişiliği

Güzel huyu, merhameti, mütevazı kişiliği ve Kuran ahlakını yaşamada gösterdiği titizliğiyle sahabeler arasında ön plana çıkan isimlerden biri olan Hz. Ebu Bekir (r.a.), İslamiyet’i kabul etmeden önce de dürüstlüğü ile bilinen bir kişiydi. Kureyş’in ileri gelenlerinden ve mühim işlerde görüşmelere katılan istişare ehlindendi.

İslamiyet’ten önce, sadece kabileler tarafından seçilen ve tayin ettiği miktarlar kabul gören, üstün meziyetli kişilerin baktığı diyet ve borç işlerine Hz. Ebu Bekir (r.a.) bakardı. Kureyşliler, diyetlerle ilgili onun verdiği kararlara uyar, onun takdir ettiği miktarları seve seve kabul ederler, ondan başkası getirecek olursa kabul etmezlerdi.

Gençlik yıllarını, üstün bir ahlak sergileyerek geçiren Hz. Ebu Bekir (r.a.), Hz. Muhammed (s.a.v.)’in nübüvvetinden önce de onun yakın bir dostuydu. Peygamberlik ile şereflenen Hz. Muham-med (s.a.v.)’in çağrısını ilk kabul edenlerden olduğu için Resulullah (s.a.v.) şöyle demişti:

“Ebu Bekir (r.a.), hiç tereddüt etmeden çağrımı kabul etti.” (Prof. Dr. Hakkı Dursun Yıldız, Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi, Çağ Yayınları, Cilt: 2, S: 31)

İslamiyet’in kabulünden sonra Peygamberimiz (s.a.v.)’in söylediği her söze uymuş daima Allah’ın sınırlarını korumuş, sahabe arasında geniş ilmi, dini konulardaki derin bilgisi, isabetli kararları, keskin görüşü ve asaletli tutumuyla tanınmıştır.

Hz. Ebubekir (r.a.)’ın Teslimiyeti

Hz. Ebubekir (r.a.), Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e olan sevgisi, düşkünlüğü ve Allah’ın yüceliğini kavrayan derin imanı ile Resulullah (s.a.v.)’in henüz yalnız olduğu dönemde İslamiyet’i kabul eden ilk Müslümanlardandır İslamiyet’i kabul ettiği andan itibaren İslam ahlakını en titiz şekilde yaşamış ve bu ahlakın yayılması için Peygamberimiz (s.a.v.)’in tebliğ mücadelesine, gerek maddi olarak gerekse manevi olarak hiçbir kuşkuya kapılmadan büyük destek vermiştir. Hz. Osman (r.a.), Talha b. Ubeydullah (r.a.), Sa’d b. Ebi Vakkas (r.a.), Zübeyr b. Avvam (r.a.), Abdurrahman b. Avf (r.a.) ve Ebu Ubeyde b. Cerrah (r.a.) başta olmak üzere birçok kişinin İslam ahlakını tanımasına vesile olmuştur.

Allah’a olan bağlılığı ve derin sevgisi ile tanınan Hz. Ebu Bekir (r.a.)‘ın, İslam ahlakını yaymak için gösterdiği samimi çabası ve halifelik makamındayken gösterdiği adaletli yönetim anlayışı, günümüzde tüm Müslümanlar tarafından örnek alınması gereken hikmetler içermektedir.

Hz. Ebubekir (r.a.)’ın Allah’a olan teslimiyetinin en güzel örneği Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in Miraç olayı sırasında yaşanmıştır. Hadis kaynaklarında, müşriklerin Hz. Ebu Bekir (r.a.)‘a gelerek, -Miraç olayı nedeniyle- Hz. Muham-med (s.a.v.) hakkında asılsız iftiralar uydurdukları bildirilmektedir. Hz. Ebu Bekir (r.a.), Miraç mucizesine inanmayarak kendisine anlatan ve hala Peygamberimiz (s.a.v)’e inanmaya devam edip etmeyeceğini soran müşriklere “O söylüyorsa şüphesiz doğrudur“ cevabını vermiştir. Bu olay karşısındaki güzel ve sadık tutumu Hz. Ebu Bekir (r.a.)’ın Yüce Allah’a ve O’nun elçisine olan teslimiyetinin açık bir sonucudur. Nitekim bu güzel tutumu nedeniyle Peygamberimiz (s.a.v.) tarafından “Sıddık” lakabıyla onurlandırılmıştır.

Müminlere Örnek İnfakı

Hz. Ebu Bekir (r.a.), gösterdiği pek çok üstün ahlak özelliğinin yanı sıra infak konusundaki ihlasıyla da Müslümanlar için güzel bir örnek oluşturur. Tarihi kaynaklarda, Müslüman-ların güçlenmesi ve İslamiyet’in yayılması için, belki de desteğe en çok ihtiyaç olan dönemde sahip olduğu tüm malını büyük bir şevk ve istekle infak ettiği, hatta ilk sadakayı onun verdiği anlatılmaktadır. Bu konudaki kaynaklarda Hz. Ebu Bekir (r.a.)’ın, Urve b. Zübeyr (r.a.)’ın, kırk bin dirhem olarak takdir ettiği ve o dönem için büyük olan servetinin tümünü Allah yolunda harcadığı belirtilmiştir.2 Kureyşlilerin işkence ile tekrar putperestliğe çevirmek istediği birçok esir Müslümanın kurtarılması ile köle olanların sahiplerine önemli miktarda ödemeler yaparak özgürlüklerine kavuşmalarına vesile olmuştur. Tarihi kaynaklarda isimleri geçen Bilal-i Habeşî (r.a.) ve Âmir b. Füheyre (r.a.) bunlardandır.

Ticaretle uğraşan ve Allah’ın kendisine büyük zenginlik ve mülk nasip ettiği Hz. Ebu Bekir (r.a.), tüm malını infak ettiği için Resulullah (s.a.v.) onun hakkında, “Malını feda etmede en önde giden kişi Ebu Bekir (r.a.)‘dır. Ebu Bekir (r.a.) ne güzel dosttur. Aramızda İslam kardeşliği ve sevgisi vardır” buyurmuştur. (Buhârî, 8/Salât, 80/el-Huhe ve'l-Mamer, İbn Hacer, Feth, I. 665, R. 467, 3656, 3657,3637; 62/Fadâilu's-Sahâbe, 3/Seddu'l-Ebvab, İbn Hacer, Feth, VII. 15, R. 3654; Müslim, 44/Fadâilu's-Sahâbe, 1/Fadâilu Ebi Bekir, R.4 2382;Tirmizî, 50/Menâkıbu, 15/Menâkıbu Ebû Bekir, R. 3659)

Hz. Ebu Bekir (r.a.)‘ın tüm malını Allah yolunda infak ettiği, bir başka rivayette ise şöyle aktarılmaktadır:

Urve (r.a.) der ki:
“Âişe (r.a.) bana şöyle haber verdi: O, öldüğünde geriye ne dirhem bıraktı ne de dinar.” (Nevevî, Tehzibu'l-esma ve'l-lugat, II,189 İbn Hacer, el-İsabe fi temyizi's- sahabe IV, 279)

Peygamberimiz (s.a.v.)’in ve Hz. Ebu Bekir (r.a.)‘ın Kuran’da Bildirilen Hicret Yolculuğu

Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in ve salih müminlerin güzel ahlaklarının, Allah’a olan teslimiyetlerinin, cesaretlerinin ve güçlü imanlarının önemli bir delili olan hicret, Kuran’da da bildirilen şerefli bir yolculuktur.

Kureyş’in önde gelenleri tarafından kendisine bir tuzak kurulan fakat Allah’ın rahmetiyle bu tuzaktan korunan (Enfal Suresi, 30) Peygamberimiz (s.a.v.) bu olayın ardından, Hz. Ebu Bekir (r.a.) ile birlikte Medine’ye doğru gizlice yola çıktı. Ancak bunu fark eden Mekke’nin önde gelenleri Resulullah (s.a.v.)’in ardından onu yakalaması için birilerini gönderdi. Mekke’nin güneyindeki bir mağaraya sığınan Peygamberimiz (s.a.v.)’in, beraberindeki (tarihi kaynaklara göre), Hz. Ebu Bekir (r.a.)‘a hitaben yaptığı konuşma ise Kuran ‘da şöyle haber verilmiştir:

Hz. Muhammed (s.a.v.) ve Hz. Ebu Bekir (r.a.), bu zorlu yolculuğun ardından 8 Rebiulevvel (20 Eylül 622) Pazartesi günü Yesrib’e ulaştılar. Yesrib’li müminler, oraya daha önce göç etmiş olan Mekkeli Müslümanlar ile birlikte onları bekliyorlardı. Yesrib yeryüzünde, içinde Müslümanların baskı ve zulüm görmeyecekleri, aksine güç sahibi olacakları bir şehir olacaktı. ‘Medine’ (şehir) adı verilen Yesrib, artık İslam’ın yeni merkeziydi.

Hz. Ebu Bekir (r.a.)‘ın Halifelik Dönemi

Hicretten sonra da Hz. Muhammed (s.a.v.)’in yanından hiç ayrılmayan Hz. Ebu Bekir (r.a.), Tebük savaşında bayrağı taşıdı. Hicretin dokuzuncu yılında, Hac kafilesine başkanlık yapması için Hz. Muhammed (s.a.v.) tarafından görevlendirildi. Peygamberimiz (s.a.v.), hastalandığı zaman, sahabeye namaz kıldırması için onu vekil tayin etti. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in vefatından sonra ise, Hz. Ebu Bekir (r.a.), Hz. Ömer (r.a.) ve önde gelen sahabelerin önerisi üzerine halife seçildi. Tarihi kaynaklarda yer alan, Hz. Ebu Bekir (r.a.)‘ın Hilafet görevini üstlendikten sonra halka hitaben yaptığı şu konuşma bir müminin sahip olması gereken enaniyetten uzak tevazulu ahlakına güzel bir örnektir:

“Ey halkım! Ben size yönetici oldum. Halbuki sizin en hayırlınız değilim. Eğer iyi işler yaparsam, bana yardım ediniz. Eğer yanlış işler yaparsam bana doğru yolu gösteriniz. Doğruluk, emanettir. Yalancılık, hıyanettir. Sizin en zayıfınız benim yanımda güçlüdür ki, onun hakkını müdafaa ederim. En güçlünüz benim yanımda zayıftır ki, başkasının hakkını ondan alırım.” (Hz. Muhammed (s.a.v.) ve Hayatı, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara, 1996, s. 435)

Hz. Ebu Bekir (r.a.) bu sözleriyle İslam ahlakına sahip bir yöneticide olması gereken vasıfları en güzel şekilde özetlemektedir. Hz. Ebu Bekir (r.a.)‘ın İslamiyet’in yayılmasına ve İslam devletine katkılarından bazıları şu şekildedir:

Yönetim Alanında

İki yıl gibi kısa bir zaman süren halifelik görevi boyunca pek çok başarı elde eden Hz. Ebu Bekir (r.a.);
Peygamberimiz (s.a.v.)’in vefatından sonra aralarında ihtilaflar baş gösteren Müslümanları biraraya toplayıp devlet otoritesini yeniden sağladı.
Kuran-ı Kerim’in toplanması ve korunması konusunda çalışmalar başlattı.
İslam ahlakının ilk kez Arap Yarımadası dışında Suriye, Filistin ve Irak’ta yayılmasına vesile oldu. Kurduğu ordu ile Büyük Fars ve Rum İmparatorluklarının kuvvetlerine karşı üstünlük sağladı. Vefat ettiğinde ise ordu, İran ve Bizans ülkelerinin birçoğunu fethetmiş bulunuyordu. 6
Din ahlakının özünde olmayan hareketlere ve sahte peygamberlere karşı mücadale yürüttü. Bu sayede İslam dini ve Kuran ahlakının Peygamber Efendimiz (s.a.v.) döneminde olduğu gibi yaşanmasını sağladı.

Askeri Alanda

İslamiyet’in yayılmasında önemli katkıları olan Hz. Ebu Bekir (r.a.)‘ın önemli vasıflarından biri de yürüttüğü askeri faaliyetlerde gösterdiği merhametli ancak kararlı tavrıdır. Savaş esnasında dahi diğer İlahi dinlerin mensuplarına karşı güzel ahlak gösterilmesi gerektiğini savunan Hz. Ebu Bekir (r.a.)‘ın ordusuna yaptığı bir konuşmada bu ahlak açık bir şekilde görülmektedir:

“Davanıza ihanet etmeyin. Savaşta bile insaftan ayrılmayın. Çocukları, yaşlıları, kadınları öldürmeyin, zulmetmeyin. Hurma ve diğer meyve ağaçlarını, koyun, keçi ve diğer hayvanları yemenin dışında bir amaçla kesmeyin, telef etmeyin. Kiliselerde ibadete çekilenlere rastlarsanız onları ibadetleri ile başbaşa bırakın. Size yiyecek, içecek ikram edilirse “Bismillah” demeden yemeyin, içmeyin.” (İbnü'l-Esir. El-Kamil fi't-Tarih, Bahar Yayınları Terc: Ahmet Ağırakça - Mertol Tulum Cilt:II, Sy: 139)

Hz. Ebu Bekir (r.a.)‘ın askeri başarısını ve kararlılığını gösteren olaylardan biri de İslam tarihinde “Ridde Olayları” olarak adlandırılan ve Hz. Muhammed (s.a.v.)’in ölümünün ardından ortaya çıkan karışıklıklardır. Hz. Ebu Bekir (r.a.)‘ın kararlılığı ve dehası sayesinde Allah’ın izniyle Ridde olayları kısa sürede bastırılmış ve başarıya ulaşılmıştır. Bu başarıda şüphesiz Hz. Ebu Bekir (r.a.)‘ın orduda yaptığı düzenlemelerin de büyük payı bulunmaktadır. İzlediği savaş stratejisi sayesinde zamanında haber alma, ani manevralar ve lojistik desteklerle düşmanı etkisiz hale getirişi de yine Allah’ın izni ile Hz. Ebu Bekir (r.a.)‘ın bir başarısıdır. (Kuranahlaki.com)

SONUÇ: Hz. Ebu Bekir (r.a.) İtaati ile Yüce Allah’ın Desteği ve Yardımını Kazanmıştır

Hz. Ebu Bekir (r.a.), ömrü boyunca İslam ahlakının güzel bir temsilcisi ve Peygamberimiz (s.a.v.)’in yakın dostu olmuştur. Merhametli, kararlı ve adil yönetim anlayışının yanı sıra dehası ve üstün devlet adamı vasfıyla İslam Birliği’ni muhafaza etmiş ve kendisinden sonra gelenlere güçlü bir devlet bırakmıştır. Her koşulda sergilediği güçlü imanıyla Yüce Allah’ın üstün başarılar nasip ettiği örnek bir Müslüman olmuştur.

Şüphesiz Hz. Ebu Bekir (r.a.)‘ın Rabbimiz’in kendisine nasip ettiği halifelik görevi boyunca bu denli başarılı olmasının tek nedeni Yüce Allah’a olan derin imanı ve Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e ve sünnetlerine olan bağlılığıdır. Bu gerçek bir ayette şöyle bildirilmiştir:

“Kim Resul’e itaat ederse, gerçekte Allah’a itaat etmiş olur. Kim de yüz çevirirse, Biz seni onların üzerine koruyucu göndermedik.” (Nisa Suresi, 80)

“Siz ona (Peygambere) yardım etmezseniz, Allah ona yardım etmiştir. Hani kafirler ikiden biri olarak onu (Mekke’den) çıkarmışlardı; ikisi mağarada olduklarında arkadaşına şöyle diyordu: ‘Hüzne kapılma, elbette Allah bizimle beraberdir.’ Böylece Allah ona ‘huzur ve güvenlik duygusunu’ indirmişti, onu sizin görmediğiniz ordularla desteklemiş, inkar edenlerin de kelimesini (inkar çağrılarını) alçaltmıştı. Oysa Allah’ın kelimesi, Yüce olandır. Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Tevbe Suresi, 40)

Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in Dilinden Hz. Ebubekir (r.a.)’ın Üstün Ahlakı

Hz. Ebu Bekir (r.a.)‘ın İslam’a hizmetini ve bu hizmetinden dolayı üstünlük ve faziletini dile getiren Resulullah (s.a.v.)’den rivayet edilmiş mütevatir birçok hadis vardır.

Buhari’nin Ebu’d-Derda’dan rivayet ettiği uzun bir hadiste Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz ki, Allah beni, size peygamber olarak gönderdi, fakat bazıları inanmadı. Ebu Bekir (r.a.) ise, “Doğru söyledin!” dedi ve bana canıyla ve malıyla yardımcı oldu. Şimdi siz bu aziz arkadaşımızı bu hususiyetiyle bana bırakırsınız değil mi?” (Resulullah (s.a.v.) bu sözü iki kez söylemiştir).” (Siyasi, Dini, Kültürel, Sosyal İslam Tarihi, Kayıhan Yayınları, Hasan İbrahim Hasan, Ziya Kazıcı, İsmail Yiğit, Abdülkerim Özaydın, İdris Bostan, Fehamettin Başar Cilt: 1, S: 269-270)

Ebu Hurreyre’den rivayet edilen başka bir hadiste de Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Ebu Bekir (r.a.) hariç, iyiliğinin mükafatını vermediğimiz hiçbir kimse kalmamıştır. Onun bize öyle iyilikleri vardır ki, onların mükafatını kıyamet gününde Allah-u Teala verecektir... Ümmetimden birini “Halil” (halis dost) edinseydim Ebu Bekir (r.a.)‘ı edinirdim, ama arkadaşınız Allah’ın Halili’dir.” (a.g.e. S: 270)

Hz. Ebu Bekir (r.a.)’ın vefatının ardından Hz. Ali (r.a.)’ın sözleri:

“... Resulullah (sav)’in dediği gibi sen, Allah’ın dininde kuvvetli, gönlünde mütevazı, Allah Katında ve yeryüzünde makamı yüce, müminlerin nazarında büyük idin. Sende hiç kimsenin kini, hiç kimsenin değersiz bulduğu bir taraf yoktu. Senin katında kuvvetli, ondan hak alınıncaya kadar zayıf, zayıf da hakkını alıncaya kadar kuvvetli idi. Allah senin sevabından bizi mahrum etmesin. Senden sonra bizi saptırmasın...” (Abbas Mahmud Akkad, Hz. Ebu Bekir (r.a.)'ın Şahsiyet ve Dehası, 263; Terc: Ali Özek)




ceren
Tue 4 August 2015, 09:23 pm GMT +0200
Esselamu aleykum.Rabbim razı olsun paylaşımdan Sümeyye abla.Hz.Ebubekir peygamber efendimize olan sıddıklığı ve arkadaşlığı ve Allaha olan bağlılığı,teslimiyeti ,imanı ve ahlakıyla örnek olmuş,cennet ehli olan Müslümanlardan olmuştur.Rabbim bizleri Hz.Ebubekirin yolunda giden ve onun ahlakı ile ahlaklanan kullardan olalım inşallah...

Bilal2009
Wed 5 August 2015, 12:17 am GMT +0200
Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah , Ayırt etmeden bütün sahabilerin hayatlarını ogrenmeliyiz. Çünkü her birinin hayatı da bizlerden daha hayırlı idi. Rabbim ( celle celaluhu ) bizleri güzel kimselere ozenenlerden eylesin.

HALACAHAN
Sun 2 October 2016, 02:11 pm GMT +0200
Aleykum selam ..Ne güzel mubarek insanlar ..Ahlakimizi  bu mubareklerin anlamından.yola çıkarak düzeltmeye çalışsak her şey mükemmel olacak ..Rabbim nasip  etsin .

Esma korkmaz koü
Wed 20 February 2019, 11:25 am GMT +0200
Güzel ahlaki geliştirmek için sahabe hayatlarını çok okumalı öğrenmeliyiz ki bunda en üstün seviyelerde olan hz. Ebubekir başta gelir.. Rabbim yolundan ayırmasın dua ile..

Sevgi.
Thu 21 February 2019, 01:16 am GMT +0200
Rabbim bizleri sevdiği dostlarının yolunda gidenlerden eylesin

ceren
Thu 21 February 2019, 09:03 am GMT +0200
Esselamu aleykum. Rabbim bizleri hz.ebubekirin yolunda giden onun gibi güzel ahlaklı kur anın ahlaki ile yaşayan  kullardan olalim inşallah. ..

ceren
Fri 24 May 2019, 05:44 pm GMT +0200
Esselamu aleykum. Rabbim bizleri hz.ebubekir gibi sıddık ıslami hakkiyla yasayan üstün ahlaklı edeblei imanli kullardan eylesin inşallah. Rabbim razı olsun bilgilerden kardeşim. ..