sumeyye
Fri 6 May 2011, 11:34 am GMT +0200
a- Hz. Davud'a Mirasçı Olması
Kur'an şöyle buyuruyor:
"Süleyman, Davud'a mirasçı oldu ve dedi ki: 'Ey insanlar! Bize kuşların mantığı (konuşma dili) öğretildi ve bize her şeyden (bol bir nimet) verildi. Hiç şüphesiz bu, apaçık bir üstünlüktür." [87]
Hz. Süleyman acaba hangi konuda babasına mirasçı olmuştu?
Hz. Davud (a.s.) da bir yönetici peygamberdi, onun da mülkü, orduları ve yönetimi vardı, Allah (c.c.) ona da ilim, hikmet, peygamberlik ve hüküm vermede isabet etme yeteneği vermişti.
Süleyman (a.s.), acaba bunlardan hangisinde babasına mirasçı olmuş, babasından miras aldığı bu değerli özelliği ölümüne kadar taşımıştı?
Bu konuda farklı görüşler olmakla birlikte, Hz. Davud'tan miras alınan şeyin dünyalık mal veya mülk olmadığı açıktır.
Peygamberimiz vefat ettiği zaman Hz. Fatıma ve Hz. Abbas Fedek arazisinden miras isteyince Halife Hz. Ebu Bekr onlara; Ben Peygamberin şöyle dediğini işittim; "-Biz (peygamberler) miras bırakmayız" dedi. [88]
Sahih-i Müslim'in rivayetinde ise, Hz. Ebu Bekr'in bu hadisi, Peygamberimizin hanımları miras isteyince söylediği anılmaktadır. [89]
Kesir b. Kays anlatıyor:
"Dimeşk mescidinde Ebu'd Derdâ (ra) ile oturuyorken bir adam geldi ve dedi ki:
"Ey Eba'd Derdâ, sana Medine'den, bir hadis için Peygamber şehrinden geliyorum. Bana, bu hadisi senin rivayet ettiğin ulaştı."
Ebu'd Derdâ sordu:
"Bununla bir ticareti mi düşünüyorsun?"
Adam 'hayır' dedi. Ebu'd Derdâ; 'Başka bir amaç için de gelmedin, değil mi?' diye sorunca, Adam yine 'hayır' dedi.
Bunun üzerine Ebu'd Derdâ, 'Rasulüllah'ın şöyle söylediğini işittim dedi:
"Kim, ilim elde etmek için yola çıkarsa, Allah (c.c.) onun için Cennet yollarını kolaylaştırır. Melekler, ilmi isteyenden razı oldukları için kanatlarını onun üzerine gererler. İlmi öğrenen için yerde ve göklerde olanlar- hatta sudaki balıklar bile istiğfar ederler. Alimin âbide (ibadete çok düşkün olana) üstünlüğü, dolunayın diğer yıldızlara olan üstünlüğü gibidir.
Alimler peygamberlerin varisleridir. Çünkü peygamberler dinar veya dirhem (mal) miras olarak bırakmazlar. Kim, o mirastan bir şey alırsa, çok pay almış olur." [90]
Hz. Davud'un Hz. Süleyman'dan başka çocukları da vardı.
Eğer miras alınan şey mal olsaydı, babanın malı evlatlar arasında eşit bir şekilde taksim edilirdi. O zaman da böyle bir taksimi özel olarak almanın bir anlamı olmazdı. Çünkü Hz. Davud'a -bu anlamda- yalnızca Hz. Süleyman değil, bütün babalara mirasçı olan çocuklar gibi onun çocukları da mirasçı olmuşlardı.
Âyetten öyle anlaşılıyor ki Hz. Süleyman babasına daha özel, diğer kardeşlerin ulaşamadığı, onların varis olamadığı daha değerli bir şeyde mirasçı olmuştu.
Bazılarına göre Hz. Süleyman babasına nübüvvet (peygamberlik) ve mülkte mirasçı oldu. [91] Hz. Süleyman yöneticilikte ve peygamberlikte babasının makamına mirasçı oldu denirse, şüphesiz bu da uygun bir yorum olur. Zira âyetin devamında 'kuş dilinin öğretilmesinden' bahsediliyor. Bu da Hz. Davud'un bıraktığı miras içerisinde sayılmaktadır. [92]
Kimilerine göre bu miras, Hz.Davud'a verilen ilim ve hükümdarlıktır, Hz. Süleyman bu iki konuda babasının makamına geçmiştir. [93]
Allah (c.c.) Hz. Süleyman'a peygamberliğin yanında ilim ve hükümdarlık (mülk) da vermişti. Ancak dikkat edilirse yukarıdaki âyette ona ihsan edilen nimetler sayılırken hükümdarlık konusuna değinilmiyor. Yalnızca ona bağışlanan ilim söz konusu ediliyor. Çünkü o yüce peygambere verilen özel ilmin yanında hükümdarlığın fazla bir önemi yoktur.
Bu bakımdan 'Hz. Süleyman babasına ilimde mirasçı oldu', denmesi daha isabetli görünüyor. Burada söz konusu edilen en yüce değer de bu ilimdir. Nitekim Hz. Süleyman bunu çevresindeki halka şöyle açıklıyor:
"... Ey insanlar! Bize kuş dili öğretildi ve bize nimetlerden bolca verildi." Hz. Süleyman burada kendilerine bizzat Allah (c.c.) tarafından öğretilen kuş dilini, bunun ilmini zikrediyor, başka bir şey anlatmıyor. [94]
Allah (c.c.), Hz. Davud'u yeryüzünde, hak ve adaletle hükmetmesi için halife yapmıştı. [95] Hz. Süleyman da insanlar arasında hak ve adaletle hükmetmek üzere babasının yerine geçti. Böylece o ilimde, iyilik yapmakta, hakimiyet ve siyasette, halifelikte babasını takip etti, bu konularda babasına mirasçı oldu. [96]
[87] Neml: 27/16
[88] Buharı, Megazi: 14, 5/24 ve 5/25
[89] Müslim, Cıhad 51, Hadis no:1758, 3/1380. Uzun bir hadis içerisinde Hz. Ebu Bekr'den başka bir rivayet; bak. Müslim, Cihad, 52, Hadis no:1759, 3/1380. Ebu Davud, Sünen, İmaret 19, Hadis no:2963, 3/139
[90] Ebu Davud, Sünen, ilim 1, Hadis no: 3641, 3/317. İbni Mace, Sünen, Mukaddime 17, Hadis no: 223, 1/81. Abdullah ed-Darimî, Sünen, Medine 1386/1966, Mukaddime 32, Hadis no: 349, 1/83.
[91] Kurtubî, el-C. li-A. Kur'an: 13/110-111. tbni Kesir. Muhtasar Tefsir. Beyrut. Trh. 2/666. M. Meragi, Tefsir, 19/127
[92] F Razı, T. Kebir: 24/187
[93] Taberî, Tefsir, 19/87, Ebu's Suud, lrşadu Akli-i Selim (Tefsir), Beyrut, Trh. 4/190
[94] Prof. S. Kutub, fi-Z. Kur'an, 5/2634
[95] Sâd: 38/26
[96] Elmalılı H. Y, Kur'an Dili, 6/131. Eh!-i Reyt imanlarına nisbet edilen bir görüşe göre, Hz. Süleyman babasına mal ve yöneticilikte mirasa oldu. (Alusî, Ruhu'l Beyan, Beyrut, Trh. 19/170. Ayrıca bak. M. H. Tabatabaî, el-Mızan, Tahran, 1362, 15/382
Hüseyin K. Ece, Hz. Süleyman, H. Ece Yayınları: 63-66.