- Husumete vaktimiz yoktur

Adsense kodları


Husumete vaktimiz yoktur

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
ehlidunya
Tue 5 October 2010, 11:00 pm GMT +0200
Biz muhabbet fedâileriyiz, husumete vaktimiz yoktur

Bütün hayatımda, hayat-ı içtimâiye-i beşeriyeden kat’î bildiğim ve tahkikatların bana verdiği netice şudur ki: Muhabbete en lâyık şey muhabbettir; ve husumete en lâyık sıfat husumettir.

Bütün hayatımda, hayat-ı içtimaiye-i beşeriyeden kat’î bildiğim ve tahkikatların bana verdiği netice şudur ki:

Muhabbete en lâyık şey muhabbettir; ve husumete en lâyık sıfat husumettir. Yani, hayat-ı içtimaiye-i beşeriyeyi temin eden ve saadete sevk eden muhabbet ve sevmek sıfatı, en ziyade sevilmeye ve muhabbete lâyıktır. Ve hayat-ı içtimaiye-i beşeriyeyi zîr ü zeber eden düşmanlık ve adâvet, her şeyden ziyade nefrete ve adâvete ve ondan çekilmeye müstahak ve çirkin ve muzır bir sıfattır. Bu hakikat Risale-i Nur’un Yirmi İkinci Mektubunda izahıyla beyan edildiğinden burada kısa bir işaret ediyoruz. Şöyle ki:

Husumet ve adâvetin vakti bitti. İki harb-i umumî adâvetin ne kadar fena ve tahrip edici ve dehşetli zulüm olduğunu gösterdi. İçinde hiçbir fayda olmadığı tezahür etti. Öyleyse, düşmanlarımızın seyyiatı—tecavüz olmamak şartıyla—adâvetinizi celb etmesin. Cehennem ve azab-ı İlâhî kâfidir onlara...

Bazan insanın gururu ve nefisperestliği, şuursuz olarak, ehl-i imana karşı haksız olarak adâvet eder; kendini haklı zanneder. Halbuki, bu husumet ve adâvetle, ehl-i imâna karşı muhabbete vesile olan iman, İslâmiyet ve cinsiyet gibi kuvvetli esbabı istihfaf etmektir, kıymetlerini tenzil etmektir.

Adâvetin ehemmiyetsiz esbablarını, muhabbetin dağ gibi sebeplerine tercih etmek gibi bir divâneliktir.

Madem muhabbet adâvete zıttır; ziya ve zulmet gibi hakikî içtima edemezler. Hangisinin esbabı galip ise, o hakikatiyle kalbde bulunacak; onun zıddı hakikatıyla olmayacak. Meselâ, muhabbet hakikatiyle bulunsa, o vakit adâvet şefkate, acımaya inkılâp eder. Ehl-i imana karşı vaziyet budur. Yahut adâvet hakikatiyle kalbde bulunsa, o vakit muhabbet, mümaşat ve karışmamak, zahiren dost olmak suretine döner. Bu ise tecavüz etmeyen ehl-i dalâlete karşı olabilir.

Evet, muhabbetin sebepleri, iman, İslâmiyet, cinsiyet ve insaniyet gibi nuranî, kuvvetli zincirler ve mânevî kalelerdir. Adâvetin sebepleri, ehl-i imana karşı küçük taşlar gibi bir kısım hususî sebeplerdir. Öyleyse, bir Müslümana hakikî adâvet eden, o dağ gibi muhabbet esbablarını istihfaf etmek hükmünde büyük bir hatâdır.

Elhasıl: Muhabbet, uhuvvet, sevmek, İslâmiyetin mizacıdır, rabıtasıdır. Ehl-i adâvet, mizacı bozulmuş bir çocuğa benziyor ki, ağlamak ister; bir şey arıyor ki onunla ağlasın.

Sinek kanadı kadar ehemmiyetsiz bir şey ağlamasına bahane olur. Hem insafsız, bedbîn bir adama benzer ki, su-i zan mümkün oldukça hüsn-ü zan etmez. Bir seyyie ile on haseneyi örter. Bu ise, seciye-i İslâmiye olan insaf ve hüsn-ü zan bunu reddeder.

Hutbe-i Şamiye, 4. Kelime, s. 56-59

***

Biz ‘Kalû Belâ’dan Cemiyet-i Muhammedîde dâhiliz. Cihetü’l-vahdet-i ittihadımız, Tevhiddir. Peymân ve yeminimiz, îmandır. Madem ki muvahhidiz, müttehidiz. Herbir mü’min Îlâ-yı Kelimetullah ile mükelleftir. Bu zamanda en büyük sebebi maddeten terakkî etmektir. Zira, ecnebîler fünûn ve sanâyi silâhıyla bizi istibdad-ı mânevîleri altında eziyorlar. Biz de, fen ve san’at silâhıyla Îlâ-yı Kelimetullahın en müthiş düşmanı olan cehil ve fakr ve ihtilâf-ı efkârla cihad edeceğiz.

Amma cihad-ı haricîyi Şeriat-ı Garrânın berâhin-i kàtıasının elmas kılınçlarına havale edeceğiz. Zira medenîlere galebe çalmak iknâ iledir, söz anlamayan vahşîler gibi icbar ile değildir. Biz muhabbet fedâileriyiz; husumete vaktimiz yoktur.

Divân-ı Harb-i Örfî, s. 64


LÜGATÇE

hayat-ı içtimaiye-i beşeriye: Beşerî sosyal hayatı.

tahkikat: Araştırmalar, incelemeler.

cihetü’l-vahdet-i ittihad: Birleştiren temel unsur.

peymân: Yemin.

muvahhid: Bir olan Allah’a inanan.

Îlâ-yı Kelimetullah: Allah kelâmının büyüklüğünü yaymak.

ihtilâf-ı efkâr: Fikirlerin ayrılığı.

berâhin-i kàtıa: Kesin deliller.
husumet: Düşmanlık, kin, garaz.

HALACAHAN
Sat 23 April 2016, 04:30 pm GMT +0200
Selamun aleykum bizler muhabbet erleriyiz  ve evet husumete hayatımızda yer olmamali.. Rabbimiz kardeşliği emretmiş .. Kötülük düşünmek insanların ayağını kaydırmak için entrikalar kurmak bunlar bize yakışmaz .. Bizler muhabbet insaniyiz  düşmanlıkla vs işimiz olmaz bizim..

Busra 8-B
Sat 23 April 2016, 07:56 pm GMT +0200
Esselamun aleyküm
Rabbimiz kardeşliği emretmiş

ceren
Sat 23 April 2016, 09:10 pm GMT +0200
Aleykumselam.Allah muslumanlara baris icinde yasamayi ve savaştan uzak durmayi emir eder.Her zaman allah rizasi icin muhabbet kuran ve husumetden kavgadan uzak yasayan ve allahin rizasini kazanan kullardan olalim inşallah....

Lal-i Hal
Wed 18 May 2016, 06:18 pm GMT +0200
Aleykumusselam ve rahmetullah..
Biz muhabbet fedâileriyiz; husumete vaktimiz yoktur.

Bn bu soze bayiliyorum ya.cok basit ama o kadar cok sey anlatiyor ki .müthis bir ifade.Allah razi olsun.Mevla gonullerimizden kin nefret husumet gibi tum kotu hasletleri izale eyelsin insallan

Yağmur Gmş
Wed 18 May 2016, 06:25 pm GMT +0200
Bismillah...
Husumet kıskançlık ve kötü niyet demektir. Bir insanın bırakın buna vakti olmayı bunu düşünmemelidir bile.

ikranur 7d
Wed 18 May 2016, 07:18 pm GMT +0200
Selamun aleykum.
Rabbim husumetten bizleri uzak tutsun ins.
Allah c.c razi olsun.

Sevgi.
Mon 26 March 2018, 03:06 am GMT +0200
Rabbimiz bizlere herzaman hak yolunda kardeşliği emretmiş.

Bilal2009
Mon 26 March 2018, 08:04 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam Rabbim bizlere husumeti değil unsiyeti nasip eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun