- Hüsameddin Parisa Belhi

Adsense kodları


Hüsameddin Parisa Belhi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
derya
Thu 7 January 2010, 12:24 pm GMT +0200
HÜSAMEDDİN PARİSA BELHİ

İSHAK HOCA

İsmail Ata´nın oğlu..

Şeyh Abdullah Hocendî anlatır :

Şah-ı Nakşibend Hazretlerinin sohbetlerine yetişmeden bir hayli zaman evvel bana kuvvetli bir cezbe gelmişti. Büyüklerden birinin mezarını ziyaretimde bir hitap işittim : «Geri dön; senin muradın 12 yıl sonra Buhara´da gerçekleşecektir!» bir gün pazar­dan geçerken bir köşeye çekilmiş, birbiriyle halleşen iki Türk gördüm, içli içli konuşuyor ve ağlaşıyorlardı. Kulak verdim : Ba­hisleri tarikat. Meclislerine girmek istedim. Pazardan biraz meyva ve yiyecek alıp önlerine sürdüm. Birbirlerine işaret ede­rek hakkımda kabul yüzü gösterdiler ve dediler : «Bu derviş is­tekli görünüyor. Onu sultanımızın oğlu İshak Hoca´ya götürelim!» Ishak Hoca´nın yerini öğrendim ve gittim. Büyük alâka ve iltifat gördüm. Bir müddet hizmetlerinde bulundum. Sonunda, îshak Hoca, hakkımda fazla alâka ve himaye isteyen oğluna benim için şöyle dedi: «Bu dervişin nasibi benden değil, Şah-ı Nakşibend Hazretlerinden.. Benim onu tasarrufa mecalim yoktur» Bu sözü işitince, mezardan gelen hitabı hatırladım ve İshak Ata´nın ermişliğine tam inandım. Nasibimi bekledim.

ALÂEDDİN Attâr Hazretlerinin halifelerinden. Başta Ho­ca Bahaeddin Nakşibend Hazretlerinin kabul şerefine nail olmuşlarsa da Hoca Hazretleri onun terbiyesini Alâeddin Attâr Haz­retlerine havale etmişlerdir. Kemâl derecesine ermeleri Hoca Alâeddin hizmetinde olmuştur.

Şeriat bağlılığında son derece titiz, hâl ve vakit muhafaza­sında gayet dikkatli.

Hoca Ubeydullah Hazretleri buyuruyor :

- Mevlânâ Yakup Çerhî sohbetine erişmek için yola çıktı­ğım zaman Belh şehrinde Mevlânâ Hüsameddin Pârisâ Hazretle­rine tesadüf ettim. Hâcegân tarîkatini kendilerinden öğrenmem ve benimsemem için ısrarla telkinde bulundular. Mevlânâ Yakup hizmetine erişmek niyetinde olduğum için kabul etmedim. Israr­da devam ettiler. İçim çekmedi. Nihayet dediler ki : «öyleyse ra­zı olun da size bu tarikatin hususî yolunu göstereyim. Şayet gön­lünüz bazı kimseleri bu yolda terbiye etmek ister veya bazı talibler bu yolda terbiye edilmek için size baş vuracak olurlarsa her şey malûmunuz olsun» Ve anlattılar : «Halkın ekseriyeti o mi­zaç üzerindedir ki, bu tarikatte kısa zamanda elde ettiklerini öbür tarîkatlerde uzun müddet sağlayamazlar. Onun için bu tarikati bilmek size lâzımdır.» Oradan Taşkente gittiğimiz zaman bazı in­sanlar peydahlanıp benden hususî yolu anlatmamı istediler. İste o vakit Hüsameddin Pârisâ Hazretlerinin ille bana anlatmak istemelerindeki kerameti anladım.

Yine Ubeydullah Taşkendi Hazretlerinin rivayetlerine göre Mevlânâ Hüsameddin´in vakte riayeti, Şeyh Bahaeddin Ömer, hattâ Şeyh Zeynüddin Hâfî´den üstünmüş. Sabah namazından ikindiye kadar halkın kendileriyle temasına kabul gösterirler, lâ­kin ikindiden sabaha kadar huzurlarına kimseyi kabul etmeksizin ibadetle meşgul olurlardı.

Sözleri :

- Ruhta Allah´a bağlılık şuuru ne kadar derin olursa olsun yemeğe başlanacağı zamanda besmele huzura engel değildir.

Malûmdur ki, her işin başında Besmele, o işe gafletle başlanmayıp Allah´ı bilerek ve düşünerek başlandığından işarettir.

Ruhta Allah´a bağlılık şuuru da bu bilgi ve düşünceden ibarettir. Mevlânâ Hazretlerinin bu şuur yerinde olsa bile Besmeleyi lü­zumlu görmeleri, hem huzur ve hem lisanı bir araya getirmek ve şeriate riayeti elden bırakmamak içindir. Besmelenin lâfzı söy­lenmedikçe suret ile mâna bir araya gelmiş olmaz.